Beykoz Belediyesi bağımsız başkan adayı Avukat Cabir Soylu’nun basın açıklaması;
Saygıdeğer Beykoz Yerel Basın Temsilcileri ve Kıymetli Arkadaşlar !
Davetimize icabet ederek bizi onurlandırdınız. Hepinize şahsım ve heyetim adına teşekkür ederim.
Bilindiği üzere 31 Mart yerel seçimleri için ülkemiz ve Beykoz’umuz seçim atmosferine girmiştir. Birçok Beykozlu arkadaşımızla birlikte aday tespit sürecini en başından bu yana gözlemledik.
Süreci mevcut partilerin; Beykoz’u, Beykozluyu tanıyan, Beykozlunun sorunlarını bilen, çizgisinde dik duruş sahibi, bizleri aydınlık bir geleceğe taşıyabilecek adayları tayin edecekleri umuduyla takip ettik. Maalesef gelinen noktada üzülerek gördük ki siyasetimizdeki çıkmazların ve kirlenmişliğin getirdiği sorunlar aynı şekilde devam etmekte. Adaylar tespit edilirken seçmenin hassasiyetleri görmezden gelindi. Parti teşkilatlarının dahi fikirleri birçok yerde göz ardı edildi. Kapalı kapılar ardında, bir takım üst akılların dayatmasıyla, liderlik sultaları tarafından aday tespiti yapıldı.
Bu tespitler sonucunda geldiğimiz noktada;
Bir tarafta üç dönemdir tüm sorunları çözme vaadiyle Beykoz’u ve Beykozluyu oyalayan bu dönemde ise dışarıdan/ithal bir adayı Beykozlunun önüne koyan daha doğrusu dayatan iktidar partisi öncülüğünde Cumhur İttifakı…
Diğer bir tarafta Türkiye genelinde birliktelik kurduğu halde “Beykoz’da matematiksel olarak seçim kazanma ihtimali varken” ittifakı yıkarak Beykoz’da seçimi kazanmak istemediğini beyan eden, seçim kazanma konusunda samimiyet sınavını yitiren Millet İttifakı partileri…
Ve yine bir tarafta Milli Görüş temsilcisi olduğunu iddia edip, “Çare Var” diyerek yola çıkan fakat denenmişleri aday gösteren; ithal adaya karşıyız diyerek başka partiden ithal ettikleri adayı çıkaran Saadet Partisi bulunmakta.
Sonuç olarak önce millet deyip her defasında kandırıldık diyenler bu kez de Türkiye’nin beka sorunu var diyerek milletten korkutma yolu ile oy istemekteler. Buradan kendilerine sesleniyoruz ve diyoruz ki GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN DEĞİL FAKAT BEYKOZLUNUN BEKA SORUNU VARDIR.
Bırakın da Beykoz’u Beykoz’un çocukları yönetsin! Tabi daldan dala atlayanlar değil…
Beykoz’umuz da imar faaliyetinden doğacak büyük bir rantın olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu noktada dışarıdan ithal bir aday getirilmesini anlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki “Beykozlularla kişisel hukuku olan bir başkan, Beykozluyu mağdur etmek pahasına salt rant sahiplerinin menfaatlerini kollayamaz. Bu sebepten dolayı iktidar partisinin daha önce bu konularda pratiği olan bir belediye başkanını Beykoz’da aday göstermelerini manidar buluyoruz.
Bu süreçte Beykoz özelinde üzülerek şahit olduğumuz ve en sıkıntılı konulardan biri de mikro milliyetçiliğin yükseltilmeye çalışılması gerçeğidir. Beykoz halkının bu tür bir yaklaşımı desteklemediğini biliyoruz. Bu yaklaşımı ucuz siyasi manevra olarak değerlendiriyoruz. Mikro milliyetçilik yaklaşımını birkaç STK yöneticisinin siyasi emellerini gerçekleştirmek için öne çıkardığını görüyoruz. Bizler Giresun veya Kastamonu illerimize değil Beykoz’a başkan seçiyoruz. Biz mikro milliyetçiliğin tehlikeli olduğunu, yersiz şekilde gerilimi tırmandırdığını düşünüyor ve Beykoz’un tüm değerlerini memleket ayırmaksızın kucaklayacak bir yönetim anlayışının egemen olması gerektiğine inanıyoruz.
Tüm bu tespitler ışığı altında Beykoz’a sevdalı insanlar olarak, Beykoz İttifakı gönüllüleri olarak yeni bir alternatifi Beykoz’dan, kendi içimizden çıkarmak zorunda olduğumuzu gördük. Beykozlunun bilinmez mahfillerde seçilmiş, dayatma ve samimiyetsiz adaylara mahkûm edilmesi bizim için isyan edilmesi gereken asla kabul edilemez bir durumdur. BEYKOZ’A VE BEYKOZLUYA YENİ VE GERÇEK BİR ALTERNATİF, UMUT KAYNAĞI OLMAK ÜZERE gücünü yalnızca halktan alan Beykoz İttifakı şahsımı aday gösterme kararı almıştır.
Kıymetli Basın Temsilcileri!
Şimdi sizlere sormak istiyorum:
Daha ne zamana kadar, 5 senede bir kandırılması gereken oy deposu olarak görülmeye razı olacağız?
Ne zaman uyanacak, semtimize “yuvalarımıza sahip çıkarcasına” sahip çıkacağız?
Beykoz’umuzun ne hale getirildiğini; yüz binlerce insanımızın hakkının 3-5 rant sahibine dağıtıldığını; kardeşlik iklimi bozarak karanlıklar devşirildiğini görüyoruz.
Bizler havamızın, suyumuzun, toprağımızın, alın terimizin, daha önemlisi ruhumuzun çalınmasına artık müsaade etmeyeceğiz ve gür bir sesle haykırıyoruz: artık yeter!
Biz Beykozlunun bitirilmesinin değil Beykoz’un başlamamış hikâyesini yazmak için bu yola çıktık. İnanıyoruz ki her bahar bir çiçekle başlar. Büyük fırtınalara bazen kelebek sürülerinin topluca kanat çırpmalarının yön verdiğini ve bir kenti büyük felaketten kurtardığını da biliyoruz. Beykozlunun beka sorunu vardır. Yok olmama mücadelesi vereceğiz ve bu mücadeleyi bu seçimlerle başlatıyoruz. Beykozlunun geleceğini yine Beykozlunun azim ve kararlılığı kurtaracaktır. Bu mücadeleyi Kurtuluş Savaşı yıllarında olduğu gibi halkın gösterdiği, bağımsız ruhlu, güdümsüz yöneticiler yapabilir.
Dün Paşabahçe Cam Fabrikası’nın tüten bacasını söndürenler yarın bizim ocaklarımızı, yuvalarımızın bacasını söndürmez mi sanıyoruz? Bir Uygur atasözüne göre “Bugün göz yumduklarınız yarın bize göz açtırmayacak olanlardır.” Açıkça ve son kez haykırıyorum: Beykozlunun beka sorunu vardır. İstiyoruz ki insanımız bu meseleleri bizimle birlikte düşünsün. Mevcut köhneleşmiş, dayatmacı yahut samimiyetsiz siyasi partilere mahkûm değiliz. Gerekirse bize de oy vermesin halkımız ama mevcut, kirli siyasetin seçtiklerini de seçmesin! Hiç kimseye angaje olmamış, birilerine bağımlı olmadan, halkın hem içinden hem de yanında kimseleri seçelim. “Ya biz Beykoz’u alacağız ya da Beykoz bizi” dercesine inançla ve kararlılıkla çıktığımız bu yolda halkımızın oyuna, desteğine ve duasına talibiz.
Değerli basın mensupları!
Halkın haber alma hakkının gerçekleştiricisi olan emeklerini ticari kaygı ile değil idealist duygu ve düşüncelerle ortaya koyan sizleri bu yolda en değerli yoldaşımız olarak görüyoruz. Bu mücadelede diğer adaylarla birlikte bizim paylaşım ve etkinliklerimizi tam bir eşitlik ve objektiflik için Beykoz halkına aktaracağınızdan şüphemiz yoktur. Beykoz’u gerçek Beykozlulara teslim etme yolundaki bu mücadelemizde yanımızda olacağınızı umut ediyor, katılımınız ve desteğiniz için bir kez daha teşekkür ediyorum.
Son çağrımızı da sizin aracılığınızla mevcut siyasi parti yöneticilerine yapmak istiyorum. Buyursunlar, dayatma adaylar ve samimiyetsiz seçim kampanyaları ile ilgilenmek yerine Beykoz İttifakının bu hareketine destek versinler ve Beykoz’umuzu hep birlikte layık olduğu yerler getirelim.
Beykoz İttifakı
Bağımsız Beykoz Belediye Bşk. Adayı
Av. Cabir Soylu
Av. Cabir Soylu Kimdir?
1984 Beykoz doğumlu aslen Gümüşhanelidir. Sırasıyla Beykoz Fatin Hoca İlkokulu, Beykoz Ziya Ünsal Ortaokulu, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. 10 yılı aşkın süredir İstanbul Barosuna kayıtlı olarak serbest avukatlık yapmaktadır. Tüketici Koruma Derneği, Hukuki Araştırmalar Derneği başta olmak üzere çeşitli STK’larda görevli ve yönetici olarak çalışmıştır. 2011-2013 yılları arasında Şile Belediyesi’nde Hukuk İşleri Müdürlüğünde görev yapmıştır. Evli ve iki kız ocuğu babası olup İngilizce bilmektedir.