CHP İBB ve Beykoz Belediye Meclis Üyesi Cemal Sataloğlu’nun imar konusundaki Beykoz Belediye Meclisi konuşması aşağıdaki gibidir;
“Beykoz Belediye yönetimi şöyle bir algı yapıyor Belediye Başkanımız; geçmiş dönemdeki iktidarda olmamış gibi, yoklarmış gibi, sıfırdan başlamışlar gibi konuşuyorlar, bu Büyükşehir Belediyesi ile de alakalı geçmişi unutuyorlar.
Şimdi Beykoz Belediye yönetiminin yeni yönetimi Beykoz’da iki şekilde anılıyor; bir tanesi bisiklet bir tanesi de yıkım başka anıldığı bir şey yok. Yani Belediye kanununda açıkça izah edilmiş yani Belediye kanunu hükümleri, imar kanunu hükümleri herkese adil ve eşit uygulanması gerekiyor. Biz Belediye Meclis üyeleri olarak zabıta değiliz, belediyenin birimleri var; zabıta var. Her kanunun açıkça izah edildiği gibi herkese eşit uygulanması gerekiyor. Süha abinin dediği gibi bütçe görüşmelerinde benim konuşmama istinaden Belediye Başkanımız, ilgili okulun yapmış olduğu kaçak binaya kaçak yapıya ceza kesildiğini kabul etti ve izin veririm dedi.
Vatandaş bu ekonomik şartlarda sıkıntılarda, sabah ekmek kuyruğuna giriyor, öğlen yağ kuyruğuna giriyor, akşam benzin kuyruğuna giriyor. Bu sıkıntılarda herkese eşit uygulanması gereken bazı vatandaşlara uygulanmıyor, bazı kişilere uygulanmıyor, belirli zümrelere uygulanmıyor. Bizim talebimiz bizim isteğimiz herkese eşit uygulansın.
Birde başka bir konu var şimdi bu üç yıldan beri yıkımla anılıyor idare peki bu binalar yapılırken bunlara izin verilirken, bunlar uzaydan mı geldi? Bunlar kontrol edilmedi mi? O dönemin görevli ve yetkilileri hakkında idare hangi hukuki işlemi yapmıştır? Onları da açıklayın, onları da öğrenmek istiyoruz.
Burada vatandaş zar zor şartlar altında evinin bakımını tadilatını yapacak, izin alacak izin verilecek ondan sonra gelecek başına yıkacaksınız. Peki, bu binalar yapılırken kimse görmedi mi kim izin verdi, neye göre izin verdi bununda izah edilmesini istiyorum.
İstanbul Büyükşehir Belediye’sinin Plan ve Bütçe komisyonu üyesi olarak sözlerimi söyleyeceğim; yani şimdi İBB’yle ilgili konuları ben çok burada konuşmak istemiyorum ama mecbur kaldım o yüzden bazı açıklamalarda bulunmam gerekiyor; biraz teknikte olabilir baştan söyleyeyim; Şimdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı görevden alınan, başkandan sonra gelen büyükşehir belediye başkanı 2018’di zannedersem ya da 2017 tarihleri karıştırabilirim, beş milyar lira olan borcu beş yıl içerisinde otuz milyara çıkarttılar. Beş milyar borcu otuz milyara çıkarttılar, dolayısıyla bir borç yüküyle ben bunu da şey olarak bahanelerle anlatmayacağım ama engellemeleri anlatmak istiyorum; Otuz milyara çıkarttılar. Büyükşehir Belediyesinin borç alma kapasitesiyle, ilgili borçlanmanın nasıl olacağı belediye kanununun 68. Maddesinde ayrıntılı olarak izah ediliyor merak eden arkadaşlar bakabilir burada tek tek maddeleri sıralamayacağım.
Ama Ekrem İmamoğlu sekiz yüz bin oy farkla ikinci defa seçildikten sonra oyunun kuralları tamamen değiştirildi.
Oyunun kuralları nasıl değiştirildi? Büyük Şehir Belediye başkanı Ekrem Bey, geldikten sonra o tarihler arasında Sayıştay’ın düzenlemiş olduğu bir raporda mali idareler genel müdürlüğünün yanlış hatırlamıyorsam 2007’deki bir yönetmeliği dikkate alınarak Sayıştay raporu düzenlendi. Bu raporda oyunun kuralları değişti çünkü 68. Maddede borçlanma kapasitesi olayı sadece kısa ve uzun vadeli mali borçlarla ilgili olduğu, diğer taşeron giderleri bütçe giderleri vergi ve sigorta giderlerinin bu hesaplamanın içinde olmayacağı açıkça izah ediliyor. Açın kanunu bakın izah ediliyor fakat Sayıştay raporu buna muhalefet olarak yazıldı ve mecliste borçlanma ile ilgili taleplerimiz geldiği zaman bu Sayıştay raporu önümüze kondu engellendi.
Yani Sayıştay raporunun uygulanabilirliği yok aslında, yani söyle bir mantık var aslında borçlanma kapasiteniz doldu her türlü borçlanmayı gelip meclisten yetki alacaksınız. Yani özel kalem müdürlüğünün almış olduğu bir dolapla ilgili bir borçlanma yapılacaksa onu da gelip meclisten yetki alacaksınız ya da borçlanma kapasiteniz doldu alamazsınız denildi. Yani oyunun kuralları tamamen değişti. Biz ne yaptık pandemi dönemi olağanüstü bir dönem iki buçuk yıldır uğraşılıyor İETT, İSKİ zararla kamuya hizmet etmeye devam ediyor, kısa vadeli borçlanmalarla ilgili, iç borçlanmalarla ilgili yetki verilmedi. 2021 yılında iç borçlanma yetkisi verilmedi. Neye verildi; dış borçlanma yetkisi mevcut olan yapılmış, bırakılmış altı tane metro hattı açılmış, bırakılmış biz göreve gelmişiz tünellerde metro hatlarında çökmeler meydana geliyor ve çökmeler insan sağlığına kamuya zarar verir duruma gelmiş ve biz bu borçlanmalar için yetki istedik ve bu borçlanmalarda peyderpey, peyderpey verildi ve bu borçlanmaların şöyle bir özelliği var dış borçlanmalar sadece gösterilen yatırımlar için harcanır; başka cari harcamalar için harcanmaz bunu da özellikle belirtim.
Biz ne yaptık biz göreve geldiğimizden itibaren; ne yaptık diyor arkadaşlar, biz sizin devrettiğiniz borçlarınızı ödemeye çalışıyoruz; ödüyoruz bu kadar zor şartlarda. Gelirlerimizin pandemi döneminde düşmesine rağmen, her türlü imkânsızlığa rağmen, engellemelere rağmen ödemeye çalışıyoruz. Ne yatırım yaptınız da engellendi diyor arkadaş Kasım 2020 de AKP, MHP, İYİ PARTİ ve CHP Meclis Üyelerinin onayı ve desteğiyle; sizin de onayınızla sayın başkan İETT’nin araç alımıyla ilgili, borçlanmayla ilgili yetki aldı, verdik İBB meclisinde verdik bu cumhurbaşkanlığımıza gitti.
Cumhurbaşkanlığımız Kasım 2020 de meclisten geçen, geçmiş olan borçlanma yetkisini onaylamıyor alın iste size neyi engelledik. Bir tanesini söylüyorum uzatmakta istemiyorum yoksa söylenecek çok şey var parayla ilgili, bütçeyle ilgili çünkü işin içindeyim yani mutfağındayım biliyorum.
Yani şimdi neler yaptınız diyor; merkez mahallesinden, merkez mahallesiydi İdris Bey’in oturduğu mahalle oradaki İSKİ çalışmasını nasıl görmezden gelirsiniz? El insaf otuz yıldır, yirmi yıldır yapmamışsınız. İSKİ’nin maliyeti şimdi bakın bitti mi diyor; bakın bilip bilmeden konuşmak var, neden durdu diyor, İSKİ’nin maliyeti, kimyasallar ve elektrik, elektrik zamları var döviz kurundaki artış var borçlanmaya izin vermiyorsunuz ek bütçe yapmaya izin vermiyorsunuz. İSKİ’yi zora sokmaya çalışıyorsunuz İETT’yi zora sokmaya çalışıyorsunuz. Bakın üç aydan beri komisyonda bekleyen İETT borçlanma dosyası var geçirmiyorsunuz. Ek bütçe yapalım diyorum, İBB ile ilgili ek bütçeyi yaptırmıyorsunuz, engelliyorsunuz ama siz ne yaparsanız yapın; Ekrem İmamoğlu başarılı olmaya devam edecek, çalışmaya devam edecek biz İstanbul için çalışıyoruz çünkü.
Belediye başkanımız seçim sahasında beş yılda on beş yıllık hizmet yapacağız algısı yaptı ve söylemleri vardı. Yakup Bey’de bu on beş yılın içerisinde yöneticilik yaptı. Belediye başkanımızın bu üç yılık görev süresini dokuz yıl olarak varsayıyoruz, on beş yılda hiçbir şey yapılmadı, biz beş yılda tamamlayacağız algısıyla aslında geçmiş dönem yöneticilerine bir eleştiriydi bu. Yakup Bey bir sonraki toplantıda yapmış oldukları çalışmaları bu kürsüden anlatırlarsa sevinirim.”