Saadet Partisi Beykoz İlçe Başkanlığı Mayıs Ayı Basın açıklaması aşağıdadır;

“Değerli basın mensupları ve muhterem Beykozlu  hemşerilerimiz,

Öncelikle hepimizin geçmiş Ramazan Bayramını kutlar, hayırlara vesile olmasını ve nice mutlu, huzurlu bayramlara eriştirmesini Rabbimden niyaz ederim.

Saadet Partisi, maneviyatçı bir partidir. Bütün çalışmalarımızda tüm Beykozluların huzur,barış ve kardeşlik içinde yaşamasını, ekonomik ve sosyal alandaki hizmetlerin adil bir biçimde Beykoz’un bütününde yaygınlaştırılmasını hedeflemekteyiz.

Biz Saadet Partisi olarak, sorumlu muhalefet gereği, iktidarın yapmış olduğu çalışmaları yakından takip edip, doğru icraatlarına teşekkür ederek, yanlış veya eksik yapmış oldukları çalışmaları dikkatle inceleyerek, nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili görüş ve önerilerimizi  kamuoyuyla paylaşmayı görev addetmekteyiz.

Değerli basın mensuplarımız,

Covid-19 virüsünün etkileri hala devam etmekle beraber, Sağlık Bakanlığının verilerine göre, hasta sayısının ve vefat oranlarının hızla düşmesi sevindirici olup, temennimiz ve duamız bir an önce bu musibetin son bulmasıdır.

Ancak ekonomik yönde aynı iyimser tabloyu göremiyoruz. Her geçen gün derinleşen ekonomik sıkıntılar ülkemizi olduğu gibi, Beykoz’umuzu da büyük ölçüde etkilemektedir.

Bu salgın günlerinde, büyük ölçüde Beykoz Belediyesinin kontrolünde olan Vefa Grubu, çalışmalarını sürdürmektedir. Bu bağlamda, Beykoz Belediye Başkanlığının basın açıklamasında bildirdiği, 10.000 aileye yapılan yardım,  bizleri sevindirmiş ve bu hizmetlerinden dolayı kendilerine müteşekkir bırakmıştır.

Sosyolojik açıdan baktığımızda ihtiyaç sahiplerine yapılan yardımların, Beykoz Belediyesinin yanı sıra; İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı, sivil toplum örgütleri, muhtarlar ve bireysel hayır severlerin de katkılarıyla beraber, Beykoz’da, ortalama 20.000’i aşkın aileye ulaştığı gerçeğiyle karşımıza çıkmaktadır.

Ortalama aile büyüklüğünün dört bireyden oluştuğunu varsaydığımızda, Beykoz nüfusunun 1/3’inin açlık sınırı altında hayat sürdürdüğü gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bu, hayli ürkütücü ve bir o kadar da korkutucu bir tablodur.

Bu tablo karşısında bizim en elzem vazifemiz,  yardıma muhtaç bir kitleye sürekli destek vermek değil, bu ihtiyaç halini  tamamen ortadan kaldırmak için projeler geliştirmektir.

Beş yılda on beş yıllık hizmet yapacağım diyerek göreve gelen Beykoz Belediye yönetimi ilk olarak, Beykoz’un öncelikli ihtiyaçlarını belirlemelidir. Bu önceliğin başında hiç şüphesiz, üretime dönük, istihdam sağlayıcı yatırımlar yapması, projeler geliştirmesi gelir.

Seçilmiş İBB ve Beykoz Belediye başkanlarının siyasi kimliklerinden sıyrılarak, dayanışma içerisinde Beykoz’umuzun sorunlarını çözmeleri gerekmektedir.

Bugün, Beykoz’da alt gelir grubuyla üst gelir grubuna baktığımızda, aralarında büyük bir uçurum olduğunu görmekteyiz.

İBB’nin askıda fatura projesi ve Beykoz Belediyesinin yardımları yanı sıra, eğer kaynakları yeterli değilse askıda üretime dönük  istihdam sağlayıcı projeler geliştirilebilir. Bu projeler OSB ve oto sanayi sitesinin yanı sıra Beykoz’un köylerinde  daha kapsamlı tarım ve hayvancılığa yönelik yatırımları kapsar. ‘Fakir mutlu olursa zengin huzurda olur.’ sloganıyla yola çıkarak, üst gelir grubunu, başlatacakları projeye destek vermeye hatta ortak olmaya teşvik edebilir.

Bu sayede Beykoz’umuzun işsiz gençleri yardım bekleyen değil, çalışan ve üreten bir kitle olarak ortaya çıkmış olur.

Biz bu önerimizle, kurumlarımızın başarı elde etmesi, vatandaşlarımızın sorunlarının giderilmesi ve bunun sonucunda mutlu, huzurlu bir Beykoz’un ortaya çıkması temennisindeyiz.