Seçim çalışmalarında son 10 güne girilirken faaliyetlerine hız kesmeden devam eden Cumhuriyet Halk Parti Beykoz Belediye Başkan adayı Coşkun Tosun, günün son çalışmasını Çubuklu Beşevler’deki Giresun İli Doğankent İlçesi Derneği’ndeki halk buluşmasıyla tamamladı.
Derneğin tamamen dolduğu buluşmada Çubuklu Muhtarı Hüsnü Kolcu, çok sayıda yöre derneği başkanı, çok sayıda Meclis Üyesi ve Adayı da hazır bulundu.
Dernek yönetiminden Abdullah Öner Meral, yaptığı açılış konuşmasında derneğin 1996 yılında kurulduğunu, kendilerinin siyaset yapmadıklarını ancak her siyasete eşit mesafede olduklarını ifade etti.
“HARŞİT İSMİNİ GERİ İSTİYORUZ”
Doğankent ismini İlçenin eski ismi olan Harşit ile değiştirilmesi için bir süreç işlettiklerini anlatan Meral, Harşit’in Karadeniz’in Çanakkale’si olduğunu söyleyerek, “Nasıl düşman Çanakkale’yi geçemediyse, Harşit Vadisi’nde de Ruslara geçit verilmedi” dedi.
Meral’den sonra kısa bir konuşma yapan dernek başkanı Hami Kabadayı ise, “Derneğimize hoş geldiniz. Ben lafı uzatmadan içimizden biri olan Meclis Üyesi Adayı Temel Karadeniz’e mikrofonu uzatmak istiyorum” dedi.
BEN O VADİNİN ÇOCUĞUYUM, İÇİNİZDEN BİRİYİM
Sözlerine bu organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ederek başlayan Temel Karadeniz, kendisinin de o vadinin çocuğu olduğunu söyleyerek, “Sizlerin bu desteğini gördükçe daha fazla çalışacağımıza emin olunuz. Mecliste sizin de bir kardeşiniz olacağına ve sizlerin sorunlarını çözmek için mücadele vereceğime güvenin. Coşkun başkanımla birlikte sizlerin çok daha beğeneceği ve gurur duyacağı bir Beykoz için elimizden geleni yapacağız” dedi.
“DOĞANKENTLİLERLE ÇOK ÖZEL BİR BAĞIMIZ VAR”
Daha sonra söz alan CHP Adayı Coşkun Tosun ise “Sevgili Doğankentliler, tahmin ediyorum ki, kararınızı vermekte ve insanları yetkilendirmekte fazla zorlanacağınızı düşünmüyorum. Çünkü ben sizin yabancınız değilim. Bizim, Doğankentlilerle çok özel bir bağımız var. Hiç ayrımız gayrımız yok. Bana burada aklınıza gelen her türlü soruyu sorabilirsiniz. 35 yıl kamu yöneticiliği yaptım. Beykoz’un her türlü sorunundan haberim var. Evim de buraya çok yakın, Çiğdem Mahallesi’nde. Bağırsanız buradan duyarım yani. Belediyede çalıştığım yıllar içinde Beykoz’un sorunlarının çözülmesi için defalarca raporlar yazdım. Çaba sarf ettim. Benim bu durumumu bilen, gören Beykoz halkı, bana ısrarla belediye başkanlığıma aday olmam için baskılar yaptı. Benim aday adaylığı sürecim de böyle başladı. Hemen ardından çok güçlü bir kadro kurarak çıktım yola. Bu bir vatan görevidir diyerek pek çok arkadaşımızı monte ettik o kadro içine. Çök şükür şu an çok donanımlı bir ekip olduk. Bu ekibi oluştururken de her bir üyesini aktif olarak görev yaptıkları yerlerden ayırarak oluşturduk. Çünkü bunun bir vatan-millet görevi olduğuna inandık biz. Bu sayede inşallah 1 Nisan’da yepyeni bir Beykoz’a uyanacağız.”
“BEYKOZLUNUN CANINA TAK ETMİŞ, ONLAR MİLLET KAHVESİ DİYOR”
“Bakın önünüzde 41 projemizi anlatan broşürlerimiz var. Beykoz’un bütün sorunlarına çare olacak 41 proje. Fazlası da var ama onları eklemedik o broşürlere. Peki, sınırsız parası pulu olan, tüm imkânlara sahip iktidar bu 41 projenin karşısına ne koydu sizler için? Koca bir hiç. Millet Bahçesi, Millet Kahvesi, teleferik, çiçek, böcek… Yahu Beykozlunun canına tak etmiş imar sorunu, işsizlik, madde bağımlılığı. Çıkın da Allah rızası için iki kelime edin bunlar için.”
“MAHALLE MECLİSLERİ GELİYOR”
“Yeni dönemde Beykoz’a farklı bir anlayış getiriyoruz. Her mahallede Mahalle Meclisleri kuracağız. Bu meclisleri tamamen sizler yöneteceksiniz. Sizlerin sorunları, sizlerin talepleri, sizlerin arzu ettiği biçimde yerine yerini bulacak. Muhtarlarımız, Belediye Meclisi’nde sizin mahallenizle ilgili bir konu görüşüldüğünde tıpkı Meclis Üyeleri gibi oy kullanma hakkına sahip olacaklar. İşte o zaman muhtarlar çalışmaktan zevk alacaklar. En önemlisi, sizin istemediğiniz hiçbir şey o Meclis’ten geçmeyecek ve ben gelip size hesap vereceğim. O koltuk, kimsenin babasının koltuğu değil. Sizin koltuğunuz. Ben farklı düşüncelerin zenginlik olduğuna inanırım. Aksi zaten faşizmdir. Ve ne acı ki, gün geçtikçe tek tip düşüncede doğru zorluyorlar bizleri. İşte bu durumdan kurtulmak için, fikirlerinizi özgürce belediyeye söyleyebilmeniz için sizlerden destek istiyorum.”
“FAKİR BEYKOZ HALKININ PARASIYLA YAPILAN YERLERİ BATIRDILAR, KAPATTILAR”
“Bakın bugün dışarıdan Beykoz’a gelenler “30 sene önceki Beykoz daha güzeldi” şikâyetinde bulunuyorlar. Hiç de haksız değiller. Beykoz’u ne yazık ki bitirdiler. Her anlamda dibe vuran bir Beykoz var. Bir spor salonumuz vardı onu Büyükşehir’e devrettiler, Burunbahçe’deki sosyal tesisleri Büyükşehir’e devrettiler, Nikâh salonumuzu kapatıp Ümraniye sınırına taşıdılar, Düğün salonumuzu kapattılar, eşimizle dostumuzla gidip bir balık yediğimiz Beytaş’ı 24 milyon lira batırıp kapattılar. Hepsi bu fakir halkın parasıyla yaptırılan yerlerdi. Yazıklar olsun.” dedi.
“KENSEL DÖNÜŞÜMDEN ANLADIĞIMIZ YERİNDE DÖNÜŞÜMDÜR”
Coşkun Tosun, sözlerini şöyle tamamladı: “İmar konusundaki hassasiyetinizi anlıyor ve sizlerle aynı şekilde düşünüyorum. Bugüne değin kentsel dönüşümü çok farklı şekillerde uygulayanlar oldu. Bu yüzden pek çok insan büyük mağduriyetler yaşadı. Bizim bu konuya bakış açımız nettir. İçiniz rahat olsun biz yerinde dönüşüm yapacağız. Beykozlu Beykoz’da yaşamaya devam edecek. Hiç şüpheniz olmasın”
Toplantının kalan kısmı sohbet şeklinde geçtikten sonra Coşkun Tosun ve dernek üyeleri, toplantı sonunda aile fotoğrafı çektirdiler.
Kaynak: Erkut Tekin