Ana Sayfa Güncel, Manşetler, Siyaset 2 Nisan 2013 3154 Görüntüleme

CHP’nin Mitingine Akın!…

CHP Beykoz İlçe Örgütü’nün organize ettiği 2B mitingine emniyetten alınan bilgiye göre yaklaşık 2 bin 500- 3000 kişi katıldı. CHP İstanbul İl Teşkilatı ile Ankara’dan gelen milletvekillerinin de katılım gösterdikleri mitinge Beykoz Muhtarlar Derneği Başkanı Cavit Gül ve bazı muhtarlarda mitinge katıldılar. Mitinge damga vuran ise konuşma yapmak üzere seçim arabası üstüne çıkan vatandaşlar oldu.

Kavacık’tan Beykoz Belediye Meydanı’na doğru sloganlar eşliğinde yürüyen CHP Beykoz İlçe Teşkilatı üyelerine İstanbul Milletvekilleri Akif Hamzaçebi, Kadir Gökmen Öğüt, Mahmut Tanal, Celal Dinçer; Ordu Mesudiye Topçam Belediye Başkanı Erhan Köleoğlu, Parti Meclisi üyeleri Sennur Yıldırım ve İnci Beşpınarlar, İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ile bazı ilçelerin partili ilçe başkanları da katıldılar.

CHP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Murat Metin Yıldız ‘ın sunumunu yaptığı mitingin ilk konuşmasını CHP Beykoz İlçe Örgütü Başkanı Hızır Yılmaz yaptı. Yılmaz sözlerine ; “Tayyip Erdoğan’ın Beykoz için çıkarttığı sürgün yasasını yırtıp çöpe atacağız” diyerek başladı. Daha sonra yaklaşık 10 ay kadar önce, Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ve Ak Parti İlçe Başkanı Adem Sefer ile birlikte katıldığı bir televizyon programına değinerek, programda, kendilerine,  duyumlarımız kötü, Beykozlular bu fiyatlar ile yerlerini alamaz. Gidin yukarıdaki ağalarınıza söyleyin,

Beykozluyu sürgüne mahkûm eden yasaları yırtıp çöpe atarız dediğini hatırlatarak, şunları söyledi:

 “Yukarıdaki ağabeylerinin kulu Yücel Çelikbilek, aynen şunu söylemişti: ‘Siz CHP İlçe Başkanı’na inanmayın. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yoksulluktan geldi, sizi mağdur etmez’. Ben de dedim ki, “Ey Beykoz halkı bunlar kayda geçiyor. Eğer benim dediğim gibi fiyatlar yüksek çıkarsa, aradaki farkı Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ödeyecek.” Yılmaz, iktidarı da sert sözler ile eleştirerek, “İktidar şunu unutmasın. Zulme alıştı diye, onun zulmünden korkacak olan yok. AKP’nin zulmü, kabadayılığı sadece Beykoz halkına mı geçiyor? Niye İmralı’ya geçmiyor?

Derdi olanın çözümünü buluyor. Tayyip Erdoğan, son günlerde iki kişiyi asla kırmaz, biri gücünü aldığı Amerika’daki Obama, diğeri de İmralı’daki Apo. Bundan sonra yapacağımız şu diyerek vatandaşlara öneride bulundu. Yılmaz;

 

“Apo’ya söyle, Kandil’e onaylat, Tayyip Erdoğan uygulasın. Zaten başka bir şey de yaptığı yok” dedi. Yılmaz sözlerine şu şekilde devam etti:  “Şimdi hep beraber gidecek bir yurt mu bulalım, yoksa bu yurt zaten bizim, geçici olarak başımıza musallat olanlara, ‘ hadi sen de!’ mi diyelim? Atatürk’ün meşhur lafını hatırlatıyorum: Geldikleri gibi gidecekler. Ey Recep Tayyip Erdoğan, senin gücün Beykoz halkını sürmeye yetmez. Yetmeyecek de. Senin gücün ancak Muhteşem Yüzyıl dizisini kapatmaya yeter. Bir Rizeli, Beykoz için bir sürgün fermanı çıkardı. Adı Recep Tayyip Erdoğan, şimdi buradan ben de baş kaldırıyorum. İstersen, Silivri’ye yerimi ayırt. Beykozlu için sürgün çıkaran Rizeli bir Recep Tayyip Erdoğan var ise, onun fermanını yırtıp çöpe atacak CHP’nin Rizeli Beykoz İlçe Başkanı bir Hızır Yılmaz da var.”

Konuşmasının devamında, Beykoz’daki diğer muhalefet partilerine de seslenen Yılmaz, “Ben de onlara söz veriyorum. Beykozlunun haklarını savunmak için yaptıkları her eylemde, gerekirse onların bayrağını taşıyacağım.”

Beykoz İlçe Örgütü olarak, 2 Nisan 2013 Salı günü, T.B.M.M’ deki CHP grubuna katılacaklarını, Beykoz’un sesini tüm Türkiye’ye duyuracaklarını söyleyen Hızır Yılmaz, konuşmasının devamında Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’i, “Beykoz’da Yücel Çelikbilek mağduru var. Gerçi onun adı Çelikbilek; bizimki ise çelik yürek”sözleriyle eleştirdi.

Beykoz Belediyesi’nin Özel Proje kapsamına aldığı 9 mahalle ile ilgili olarak Belediye Başkanı’na seslenen Yılmaz, “Yemezler Sayın Çelikbilek, yemezler. Zaten sen o 9 mahalleyi özel proje alanı ilan etmedin, sana yukarıdaki ağa babaların emir verdi. Dediler ki,  buraları çok güzel. Sen buraları Özel Proje Alanı olarak ilan et; biz buraları oğullarımıza, çocuklarımıza, damatlarımıza, yandaş müteahhitlerimize arsa stoku olarak kullanacağız… Diğer mahallelerin suçu ne o zaman? Neden ucuz olsun diye onları da Özel Proje Alanı ilan etmedin?”diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Hızır Yılmaz’ın ardından söz alan CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ise konuşmasında hükümetin mülkiyet sorunun suiistimal ettiğini savunarak, kalabalığa şu soruyu yöneltti: “Bu hükümet, seçimden önce size,  ilçeyi bize verin, ili bize verin, iktidarı bize verin, sizin probleminizi çözeceğiz’ dedi. İşte verdiniz. Büyükşehir’i de verdiniz, Ankara’da iktidarı da verdiniz. Sorununuz çözüldü mü? Onların derdi sorunu çözmek olsaydı, Parlamento’da çoğunlukları var, Büyükşehir’de istediklerini yapıyorlar. Şurada oturan Belediye Başkanı’nın eli kolu bağlı değil. Çözün kardeşim. Çözün Beykozlunun problemini. O problem sadece Beykoz’un değil, Çekmeköy’ün de problemi, Ümraniye’nin de, Sultanbeyli’nin de, Çatalca’nın da problemi, İstanbul’un yarısının problemi. Onların derdi, senin arazine tapuyu vermek değil. 2B ile ilgili konuşmaya başladıklarında, ağızlarından dökülen sözler,  bu işten 10 milyar dolar gelir bekliyoruz şeklinde. Onun derdi, senin tapu problemini çözmek olsaydı, paradan puldan bahsetmezdi. Onun derdi, senin cebindeki cüzdan ile ilgili; senin cüzdanını gasp edecek, senin cüzdanın zaten hafif. Toplumsal bir meseleyi çözmek istiyorsanız, meseleye para üzerinden bakamazsınız. Sizin almış olduğunuz bu topraklar sizin hakkınızdır. Bütün Türkiye, yapılan haksızlığı bilsin. Beykoz’da 9 tane mahalleyi Özel Proje Alanı yaptılar. O, 9 mahallenin fiyatı bile belli değil, bu işin sonucunda ne çıkacağı Recep Tayyip Erdoğan’a emanet. Senin cebinden alacağıyla, yeni gemicikler çıkacak. 11 yıldır iktidardalar, Türkiye’deki dolar milyarderi sayısı Almanya’dan fazla, Japonya’dan fazla. Türkiye’deki fakir fukara sayısı neredeyse Amerika’dan fazla olacak. Çözemediklerini, sandıkta onlara hatırlatın. Hesabını sorun. Hesabını sor ki, bol keseden konuşmaya devam edemesin, sesi kısılsın, gemicikler su alsın” dedi.

Miting için Beykoz’a gelen Mesudiye Topçam Belediye Başkanı Erhan Köleoğlu ise, 2014 yerel seçimlerine değinerek, vatandaşlara, “ Yakında mağdur olmayacağız; mağdur edeceğiz” sözleriyle Beykoz Belediye binasını işaret etti. Köleoğlu, “Bu sevgili bizi bekliyor; hazır mısınız onu almaya?” diye sordu. Köleoğlu, sözlerin devamında ise, alanda çekim yapmakta olan bazı ulusal basın için, “ O, satılmış basındır” dedi.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi konuşmasına, “Yarına umutla bakmak isteyen sevgili Beykozlular “diyerek başladı. Sözlerinin devamında, “Beykoz Belediye Meydanı’ndan sadece 2B mağduru Beykozluları değil, tam 68 ildeki 10 milyon vatandaşımızı, 2B mağduru 7 milyon orman köylümüzü ve kentsel dönüşüm mağdurlarını selamladığını” söyledi. “ Buraya sorunu çözmeye geldik” diyerek konuşmasına devam eden Çebi, “Allah’ın izniyle bu sorunu hükümete çözdürene kadar yollarda, meydanlarda olacağız; bu sorun ya çözülecek, ya çözülecek. Memleketin büyük sorunları var. Sorunlar artık çözülemez bir noktaya gelmiştir. Öte yandan Türkiye’de bir tek parti iktidarı var ve her seçimde Parlamento’da çoğunluğunu arttıran, bugün güçlü bir parlamento çoğunluğuna sahip olan bir tek parti iktidarı var. Ancak bu kadar güçlü bir Parlamento çoğunluğuna rağmen, hala yerlerde sürünen, çözülemeyen bir 2B sorunu var. Bu meydan, haklının sesidir. Bu meydan, sorunları duymayan Ankara’ya sorunları duyurmanın meydanıdır. Sorunları unutmuş olan Sayın Başbakan’a, sorunları hatırlatmanın meydanıdır. Bu meydandan haklı, hakkını alarak çıkacaktır. Bu güç, haksızı muhakkak alt edecektir. İktidar, adalet dağıtmanın yeridir, nema dağıtmanın değil. Ama bugün Ankara’da adalet değil, yakınlarına, yandaşlarına nema dağıtan bir hükümet var” dedi.

Akif Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek , “Sayın Başbakan, siz çıkardığınız 2B Yasası’yla milletin malını milletten mi esirgiyorsunuz? Siz çıkardığınız 2B Yasası’yla, milletin malını kimlere vermek istiyorsunuz? Bunu söyleyin”  diyerek gökdelen yapmak isteyenlerin, belediyelerden istedikleri imarı alabildiklerini söyledi. Çebi,  “ Siz Beykozlunun, Sultanbeylilinin, Ümraniyelinin 2B tapusunu kendisine vermeyi esirger iken, bugüne kadar hiçbir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının, hiçbir başbakanın, hiçbir hükümetin yapmayı düşünmediği bir şeyi yaptınız. O ecdat yadigârı Süleymaniye Camii’nin, Sultanahmet Camii’nin kubbelerinin arasına gökdelen dikmeye çekinmediniz” dedi.

CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi, Başbakan’ın geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir TV programında, belediye başkanlarına yönelik yaptığı açıklamada emsal ile oynamayın dediğini hatırlatarak “ Beykoz’daki vatandaşımız, arsasındaki binaya çivi çakamıyor. Başbakan, belediye başkanlarına emsal ile oynamayın, diyor. Ama Esenyurt’ta 2 emsal olan yere on emsal inşaat veriyor. Sıra yandaşlara, müteahhitlere, iktidardakilerin yakınlarına, eşe dosta imara gelince onların çözülmeyen imar sorunu yok. Bugün Ankara’da bir yağma iktidarı vardır, bir çapul iktidarı vardır. Yağma ve çapul günlerini yaşıyoruz. (İktidar), şimdi tabakta kalan son kırıntılarını süpürüyor. Ama bunun da sonu gelecek. Kaçış günleri başlayacak. O günleri de göreceğiz.”diyen Çebi Ak Parti yönetimini eleştirmeye devam ederek  “Onlar vatandaşı unuttular; onlar otellerin kırmızı halılarında yürümekten, vatandaşın arasında yürümeyi unuttular” dedi. Daha sonra fiyatı henüz açıklanmayan 9 mahalledeki Özel Proje Alanları’na da değinen Akif Hamzaçebi, “Buraların fiyatları diğerlerinden daha yüksek. Özel Proje Alanı demek, vatandaşın evinin onun elinden alınması, belediye’nin ya da TOKİ’nin buraya müteahhitleri sokması demek. Vatandaşa bir daire düşer mi, düşmez mi bilemiyorum. Özel Proje Alanı, sorunu vatandaşın gözünden kaçırmaktadır. Yanlış hesap Bağdat’tan döner, yanlış hesap Beykoz’da Belediye Meydanı’ndan dönecektir, bu sorunu millet ile çözeceğiz; mahkemeler ile değil” dedi.

2B Yasası’nda değişiklik yapılması yönünde T.B.M.M’ne 25 Mart 2013 tarihinde tekrar bir kanun teklifi verdiğini dile getiren Akif Hamzaçebi,  2B konusunda haklı çıkmış olmanın üzüntüsünü yaşadığını söyledi. Çebi, “Ama bu millet arkamızda olduğu sürece, bu millet feryadını ilan etmek için meydanlara çıktığı sürece, hiç endişe etmeyin; bu sorun mutlaka çözülecektir. Bu sorunu çözmek bizim boynumuzun borcudur” dedi.

CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi’nin ardından söz almak isteyen vatandaşlara da söz verildi.

Söz alan yaşlı bir bayan, “Bizleri mahvederler, biz Beykozlu olarak çok ama çok mağduruz. 2B’de arazilerimiz var ve onlar elimizden gidiyor. Bize verilen fiyatla biz buraları kesinlikle alamayız. Çünkü çok ağır fiyatlar konmuş bizim üzerimize. 350 bin TL, 450 bin TL tutuyor. Biz bunları kesinlikle alamayız. Devlet büyüklerinden yardım istiyoruz, kesinlikle yardım etsinler bize. Bizler birbirimize destek olalım ve bu topluluğu her gün yapalım ve bu fiyatlar insin, bize bizim yerimizi versinler; biz yerimizi alalım. Çocuklarımızı bekâr bırakmasınlar. Çocuklarımız yuva kuracaklar ama biz bu paraları ödemekten hiçbir iş yapamayız. Çocuklarımızı okutacağız ama onları da okutamayız. Bizi borçlandırırılar, imza attırırlar,

Ödemedik diye de hapse attırırlar bizi. Bizleri mahvederler” dedi.

Söz alan diğer vatandaş Ayfer Kıran ise, “Ben bir 2B mağduruyum. Ben öncelikle bir itirafta bulunacağım. Kurulduğu dönemden beri bu partiye oy veren, Ak Parti üyesi bir insanım. Önce Mustafa Kemal Atatürk’ten, sonra bütün Beykozlulardan özür diliyorum. Bizim itibar görmemiz için terörist mi olmamız lâzım, Suriyeli mi olmamız lâzım? A partisi, B partisi diye bir şey yok. Biz, Beykoz için buradayız. Evimiz için, yuvamız için buradayız. Hükümetleri hükümet yapan halktır. Getirdiğimiz gibi, götürürüz. Benim 1200 TL emekli maaşım var. Sevgili Başbakan’ım, ben de bir Rizeliyim. Benim maaşımı al, benim 5 nüfuslu evime bak, sonra da bana tapumu ver. Hak verilmez, alınır. Hakkımızı alacağız. İkinci Kurtuluş Savaşı’nı Beykoz’dan başlatıyoruz. Ne mutlu Türk’üm diyene.”

Yaşlı bir başka bayan, “Biz buraya hakkımızı aramaya geldik, parti için gelmedik. Bize kimse ekmek vermiyor. 5 tane çocuk, 8 tane çocuk diyorlar ama aç karnımızı doyuramıyoruz. Çocuk bizim karnımızı doyurmuyor. Bize ekmek vermiyorsunuz ama çocuk, çocuk, çocuk diyorsunuz. Ne yapacaksınız o kadar çocuğu? Çocuğumuz var, aç karnımızı doyurabiliyor muyuz? Bizi yerimizden, yurdumuzdan ediyorsunuz. Nereye gideceğiz biz? Sayın Başbakan’ım, Sayın milletvekillerim. Siz orada otururken Beykoz’a niye göz diktiniz, fakir fukarayı buradan sürmek istiyorsunuz? Buna ne hakkınız var? Ben buraya geleli 50 sene olmuş, ben 60 yaşında bir kadınım. Sırtımda toprakları kazıya kazıya geldim. Malzemeyi çeke çeke geldim. Bir gecekondum var. Onu da alacaksan, al benim elimden. Dök hepimizi denize! Biz hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Ankara ise, Ankara’ya gideceğiz. Ne yaparsan yap. Biz buraya hiçbir parti için gelmedik. Seni biz Başbakan diye başımıza getirdik. Bize bu çileyi çektirmeye hakkınız yoktu. Sayın Başbakan, bizim sesimizi dinle! Beykoz’u sana yedirmeyeceğiz.” Diyerek Başbakana ve Milletvekillerine seslendi.

Mitingde son söz yine Hatice Köse adlı bir vatandaşa verildi.  “ Biz bu Beykoz’da doğduk, Beykoz’da öleceğiz. Bizim suçumuz seneler senesi bu Beykoz’u güzelleştirmek, vatanımızı, toprağımızı korumak mı? Bunu ben büyüklerimize soruyorum. Bizim uykumuzu bize haram ettiler. Bizim yediğimiz ekmeği, helalimiz ile kazandığımız ekmeğimizi bize haram ettiler. Ben yatağıma yattığım zaman uykusuz kalıyorum. Sabahleyin tansiyonum yükselmiş kalkıyorum. Bunu bize reva görenlere hakkımı helal etmiyorum. Siz ediyor musunuz? Etmeyelim. Onlar da 9 aylık, biz de 9 aylık. Cenabı-ı Allah, onlara yürü ya kulum diyorsa, bize de yürü ya kulum hakkını savun diyor. Bir sürü iktisatçı kardeşlerimiz yetişti. 700 TL, 900 TL maaş alarak, bu evimizin yerini biz nasıl ödeyeceğiz? Bu iktisatçılarımız bize bunu açıklamak zorunda. 21. yüzyıla kadına şiddet diyorlar. Hep kadına şiddet diyorlar. Ben 52 senedir İstanbul’da olarak, geçen seneye kadar sırtımda odun taşıdım. Niye taşıdım? Geçinmek için taşıdım. Çocuklarım kimsenin malına, mülküne el uzatmasın diye taşıdım. Beni buradan atana hakkımı helal etmiyorum. Ediyor musunuz? Bugün CHP’den şu sözü isteyeceğiz, Allah nasip eder de, yarın gelirseniz bu sözünüzün arkasında durun. Biz Ak Parti’lilere de dedik, sözünüzün arkasında durun dedik. Durdular mı? Bunları elimizle kazıyalım. Suç, bu kadar neden büyüdü? Bizi taşeron firmasına mahkûm ettikleri için büyüdü. Sahaya çıkalım, Allah hepimizin yardımcısı olsun, onların parası, pulu varsa, bizim de imanımız var” dedi.

Etiketler:

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb