Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV),kuruluşunun 20. Yılını Moda Deniz Kulübü’nde Fairy’nin Türk denizlerinin korunmasına verdiği destek kapsamında “Balıklar Boğulmasın” projesi ile kutladı.
TÜDAV ve Fairy işbirliği ile gerçekleşen “Balıklar Boğulmasın” projesine Gonca Vuslateri, Sedef Avcı, Kıvanç Kasabalı, Şahika Ercümen, Beyza Şekerci, Leyla Tanlar gibi ünlü isimler ve deniz tutkunları destek verdi.
Ünlüler, fosfat nedeniyle balıklar için gerekli olan deniz suyundaki oksijenin tükenmesine dikkat çekmek amacıyla suyun altında nefessiz kalmaya çalışarak “Balıklar Boğulmasın” dediler.
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ev sahipliğinde gerçekleşen geceye, Türkiye ve dünyanın önde gelen deniz araştırmaları uzmanları, deniz sektörü temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve yabancı misyon şefleri katıldı. Kısa TÜDAV filmi ile açılışı yapılan gecede Vakıf Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, TÜDAV’ın 20 yılda neler yaptığını anlattı. Gecede düzenlene tören ile ” Bilim Ödülü dalında”; denizlere emeği geçen Ali Kurumahmut, Prof. Dr. Emin Özsoy, Prof. Dr. Mehmet Gökhan Halıcı, Prof. Dr. Maide Cimşit, Prof. Dr. Murat Sezgin, Doç. Dr. Mustafa Yücel’e ödülleri takdim edildi. Ayrıca “Basın Ödülü dalında” Handan Erdoğan, Gökhan Gültekin Karakaş, Serkan Tolga Tahmaz ‘a 20. Yıl TÜDAV Hizmet ve Başarı Ödülü” verildi.
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV)’ın 20. yılının kutlandığı gecede bir konuşma yapan Vakıf Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk; “Vakıf olarak deniz koruma alanları, sürdürülebilir balıkçılık gibi çalışmalarımız var ancak “Balıklar Boğulmasın” projesi ile asıl amacımız deniz kirliliğini azaltmak. Fairy ile işbirliği doğrultusunda bu projeyi birlikte sürdüreceğiz. İki yıl içerisinde büyük bir aşama kaydedeceğimize inanıyorum” dedi ve şöyle devam etti:
“20 yıl önce bir grup deniz sever ve bilim insanıyla kurduğumuz vakfımız bugün dünyanın en prestijli deniz araştırma kurumları arasına girdi ve bu kurumlarla işbirliği yapıyor. Denizlerin insanoğlu, bizler için büyük bir servet kaynağı olduğu ilk çağlardan biliniyor. Ancak aşırı ve kural dışı avcılık nedeniyle stoklarımız azalıyor. Bunun yerine yetiştiricilikte gelişmeler yaşanıyor. Bugün balıkçı tezgâhlarındaki 2 balıktan biri yetiştiricilik yoluyla sofralarımıza geliyor. Türkiye gibi 80 milyon nüfuslu bir ülkenin denizlerden besin kaynağı olarak yararlanması zorunludur. Bu nüfusun beslenmesinde mutlaka mavi büyüme ve mavi ekonomi olarak bilinen denizlerden çoklu yararlanma için çabuk davranmalıyız. Su ürünleri üretiminin artırılması şarttır. Bunun için ise temiz denizlere, sektörel işbirliğine ihtiyacımız var. Sürdürülebilir balıkçılık ilkelerini hayata geçirmeliyiz.”
İklim değişikliği konusunda yaptıkları çalışmalara da vurgu yapan TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, “İklim değişikliği bütün dünya okyanus ve denizlerini etkilemektedir. Bizde bazı türlerde buna ilişkin bulgular görülmüştür. En önemlisi denizlerdeki iklim değişikliğini izleyecek uzun verimli izleme projelerinin hayata geçirilmesidir. Gün geçmiyor ki yeni bir denizanası türü veya zehirli balık türü sularımızda görülmesin. Tamamen bir biyogüvenlik sorunu olarak karşımıza çıkan bu yeni olgu için yapılması gereken öncelikle sorunun bilinmesi ve zararımızı en aza indirmektedir. Halen Akdeniz’de 1000’in üzerinde, denizlerimizde ise 450 kadar istenmeyen yabancı deniz canlısı görülmekte olup bunun 70 kadarı balıktır. Bu yabancı türlerin zararı için özellikle küçük balıkçılara bir tazmin fonu kurulmasını önermekteyiz. Deniz araştırmaları ülkemiz için bir zorunluluktur. Denizlerinin özelliklerini bilmeyen uluslar bu devasa kaynaktan yararlanamazlar, araştırma yapmadan sularını koruyamazlar. Deniz araştırmaları yapmayan ülkeler denizlerle ilgili çıkarlarını korumazlar, ekonomik gelişmelerini tamamlayamazlar. Uzun erimli deniz araştırmaları ülkemizin yegane gerçeğidir. Kaynaklarımızı başta da insan kaynağımızı ve araştırma gemilerimizi verimli kullanmalıyız” dedi.