SOYTARI PABUCU GİBİ DİLİ OLMAK
Bugünkü yazı başlığına bakınca herkesin kafasında şekillenen bir fikir vardır sanırım. Öncelikle “Soytarı” kelimesinin anlamı ne nedir? Ne değildir? İsterseniz onu bir irdeleyelim.
Dilimize Farsçadan geçmiş olan Soytarı kelimesi, ‘’sa’teri’’ kökünden türetilmiştir. Sa’teri, taklit yapan, mizahi ve gülünç anlamına gelirken soytarı, taklit yaparak halkı eğlendiren kimse demektir. Hükümdarları ve kralları güldürmek için komik hikayeler anlatan kişilere de soytarı denir. Oysa “Soytarı” nın mecaz anlamı ise hile yapan, aldatan, yaltaklanmak demektir.
Dilimizde de bu kelimeyi olumsuz anlamda kullandığımızı düşünürsek aslında “Soytarı” yı hilebaz, düzenbaz, yalancı, yaltaklanan, dalkavuk anlamında kullanıldığı meydana çıkar.
Bu tür “ Soytarı “ kılıklı insanların çevresindekileri fikir ve düşüncelerine inandırabilmek için de etkileyici bir hitabete, aldatma gücüne ve kafa patlatan bir dile ihtiyaçları vardır ki; “ Soytarı pabucu gibi dili olmak” lafı buradan türemiştir.
Hepimizin çevresinde bu tür kılıklı insanlar mevcuttur. Ailemizde, iş hayatımızda, dost ve arkadaş meclisinde yani anlayacağınız her tür yerde bu tür şahsiyetlere rastlamak mümkündür.
İnsan lafını bilerek konuşmalı, konuşurken sesinin tonunu iyi ayarlamalı ki bu ton kaçıyorsa ya ipin ucun kaçmış demektir ya da kendi fikrini karşısındakine empoze etmek için bir tür anarşi uygulamaktadır. Bu baskıcı model ile karşı tarafı sindirmek ve fikri diktasını egemen kılmaya çalışsa da aslında görünen zavallı bir kimliğin bu zavallılığı ego yaparak makyajlamaya çalışmasıdır. Yani Soytarı pabucu gibi dilinde olsa ak aktır, kara da yine karadır.
Birde paranoyak, şizofrenik paranoyak tipler vardır ki bunlarda hekim tarafından hasta olduğuna dair klinik bulgular doğrultusunda tedavisi gereken tiplerdir ki; bunların da soytarı pabucu gibi dilleri vardır. Bunlarda aynı kategorideki tipler gibi bencil, insanları sevmeyen, sevemeyen, şüpheci tiplerdir ve çevresindeki insanlara zarar vermekten ve tabiatıyla kendi hayatını da alt üst eden kişiliklerdir.
Birde şımarık tipli kişiler vardır çevremizde ve bunların da soytarı pabucu gibi dilleri mevcuttur. Kendilerini beğenen, narsist bencil ruhlu yada ruhsuz da diyebiliriz bunlara ki ; dünyanın kendi çevresinde döndüklerini zannederler. Aslında ne kadar şımarıksan o kadar da çekilmezsindir ki; bunu sadece çevresindeki o ızdırabı çekenler bilir maalesef.
Birde egosu yüksek idareci kademesinde olan zihniyetler vardır ki bunların da soytarı pabucu gibi dilleri vardır; hem de ne dil. Genelde bu tipler de evde, sosyal mecrada sus pus olup bastırılmış kişiler olup, bastırılan duygularını bir yanardağ patlamaları şiddetinde maiyetinde bulunan alt kademe çalışanlarına gerek mobbing uygulayarak, gerek egosunu tatmin ederek maneviyatında zirve yapmaya çalışan zavallılardan oluşmaktadır. Bunların da dilleri soytarı pabucu gibi uzun ama bir o kadar da zehirlidir.
Aslında şu bir gerçektir ki; ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Atalarımız “ Soytarı pabucu gibi dili var” demişlerse vardır bir bildikleri.
Son olarak yazımızı Mevlana’ nın bir lafı ile noktalayalım.
“Her lafa verilecek bir cevabım var. Lakin bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye “
Herkese iyi hafta sonları diliyorum. Sağlıcakla kalın.
Kaynakça : Wikipedia