“Truman Show, herkes kendine ait bir gerçekliği ve doğruları deneyimliyor.”

“Yalan haberler, gerçek haberlerden altı kat hızla yayılıyor.”

Yanlış bilgiye eğilimli bir sistem içinde gerçek sanacağınız sahte haberler yaratmayı öğrenen birileri varken karşınızda kimliğinizi ve inandıklarınızı kontrol etmeniz ne kadar umutsuzca.

Daha önce de sosyal medya hakkında birçok yapım seyrettim. Ancak bu yapım bambaşka.

Çünkü işin mutfağında bulunan, sosyal medya platformlarının doğumunda, yükselişinde bizzat katkısı olan insanlar tarafından içtenlikle yapılan itiraflar, sizde uyanıştan çok çocuklarınızla beraber tehdit altında olduğunuz hissi uyandıracak türden.

Sosyal medya araçlarının, bizi küçük beğeni tuşları ile nasıl tuzağa düşürdüğünü anlatırken, o beğeni tuşunun nasıl olacağını sabaha kadar oturup düşünen mühendislerin tek amacının insanlığın kendini iyi hissetmesinin olmadığını, yapay zeka sayesinde her birimizden nasıl başka biri yaratmaya çalıştığını anlatıyor.

Daha ne kadar tehditkar olabilir ki?

Kurulan algoritmalar ile;

Her tıklamanızda, sizi kaybettiğiniz zamana karşı onların, kumarhane makineleri gibi para bastıklarını,

Özellikle bu algoritmalar için yalan haberleri kullanmaktan çekinmediklerini,

İsterlerse dünyanın düz olduğuna bile inandırabileceklerini, bunun kaoslar için bulunmaz bir fırsat olduğunu,

Ve bu korkularından dolayı kendi çocuklarına telefonu yasakladıklarını anlatırlarken bir senaryoyu anlatır gibi olduklarını itiraf etmenin rahatlığı var yüzlerinde.

Biz bütün bunlara taraf olduk ama şimdi karşısındayız der gibi. Ve şimdi ekran karşısında borcumuzu ödüyoruz der gibi.

Kesinlikle ve kesinlikle, öncelikli olarak, bu sistemin içine doğan Z Kuşağının büyük bir tehlike altında olduğunu, çocukların kendilerini tanımadan başka birilerine benzeme çabası içine girmelerinin, manipüle edilmelerinin kişilik haklarına ve böylelikle hayatlarına müdahele edilmesinin engellenmesi ya da düzenlenmesi gerektiğini anlatırlarken kendi telefonlarını bile  gizlice banyoda açtıklarını itiraf ediyorlar.

Yapay Zeka’nın gelecekte değil uzun bir zamandan beri insanlığı ele geçirmiş olmasının farkına varılması, bu iş için İkna teknolojisi mezunlarının kullanıldığı, internetin kocaman bir avm olması gibi varılan çözümlemeler tek bir sonuca gidiyor onlara göre,

“Eğer bir ürüne para ödemiyorsanız, ürün sizsiniz demektir”

Çünkü her biriniz onlar için müşterisiniz.

Size, her elinize aldığınız zaman sunduğu, tek parmağınızla yaptığınız yenileme ile doyulmaz bir haz içinde, bir süre sonra başından kalkmadığınız ve gerçek dünyayı unuttuğunuz bir sanal dünya yaratıyor.

İşin tuhaf tarafı ise sevgili Zuckerberg’in çözümü “Yapay zekanın kapsamını geliştirmeliyiz.”