SİYASİ ÖNGÖRÜLER
Genel seçimler en geç önümüzdeki yılın haziran ayında yapılacak. Pek tabi Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte. Benzeri görülmemiş ekonomik kriz yaşanıyorken neredeyse tüm TV kanallarında muhalefet partilerinin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı konusundan ayrılamıyor. Cumhur ittifakının adayı şüphesiz belli. Millet ittifakının adayı kim olacağı konusunda tahminler, olasılıklar konuş konuş bitmiyor. Diğer ittifak veya partilerin adayları, hatta bağımsız adaylar hakkında fazla konuşulmuyor ancak bu adaylarında sonucun belirlenmesinde çok önemli rol oynayacağı kesin.
Kuvvetli ihtimal ana muhalefet lideri millet ittifakının adayı olacak, bir sürpriz olmazsa! Peki ya bir sürpriz olursa ne olacak? Aday seçim yöntemi ne olacak pek belli değil ama herhalde anket sonuçları dikkate alınacaktır. Peki, anketlerde ana muhalefet lideri değil de başka biri çıkar ise, aday olmamasına rağmen aday mı yapılacak yoksa ittifak bozularak herkes kendi adayı ile mi yola devam edecek?
Önceki seçimlerde edinilmesi gereken tecrübe hiçe sayılarak iktidar karşısına tek adayla seçime gitmek zaten doğru görünmüyor. Büyük küçük oy potansiyeli olan her partinin alacağı oy toplamı iktidar karşısında ilk turda en az %50+1’i yakalayamıyorsa zaten yapacak bir şey yok. Ama görünen o ki daha fazlasını yakalayabilir ve seçim 2.tura kalabilir. O zaman da bir şart daha var. Tüm muhalif partiler adaylıktan çekilerek tek bir adayın arkasında birleşerek 2.tur seçimlerine girmek. Durum açıkça böyle iken aylardır ne konuşuluyor, bu kadar sündürülmez ki bir konu.
Muhalif partilerin en büyük vaadi; başkanlık sisteminden güçlendirilmiş parlamenter sistemine dönmek. Hakikaten başkanlık seçimine geçtiğimiz günden beri ekonomi başta olmak üzere hükumet sistemimiz zora girdi. 2017 yılında yapılan referandum ile ama 2018 yılındaki seçimler ile başlayan başkanlık sistemi uluslararası ilişkilerimizde daha çok ticaret sisteminde bizi çok geriletti. En azından yurtdışındaki yatırımcıların güvenini sarstığı açıkça görülmekte. Peki, iktidar bu durumun farkında değilmiş gibi neden davranılıyor. Oldu da iktidar da seçime girerken parlamenter sistemine dönüleceğini vaat ederse, ne diyecek muhalif partiler acaba? Hele hele ekonominin yönetimini dünyaca güvenilen birine teslim edileceğini ve bağımsız bırakılacağını vaat ederse…
Siyaset bu olmaz denilen her şey mümkün olabiliyor. 20 yıllık iktidar kolay kolay bırakılmaz, ya da bırakmamak için her türlü seçenek değerlendirilecektir. Hiç umulmadık ittifaklar ortaya çıkabilir. Belki de baskın bir seçim olabilir. Yıllardır çözülmeyen 3600 ek gösterge, KYK Borç faizleri, vs. gibi sorunlar çözülmeye başlandı. EYT sorunu da yakın zamanda çözülecek gibi. Bir de hayat pahalılığına geçici de olsa nispeten bir çözüm bulundu mu tüm seçim şartları oluşmuş olacak.
Tabii bütün bunları yaşayarak öğreneceğiz ve göreceğiz.
30 Temmuz 2022
Gökhan Taneri VURAL