Koronavirüs, sosyal medyanın güvenilirliğini bir kez daha düşündürdü; geleneksel medyanın itibarını artırdı. Beykoz Üniversitesi’nin yaptığı araştırmaya katılanlar, normal zamanlarda haber kaynağı olarak televizyon, gazete gibi geleneksel medyayı güvenilir bulmayanların yüzde 53’ü Covid-19 zamanında geleneksel medyayı daha güvenilir bulduklarını ifade ediyorlar. Beykoz Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nüket Güz, “Günümüzde, sosyal medya kanallarının da etkisiyle geleneksel medyanın önemini kaybettiği ve ortadan kalkma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı düşünülmeye başlanmıştı. Araştırmamız, pandemi öncesinde sosyal medyada yer alan haberlere daha çok güvenen bireylerin pandemi sonrasında, doğru bilgiye ulaşmak için geleneksel medyayı tercih ettiğini ortaya koydu” diyor.
Koronavirüs nedeniyle evlerimize kapandığımız bugünlerde ülkemizde ve dünyada yaşanan gelişmeleri, televizyon, gazete gibi geleneksel medyadan ya da sosyal medyadan öğreniyoruz. Uzun saatler harcayarak haber ve bilgi ihtiyacımızı gidermeye çalışıyoruz ama aldığımız haberlerin içeriklerinin ne kadar gerçek ve güvenilir olduğunu bilmiyoruz. Beykoz Üniversitesi, korona günlerinde “Korona Günlerinde Geleneksel Medya ve Yeni Medya Güvenirliği Üzerine Bir Araştırma” yaptı. Beykoz Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nüket Güz önderliğinde Doç. Dr. Pınar Seden Meral, Öğretim Görevlisi Serap Bozkurt ve Veri Bilimi Uzmanı Yemliha Durmaz tarafından İstatistik Türkiye işbirliği ile yapılan araştırmanın sonuçları, Covid-19 pandemisiyle ilgili haber alırken, Türk halkının geleneksel medyayı daha güvenilir bulduğunu ortaya koydu.
Araştırmaya kimler katıldı?
Türkiye genelinde yapılan araştırma, rastlantısal örnekleme yöntemiyle seçilen 18-65 yaş aralığında 1.164 katılımcıyla 27 Mart-14 Nisan 2020 tarihleri arasında bilgisayar destekli anket tekniği ile gerçekleştirildi. Katılımcıların yüzde 50’sini kadın, yüzde 50’sini erkeklerin oluşturduğu araştırmada, katılımcıların yüzde 45.4’ü üniversite mezunu. Katılımcıların yüzde 31.5’i üç, yüzde 33.1’i ise dört ya da daha fazla sosyal medya mecrası kullanırken, yüzde 43’ü günde en az dört saatini sosyal medyada geçiriyor. Araştırmaya katılanların geleneksel medya kullanımlarına bakıldığında, yüzde 57.7’sinin bir adet, yüzde 6’sının ise dört ya da daha fazla geleneksel medya aracını kullanmakta olduğu; yüzde 35.5’inin günde bir saat, yüzde 25.4’ünün ise dört saatten fazla geleneksel medyada zaman geçirdiği biliniyor.
Güvenlerini geri kazandılar
Araştırmanın sonuçlarına göre, normal zamanlarda haber kaynağı olarak geleneksel medyayı güvenilir bulmayanların yüzde 53’ünün Covid-19 zamanında geleneksel medyayı daha güvenilir buldukları ortaya çıktı. Ayrıca, normal zamanlarda haber kaynağı olarak geleneksel kanalın güvenilirliği konusunda kararsız kalanların yüzde 38.3’ü Covid-19 zamanında geleneksel kanalı daha güvenilir bulduklarını ifade ettiler.
Normal zamanlarda haber kaynağı olarak sosyal medyayı daha güvenilir bulmayanların yüzde 7.1’inin Covid-19 zamanında sosyal medyayı daha güvenilir bulduklarını belirtirlerken, normal zamanlarda haber kaynağı olarak sosyal medyanın güvenilirliği konusunda kararsız kalanların yüzde 14.5’inin Covid-19 zamanında sosyal medyayı daha güvenilir bulduklarını ifade ettiler.
Kadınlar sosyal medyaya güveniyor
Araştırmaya katılanların yüzde 60’ı sosyal medyada Covid-19’a dair yayınlanan haberlerin mevcut durumu daha dramatik hale getirdiğini düşünüyor.
Kadınların (ort=2,11) Covid-19 ile ilgili haberlerde sosyal medyayı erkeklere (ort=1,95) göre daha fazla güvenilir buldukları da belirlendi. Kadınlar ile erkekler arasında Covid-19 ile ilgili haberlerde, geleneksel medyayı daha fazla güvenilir bulma durumlarında ise bir fark bulunamadığını belirtelim.
Prof. Dr. Nüket Güz’ün değerlendirmesi
“Korona Günlerinde Geleneksel Medya ve Yeni Medya Güvenirliği Üzerine Bir Araştırma” çalışmasının sonuçlarını değerlendiren Beykoz Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nüket Güz, “Günümüzde, sosyal medya kanallarının da etkisiyle geleneksel medyanın önemini kaybettiği ve ortadan kalkma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı düşünülmeye başlanmıştı. Araştırmamız, pandemi öncesinde sosyal medyada yer alan haberlere daha çok güvenen bireylerin pandemi sonrasında doğru bilgiye ulaşmak için geleneksel medyayı tercih ettiğini ortaya koydu” diyor.
Neden bu araştırma yapıldı?
Korona günlerinin gerçek bir teknoloji devrimi geliştirdiğini vurgulayan Profesör Güz, gelecek yeniden biçim alırken kimi mesleklerin yok oluşuna ve biçim değiştirdiğine insanlığın tanıklık edeceğini vurguluyor. “Yeni süreçte belki tüm göçler duracak; mekana olan bağımlılıklarımızı unutacağız. Zamana olan hassasiyetimiz artacak; belki aynı zamanda farklı ortamlarda trafiğe takılmadan, gecikmeden bir araya gelebilmeyi öğreneceğiz” diyen Güz, bu dönemde neden böylesi bir araştırma yaptıklarını şöyle açıklıyor: “Tüm bu düşüncelere dayanarak gözlemlenen olgu kitle iletişim araçlarının zamana uyum sağlamak için sürekli evrilmekte olduğudur. Bir virüsün bütün dünyayı etkilediği bu dönemde, yeni ve geleneksel kitle iletişim araçlarının haber ve bilgi edinmede güvenilirliği konusunu da bir kez daha tartışmak ve araştırmak gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu yüzden araştırma, korona günlerinde özellikle kritik haber medyası okuryazarlığı üzerine odaklanan bir inceleme yapmayı amaçlamıştır. Araştırmada seçkisiz, rastlantısal, basit örnekleme yöntemiyle geleneksel medya ve sosyal medya haberlerinden hangisinin içerik, yapı ve gerçeklik açısından daha güvenilir bulunduğu araştırılmak istenmiştir.”