CHP Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan, örgüt toplantısında, AK Parti iktidarını eleştirdi. İlçe Başkanlığında yapılan toplantıya, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri ve partililer katıldı.
CHP Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan, “Ülkemiz zor günlerden geçiyor bunun en büyük göstergesini küçük bir anekdot ile sizlerle paylaşacağım. Dün yaşadığımız Cumhuriyet Gazetesi nöbetimizde önümüze çıkan bir takım göstergeler var. Dokuz gazeteci tutuklandı. Tüm hukukçuların, akademisyenlerin ve basının söylediği ortak bir dil var. Dosyanın içi bomboş. Gazeteciler terör örgütüyle ilişkilendiriliyor. Siyasi parti operasyonlarında CHP ile hep bir şeyleri ilişkilendirmek istiyorlar. Daha dün kol kola, el eleydiniz. Şimdi ne oldu? Şimdi CHP’nin kol kola olduğunu, yandaş medyalarınızla söylemeye başladınız. Daha dün Diyarbakır’daydınız ve yakın plan fotoğraflarınızla bunları gösteriyorum. Evet, biz her zaman demokrasi, Cumhuriyet diyeceğiz. CHP’yi hedef göstermeye sizin gücünüz yetmeyecek.
Dokuz gazeteciye soralım, ömründe Fetullah Gülen’i görmüşler mi diye? Görenler bu fotoğraftadır. 14 yıldır Türkiye’yi bugünkü bataklığa hep beraber getirdiniz, şimdi suçlu aramayın, suçlu sizlersiniz. Kendi suçunuzu başkalarına iftira atarak kapatmayın. Hele ki Türkiye Cumhuriyetinin kurucu iradesine iftira atarak kurtulamazsınız bu yanlıştan. Siz halktan özür dilerken ‘biz yanlış yaptık’ diye. Arkadaş sormazlar mı? Yanlış yaptın, darbenin en başında genel başkan yardımcının kardeşi hala görevine devam ediyor. Nerede adalet, nerede hukuk!
Evet, suç bireyseldir. Ömründe Fetullah Gülen’i görmeyen insanlar, gazeteciler içeride. Cumhuriyet gazetesi susturulmak isteniyor. Muhalif hiçbir kanat bırakılmamaya çalışılıyor. Öte yandan benim zavallı öğretmenim biriyle evlenmiş eşi Fetullahçı çıkmış diye görevinden uzaklaştırılmış.
Daha düne kadar parsel parsel Fetullah’ın okullarına yatırım yapılması hususunda baskı, yatırımla ilgili bütün iş adamlarına zoraki para ödettiren hükumet, şimdi o iş adamlarını gözaltına alıyor, Fethullah Gülen ile suçlanıyor. Arkadaş daha düne kadar Fetullah Gülen ile sen beraberdin, senin bakanların birlikteydi. Bir Belediye meclis üyesinin atanmasına Fetullah Gülen karar veriyordu. Şimdi diyorsun ki, havuz medyasına güzel övgüler dizdirerek, CHP eşittir Fetullah, CHP eşittir PKK, CHP eşittir HDP. Hayır, CHP eşittir Laiklik, CHP eşittir Demokrasi’dir.
Artık yüzünüzü halka dönün. Seçimle gelen seçimle gitsin. Varsa bir suçu, tarafsız yargı tarafından yargılansın. Cumhuriyet gazetesini sorgulayan, Fethullah gülen ile ilgili davası ve soruşturması devam eden savcıya siz, terör örgütüne yardım ve yataklık ettiğini söylediğiniz, terör örgütü üyesi olduğunu söylediğiniz bir savcıya Cumhuriyet Gazetesi’ndeki basın mensuplarını yargılatıyorsunuz. Sonra da adil yargıdan bahsediyorsunuz. Ülkemizde bir anket yapalım; adil yargı var mıdır-yok mudur? Yargı taraflı mıdır-tarafsız mıdır? Çıkan sonuçlara göre milletin iradesine saygı duyalım.
Başkanlık tartışmalarını açıyorsunuz. Başkanlıkla ne istiyorsunuz? 93 yıldır bölünmeyen Türkiye Cumhuriyeti’ni bölüp, parçalamak ve yönetmek mi? Emperyalistlerin yaptığı iş ortaklıklarıyla, emperyalistlere verdiğiniz tarlalarla, arsalarla bu ülkenin neresini bölmek istiyorsunuz? Daha düne kadar kol kola yürüdüklerinizle şimdi düşman olduğunuzu söylüyorsunuz. Ve bunun nedeni halk değil, sizlersiniz. Halk sizlere istediğiniz her türlü yetkiyi verdi. O zaman siz terör örgütleriyle bu ülkeyi 14 yıl yönettiniz. Ve bugün özür dilemekle kurtulma şansınız yok.
Bu süreç daha ağır ilerleyecek. Yarın kimse sanmasın ki CHP’li Milletvekilleri de içeri alınmayacak. Çünkü toplum sustukça biliyorsunuz ki sloganımız olan ‘susma sustukça sıra sana gelecek!’ mevcut iktidarın asıl hedefleri CHP, Cumhuriyet değerleri, Atatürk İlkeleri ve Atatürk’ün kurduğu bu cumhuriyeti yok etmek. At gözlüklerini artık hepimiz çıkartalım.
CHP Genel Başkan yardımcımız Bülent Tezcan’a silahlı saldırı düzenlendi. Sonuçları nerede, yargılama ifadeleri nerede? Hükümetten henüz bu konu hakkında bir açıklama gelmedi. Avcılar Belediye Başkanımıza silahlı saldırıya uğradı Hükümetten bu konu hakkında da henüz bir açıklama gelmedi. Türkiye bir bataklık içerisine özellikle çekilmeye çalışılıyor, Suriye’de suni gündemlerle oradaki savaş ortamı unutturulmaya çalışılıyor. Yüzyıllardır istenen Türkiye’nin Ortadoğu’ya sürüklenmesi. Bunu isteyenler de emperyalistler. Lafa gelince emperyalistlere karşısınız, icraata gelince el ele, kol kola yürüyorsunuz. İsrail ile ilgili ‘van minüt’ gerçeği vardı, şimdi kol kola yürünüyor. Filistin ile savaş bitti mi? Hayır, Filistin’de hala insanlar ölüyor. Biz adalet ve hukuk istiyoruz. Demokrasi istiyoruz, sözde değil özde. Özgürlük istiyoruz.
Bütün dünyanın gözü şu anda Türkiye’de. Biz dış politikamızla sınıfta kaldığımızı tüm dünyaya ilan ettik. Dış dünya bizi ilgilendirmez diyebiliriz ama ekonomin de can damarı birbirleriyle bağlantılı. Son zamanlarda Beykoz da esnaf ziyaretleri gerçekleştirdik. Beykoz’da esnaf kan ağlıyor. Beykoz’da durum böyle lakin Türkiye genelinde de esnaf kan ağlıyor. Ekonomiden bir haberiz. Dolar, nereye kadar fırlayacağı henüz belli değil. Önünün alınıp alınamayacağı hiç belli değil. Irakta ve Suriye’de devam eden bir savaş. Ve savaşın içeriğinden bir haberiz. OHAL adı altında Türkiye bir kişinin iki dudağının arasında idare ediliyor. Ağzından çıkan kanun. Osmanlı zamanında bile meclisler vardı, meclislerde tartışmalar vardı. 12 Eylül’de bile mahkemeler vardı, mahkemelerde karar veriliyordu. Şimdi iki dudak arasında verilen karar uygulanıyor. Meclis tamamen lav edilmiş durumda. Mecliste her hangi bir kanun yürürlüğe girmiyor. Çoğunluk bizde, el kaldırdık oldubitti.
Artık Türkiye Cumhuriyetini korumaya, kollamaya, hukuksuzlukların, adaletsizliklerin, yolsuzlukların tamamının sona ermesi CHP iktidarında sona erecek ve tek çıkış yolu CHP iktidarı olacaktır. Ve hepimizin üzerinde düşen de iktidar oluncaya kadar canla başla çalışmak, başka alternatifimiz yoktur arkadaşlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş umudu da yok.
Gençlik kollarımızın bir sloganı vardı; ‘Cumhuriyet için daha fazla cesaret’, ‘Demokrasi için daha fazla cesaret’, ‘Laik Türkiye için daha fazla cesaret’. Artık cesaretimizi ortaya koyma zamanı gelmiştir. İş işten geçtikten sonra dövünmenin bir anlamı yoktur. Zaman birlik ve beraberlik zamanıdır. Halk yılgın, halk sindirilmiş, halk korkuyor. Nerede ne zaman bomba patlayacak? Bilemez durumdayız. Hangi terör örgütü acaba bizim istihbaratımızı yönetiyor, Hangi dış ülke bizim istihbaratımızı yönetiyor bilemez duruma geldik. Amerika’dan Fransa’dan uyarılar alarak önlemler almaya başladık, bomba nerede patlayacak. Hepimizin tek çıkış noktası özgürlüktür, daha fazla demokrasidir ve demokrasiyi özgürlüklerle bütünleştirmektir. Başka çıkış noktamız kalmamıştır.
Bugünkü gündemimiz ülkemizde gelişen siyasal sorunlar ve bunlarla ilgili örgütümüzün İlçe yönetimimize vereceği siyasi çözümler nelerdir hususundadır. En temel özelliğimiz Cumhuriyetimiz bir kez daha görüyor ve yaşıyoruz ki tehlike altındadır. Bu özgürlüklerin tek çıkış noktası CHP’dir. Ve CHP’nin önümüzdeki dönem iktidar olabilmesi için Tüm üyelerimizin tek tek bunları vatandaşlarımıza, halkımıza anlatması gerekir. Artık bizlerin görevi ve de vazifesi olmalı. Koltuklar ve mevkiler gelip, geçicidir. Tek kalıcı şey Cumhuriyet’tir ve Cumhuriyet’in ilkeleridir. Herkese teşekkür ediyorum” dedi.
İlçe Başkanı Mahir Taştan son olarak Cumhuriyet Gazetesine destek amacıyla ‘Benim Cumhuriyetim’ yazılı dövizler’i hep birlikte havaya kaldırmalarını istedi. Toplantı daha sonra basına kapalı olarak gerçekleşti.
