KULAK KURDUNUZ MU VAR?
Bir kafeden çalan şarkı, evinize dönüp saatler sonra bile dilinizde döner durur. Saatlerdir bu şarkıyı ya da ezgiyi tekrarlıyorsunuzdur.
Eğer bu ezgiyi sevdiğiniz için tekrarladığınızı düşünüyorsanız yanlışsınız.
Hele o ezgiyi düşünmemek için yapacağınız şeyi söylesem daha da şaşıracaksınız.
Sakız çiğneyin.
Bu fonksiyon, yani sakız çiğnemek, beynin sözel ve müzikal anılar depolama yeteneğini azaltıyor.
Earworm(kulak kurdu), olarak adlandırılan kulakta kalan şarkı örneği gibi durumlar, insan hayatının gününün yüzde 40’ını aşan boyutlarda olduğu söyleniyor.
Geri kalanında da uyuyorsak vay halimize diyorum ve devam ediyorum.
Bu earworm’lar genelde birkaç saat içinde kayboluyor. Ancak günlerce hatta haftalarca sürenleri de mevcut.
Özellikle sizi muhatap tuttukları alışveriş esnasındaysanız iki yol mümkün;
Birincisi; telefonunuzu kullanın.
İkincisi; düşünmemeye çalışmak yerine, bütün şarkıyı sonuna kadar dikkatlice dinleyin ve bilinçli bir şekilde hafızadan çıkartın.
Aman ben bunlara kafa yorarsam daha çok dikkatim dağılır diyenler için de uzmanlar,
Kafanızdaki konserlerin tadını çıkarın diyorlar.
Yine de herhalde orada şaka yapmış olmalılar ki ardından da eklemişler. Su doku ve anagram gibi marifetlerde bulunan insanların, kulak kurtlarını durdurmaya ya da etkisini azaltmaya daha yatkın olduklarını gözlemlemişler.
İnsanoğlu, aydınlanma sınırını genişlettikçe ne kadar cahil olduğunu daha iyi anlıyor. Tesla’nın dediği gibi.
İnsanların yüzde 98 inin kulak kurtları ile beraber yaşadığını ama bunu bilmediği gerçeğini değiştirmiyor.
Bu kadar müziği seven biri olarak ise benim önerim , kendi kulak kurdunuzu bulmak, bol bol en azından favori şarkınızı dinlemek olacaktır.