Çubuklu Mahallesinde yaşanan mülkiyet sorunu, vatandaşı sokağa döktü.
Belediye’nin tespit çalışmalalrına tekpi veren Şehit Sadık Şişman sokağı sakinleri, evlerini asla terketmeyecekleri yönündeki öfkelerini dile getirdiler.
Bölgenin mülkiyet sorunu ve afet alanı ilan edilmesi yönünde Beykoz 4.dönem Belediye Başkanı Mimar Alaattin Köseler gazetemize açıklamada bulundu. “Beykoz’da Afet Başladı” diyen Köseler’in açıklaması şöyle:
Beykoz’da Afet Başladı..
Beykoz’da mülkiyet sorununu çözmek için gerekli adımları attığını iddia eden Beykoz Belediye Başkanlığı, üzerinde oturan Beykozluları yok sayarak 18 adet taşınmazı İstanbul Büyükşehir Belediyesine vermişti.
Beykoz’un gündemini meşgul eden parseller arasında 2/b, milli emlak ve Anadolu Hisarı Kalesi, Kiremitdere Benzin istasyonu imarlı arazisinin de olduğu gündemdeydi.
Bu satışa ait encümen kararının iptali için İdari Mahkemede dava açıldı. Sonra 27 adet parsel, Çubuklu Mahallesi Kiremitdere mevkiinde gündeme geldi. Çoğunlukla 2/b kapsamında olan bu parseller Meclis kararı ile Büyükşehir Belediyesine satışı gündeme geldi. Bu parseller içinde Beykoz Belediyesi üzerinde gibi görünen, iade edilmesi yönünde kararlar bulunan parselllerde vardır. Bu Meclis kararını iptali için (vatandaşın lehine dava açılmıştır) her iki iptal davasından sonra bu parselleri Beykozluya vermeyi düşünmeyen Beykoz Belediye Başkanlığı, bölgedeki 56 bin metrekare arazi içindeki yaşayanları yok sayarak afet riski altındaki bölgeler hakkındki kanuna göre BİR NO.LU DÖNÜŞÜM ALANI İLAN ETTİ. (Bu alan da 99 ailenin yaşadığı bir alan. Bu alanın içinde 8 adet de tapusu vatandaşın üzerinde olan parseller de proje kapsamına alındı).
Bu alınan Meclis kararının iptali için dava açılmasının yolları ve yöntemleri bellidir. Bunun adresi de idari mahkemedir. Bu konudaki mağduriyetleri önlemek için, mağdur olan halkın birlikte hareketi gerekir.
6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi hakkındaki kanunda ve diğer kentsel dönüşümle ilgili kanunda, kamu arazilerinin üzerinde oturanların hak sahipliliği bellidir. Belediye Başkanlığının söylemindeki gibi ‘mağdur etmiyeceğiz’ diye bir açıklık yoktur.
Bu alanı BİR NO.LU AFET BÖLGESİ ilan etmeden evvel vatandaşın rızası ve bilgilendirilmesine baş vurulmalıydı.
Paşabahçe pazarının haftada bir veya iki mi olacağı yönünde halkın önüne sandık koyarak referanduma giden yaklaşımın burada sergilenmesi gerekirdi.
Beykozdaki asıl tehlike, halkın haberi olmadan afet alanlarının sayısının çoğalmasıdır. Bu da bir şekilde Beykoz’da yaşayan halkın tahliyesidir.
