Ana Sayfa Köşe Yazarları 12.05.2020 8369 Görüntüleme

KAMU YÖNETİCİLERİNE ÖZEL NOTLAR

Korana günlerinde işler durdu. Evde ailemizle çokça vakit geçirdiğimiz bugünlerde yazı yazarak kendimi televizyondan ve sosyal medyadan uzak tutmaya çalışıyorum. Önceki yazımda esas salgının açgözlülük olduğunu, kronikleşen bu salgının biraz olsun kontrol altına alınmasına Koronavirüsün vesile olmasını dilemiştim. Ancak işi olan şanslı insanların bile işsiz kaldığı bu dönemde devletin biraz da olsa destek olmaya çalıştığı fakat koca koca özel şirketlerin ve bankaların taşın altına ellerini koyması gerekirken daha da gaddarca kredi teklifleri aldı başını gidiyor. Kredi adı üstünde faiziyle geri ödenecek, ödenemezse icra yoluyla evden barktan olunacak. Bu millet bunu hak etmiyor.

Normal olan geliri olmayan vatandaşın hiç değilse zorunlu kullandığı elektrik, su, doğalgaz gibi faturalı giderlerinin devlet tarafından ödenmesidir ama ötelenmesi bile uygulanmadı. Allahtan mülk sahipleri kira ödemelerinde çoğunlukla esnek davranmaya çalışıyorlarsa da gaddarca baskı kurarak kiralarını talep edenler de var. Siyasetçiler birlik olmanın erdemlerini dillerine pelesenk etmiş olmasına rağmen acımasızca eleştiriler söylemler aldı başını gidiyor. Zaten zor durumda olan milletin sabır taşı çatlamak üzere. Bu öyle ağaçları kesenleri ya da yolsuzlukların protesto edilmesi gibi olmaz, ailesinin ekmek derdi oldu mu, ne toma dinler ne de biber gazı. Benden söylemesi.

Koronavirüs salgını açıkça ortaya koymuştur ki; yıllardır devletin küçültülerek özelleştirilme yapmasını savunan odaklar yanılmışlardır.  O halde geçmişte yapılan yanlışlardan ders alarak hem geleceği planlamak hem de kitlelere özellikle gençlere yeniden güven vermek gerekmektedir. Teknolojinin değişim hızı, üretim ilişkilerini de, meslekleri de, yasam biçimlerini de etkilemektedir. O halde nüfusunun büyük çoğunluğu otuz yaşın altında olan ülkemiz gençlere yeni ufuklar açacak hazırlıklar yapmak, değişime ayak uydurmak zorundadır. Devletimiz yapay zekâ, nesnelerin interneti, arttırılmış gerçeklik, robotik, akıllı sistemler ve bunlar gibi konularda eğitimlere yönelmeli, sadece örgün eğitim de okuyan öğrencilerimize değil herkesin bu eğitimleri alabileceği ortamlar hazırlayıp, sıçrayarak gelişen teknolojiye ayak uydurmasını sağlamalıdır. Ancak bu sayede geleceğimizi güvence altına alabileceğimizi bıkmadan usanmadan anlatmaya çalışacağım.

Kendi kendine yeten bir ülke olmak bağımsızlığın da öncelikli şartıdır. Bu nedenle özellikle tarım ve hayvancılık bir an önce devlet tarafından ciddi şekilde desteklenmeli hatta öyle olmalı ki zaten büyükşehirlerde ağır baskı altında yaşayan insanları köylere yerleşip tarım ve hayvancılık yapmaları özendirilmelidir. Belki bu sayede kalabalık şehirlerde salgın halinde olan fırsatçılık, ahlaksızlık ve haksızlıkların da önüne geçilmiş olunur, biraz olsun kontrol altına alınabilir.

Kamu yönetimi okumuş ve uzun yıllardır siyasetle ilgilenen biri olarak düşüncelerimi ve önerilerimi paylaşma, aynı zamanda da tarihe not düşmek istedim. Dilerim elinde yetki olanlara da harekete geçmeleri için bir fikir verebilmişimdir.

Bugün Anneler günü, vatana millete hayırlı, haksızlıkların karşısında yiğitçe göğsünü gerebilen evlatlar yetiştiren, bütün annelerin ellerinden öpüyor, anneler günlerini kutluyorum.

“Unutmayın cennet annelerin ayakları altındadır.”

Kalın Sağlıcakla

10 Mayıs 2020

Gökhan Taneri VURAL

 

İlginizi çekebilir

MÜZE KARTIN İNTERNETTE

MÜZE KARTIN İNTERNETTE

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb