Ana Sayfa Köşe Yazarları 1.07.2021 1290 Görüntüleme

ISRARCI ZİYARETÇİLER

Ülke olarak dünyada misafirperverliği ile nam saldığımızı bilmeyen yoktur. Ülke dışına taşan bu namımız ile ne kadar övünsek azdır. Bizim gibi misafirperver başka gezenler var mı diye araştırma içine giren uzaylı kardeşlerimiz UFO’suna atladığı gibi kafasına göre bir gezegen bulamayınca soluğu bizim fakirhane’de aldı.

Eski çağlarda ki rivayetleri ve resmedilen gravürleri saymazsak, ilk resmi UFO kaydı, ilk modern raporlu gözlem, 1868 Temmuz’unda Şili’ de gerçekleşti. Daha sonra dünyanın pek çok yerleşim yerinde ihbarı yapılan UFO bildirimleri oldu.

Nazi Almanya’ sının  2.Dünya Savaşı ve  öncesinde gelişmiş uçak ve uzay araçları geliştirmek için girişimleri olduğu bilinmektedir. Tam da bu dönemlere gelen Almanya semalarında görülen ufo’lar o dönemde resmi kayıtlara geçmiş ama ne olduğu ile ilgili doğru bir bilgi insanlara aktarılamamıştır.

Japonya’nın Osaka şehrinde ondan fazla UFO’ nun görüldüğü pek çok kişi tarafından dile getirilip, doğrulanmıştır

12 Ağustos 2017’ de Çin’de benzer şekilde bir değil, pek çok kişinin gözlemlediği UFO Çin’ de korku ve dehşet salmıştır.

Bunun yanı sıra Amerika’ da 1947 yılında ilk uzaylı’ nın otopsi görüntüleri dünyaya servis edilmişse de dünyalı bizler tarafından doğruluğu hep sorgulanır olmuştur.

Bunun yanında 1996 yılında Rusya’da ağaçlık alanda kaza yaparak parçalara ayrılan UFO’ya el koyan Rus ordusu, yaşanan olayı dünyaya duyurmuştu. Ellerinde olay anına ait sadece bir fotoğraf karesi bulunduğu için yıllarca gerçek olup olmadığı tartışılan görüntülere aradan yıllar geçtikten sonra yeni bir video eklenmişti.  Bu görüntüleri yıllar sonra ele geçirip dünya ile paylaşan Rus medyası, yeniden ‘o’ görüntüleri gündeme getirdi.

Gürcistan’da ki bir diğer vaka 1969 yılında  meydana gelmiş olup, başka gezegenden geldiği iddia edilen ve canavara benzeyen bir yaratığın kullanmakta olduğu uçan dairenin enkazı, Gürcistanlı Vasili Dubinshev adında 43 yaşında bir köylü tarafından bulundu.

 

Rus polisine verdiği ifadeye göre, V. Dubinshev, sabah saat altıda traktörle tarlaya giderken birdenbire gökyüzünde bir gürültü duymuş, başını yukarıya kaldırınca 120 – 150 metre yükseklikte hareketsiz duran bir uçan daire görmüştür. Uçan dairenin çevresi yeşil, sarı ve kırmızı ışıklarla bezenmiş bir haldeydi. Şaşkın köylü, uçan dairenin havada ne kadar kaldığını tayin edemiyor. Belki beş dakika, belki de yarım saat. Ama sonra birdenbire UFO’nun hızla ilerlemeye başladığını görüyor. Uzay aracı ileriye atılıyor. Bir an sonra yolun dönemecindeki bir küçük tepenin arkasından bir patlama sesi duyuluyor. Gökyüzüne mantara benzeyen renkli bir bulut yükseliyor.

 

Dubinshev, ifadesine şöyle devam ediyor: «Hemen traktörü patlama noktasına doğru sürdüm. Uçan dairenin geniş bir alana dağılmış parçaları, küçük tepenin çevresindeydi. Parçalar beyaza çalar renkte bir madenden yapılmıştı. Derhal polise haber verdim.» Polis olay yerinde yaptığı araştırmalar sırasında, küçük tepeye yakın ormanın içinde ölü bir yaratık bulmuştu. Bu, insandan ziyade bir sürüngen canavara benzeyen cansız gövde, derhal emniyet altına alınmıştı. Ayrıca kaza yerindeki parçalar ve toprak üzerindeki toz kalıntılarından bir kısmı toplanmıştı.

Yaratığın boyu 132 cm. Dir. Duruşu insanı biraz olsun andırmaktadır, Boynu çok kısa, kirpikleri ve gözleri yuvarlaktır. Başında saç yoktur. Burun küçük bir delikten ibarettir. Ağız küçük ve yumuşaktır. İki kulağı vardır. Derisi kırmızı kahverengidir ve buruşuktur. Bütün vücudu ince mavi damarlar kaplamıştır.

Yaratığın üzerindeki giysiler yanmıştır. Belki de yaratık, UFO daha infilâk etmeden kendini dışarı atmış, muhtemel bu amaç için otomatik bir düzenden yararlanmıştır.

Ölüm nedeni düşmeden olabilir, veya dünya havasına uyum gösterememekten de. Yaratığın hücre yapısında karbon mevcut değildir. Buna karşılık bol miktarda silikon bilginlerin dikkatini çekmiştir. Silikon, silisyum ürünüdür. Deri yapısı bol miktar da Azot ve Helyum emmeye uygundur. Bilim adamları bu özellikte bir yaratığın 1000 fahrenhayt ısı derecesinde bulunan ortamlarda yaşayabileceğini tahmin ederler. Örneğin Venüs gezegeninde ki; bu gerçekten inanılmaz

Buna benzer UFO ve uzaylı yaratıklar haberlerini her daim dünyanın her yerinde canlı şahitleri ile gördüğümüzü düşünürsek; uzaylı misafirlerimiz tarihin en eski çağlarından beri bizim dünyamıza karşı ilgilerini artarak sürdürmüş olsalar da her gittikleri yerlerden de gulyabani görmüş gibi kaçmaları da tesadüf olmasalar gerek.

  1. Dünya Savaşı olduğunda görüldüğü Amerika, Japonya ve Almanya’ dan yada da buna benzer gittiği Çin’ e, Şili’ ye veya Orta Doğu’ ya gittiğinde gördükleri karşısında tası tarağı toplayıp kaçmış olması da pek muhtemel.

Son dönemde tüm dünyada görülen çevre felaketlerini de dikkate aldığımızda uzaylıların bizden tırsıp karşımıza bile çıkmaya çekindiklerini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Ne diyebiliriz ki; bu insanoğlundan korkulur. El birliği ile tüm dünyayı yaşanmaz hale getirmekte çok ustayız

Ama size kötü bir haberim var; biz insanoğlu için deniz bitti.

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb