Ana Sayfa Köşe Yazarları 2.12.2022 1165 Görüntüleme

EYT’NİN FARKLI YANSIMALARI!…

Şu anda malumunuz olduğu üzere bu işte beklentisi olanların pür dikkat vaziyette olduğunu düşünürsek; EYT nedir? Ne değildir? Diye bir kafa yorup; bu işle ilgili farklı bir gözlemleme yapalım diye düşündüm.

Görünen o ki; şartları yerine getiren SSK’lılar, memurlar ve Bağ-Kur’lular yaş şartı aranmadan EYT düzenlemesinden yararlanıp emekli olabilecek.

İlk sigortalı olduğu tarih 1999 yılının eylül ayından önce olanlar yararlanacak. 4/a statüsünde (ssk’lı) sigortalı olan kadın çalışanların 20 yıllık sigortalılık süresi ve 5 bin prim gün sayısını doldurmaları gerekiyor. Erkek çalışanların ise 25 yıllık sigortalılık süresini ve 5 bin prim gün sayısını tamamlamaları gerekiyor. 1999 yılının eylül ayı öncesi sigortalı olan bağ-kur’lu (4/b) kadın çalışanlar 7200 prim gün sayısını, erkek çalışanlar da 9000 prim günü tamamladıklarında eyt düzenlemesinden yararlanabilecek. Yine, eylül 1999 öncesi sigortalı olan emekli sandığı’na bağlı memurlardan (4/c) kadın memurlar 7200 prim gün sayısını, erkek memurlar da 9000 prim günü tamamladıklarında eyt düzenlemesinden yararlanıp, emekli olabilecekler.

Peki! Söyle bir durum var. Emekli olan kesimden günümüz şartlarında mutlaka çalışmak isteyen olacaktır diye düşünüyorum. Bir de bunun haricinde bu yaşına kadar hayatı aksiyon içinde geçen kişiler çalışma hayatına tamamen son verip kendini inzivaya çekerse ne olur diye düşünüyorum da; istisnai kötü sonuçların doğurduğu durumların varlığını gözlemlediğim de oluyor. Bunun genele vurduğumuz da oranı nedir; tabi ki bilemem; çünkü istatistikçi değilim. Ama yine de bunun dikkate alınması gerektiğini düşünenlerdenim. Nedir bu keşkemeş konu!

Düşünsenize bir! 30-35 sene çalışmışsınız ve en sonunda yeter diyorsunuz da; vücut buna hazır mı diye sorgulamıyorsunuz!

Bu kadar aktif olarak 30-35 sene çalışan bir bünye birden nabız atışları stabil duruma geçince hali ile beden de ister istemez bu sıra dışı durumu sorgulama gereği hissediyor. Evet… Evet, aynen öyle. Çünkü yediği içtiği ayrı gitmediği, sırlarına sırdaş olduğu, yorgunluğunu, çilesini, kederini, sevincini çektiği o beden birden kendini dış dünyaya kapatıp ta 30-35 senelik o patırtı kütürtünün dışında bir hayat sürmeye başladığı zaman sizce nasıl bir tepki verir. Evet … Aramızdan bazılarının da dillendirdiği gibi beden de kendini kapatma moduna geçebiliyor ve bu kişi dünyadan elini eteğini çekti; bende fişini çekeyim diyor ve sonunda o kişinin bu dünyadaki hikayesi sona eriyor.

Diyeceğim EYT iyi güzel hoş da; kime hoş. Çünkü emekli olduktan sonra bunca yıldır orda burda koşturan var, koşturamayan var. Hayat herkese düşeş gelmiyor sonuçta.

O yüzden diyeceğim EYT, MYT iyi güzel de siz bunca yıldır nabız 190 çalışıyorken birden şalterleri kapatıyor vazifeye veya vücudun, bu şalterleri kapattı moduna geçmeyin derim; bir dost tavsiyesi.

Yaşanacak onca güzel şey varken hayatınızın keyfini sürün. Emekli mı oldunuz; Allah güle güle yemeye nasip etsin.  Emekli oldunuz ama yine çalışmak mecburiyeti doğdu; eyvallah.

Ama emekli oldun ama çalışmak istemiyorsan da benim naçizane tavsiyem miskinlik yapmayın.  Gidin dünyayı gezin, gidin sanat müziği, halk müziği korosuna yazılın, gidin tiyatro yapın, gidin senaryo yazın.

Ama sonuçta sanatla uğraşı ki; sizden sonra ki nesillerinize sizden bir parça aktarın.

 

 

 

 

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb