DÜNYAYA FARKLI BAK
Çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değil.
Telefonunuza düşen onlarca videodan sadece nadide kısmı gerçeği yansıtıyor.
Atölyelerimin birinde, bir gün denizin ortasında batmak üzere olan bir geminin hikayesini paylaştım.
Gemi, denizin ortasında aniden batmaya başlar. Gemideki bir çift cankurtaran botuna yaklaşırken sadece bir kişilik yer kaldığını görür. O an adam, karısını geride bırakır ve bota atlar. Batmak üzere olan gemideki kadın eşine bakar ve son cümlesi şu olur. Ve atölyedekilere , “Sizce kadın, kocasına ne demiş olabilir?” diye sordum. Çoğu: “Senden nefret ediyorum. Nankör herif!” demiştir diye cevap verdi. Bir kısmı ise farklı farklı bir şey olacağını bildiğinden düşünmeye başladı.
Bu hikayenin anlatıldığı başka bir yerde ise köşede sessizce oturan birinin cevabı şöyledir.
“Çocuğumuza iyi bak.”.
Çünkü “Annem babama vefat etmeden önce aynı şeyi söylemişti.” der.
Gemi batar, adam evine gider ve kız çocuğunu tek başına yetiştirir. Yıllar sonra çocuk vefat eden babasının günlüğünü bulur. Meğer ise, çift gemi seyahatine çıktıklarında kadına ölümcül hastalık teşhisi konmuş. O kritik anda, baba ölmek üzere olan eşi yerine kendini bota atmış. Baba günlüğünde, “Denizin dibine beraber batmayı o kadar isterdim ki… Ama çocuğumuz için, tek başına denize batmanı izlemek zorunda kaldım.” yazmış.
Görünen ve altında yatanın bu kadar keskin ve ince bir çizgi ile ayrılması, bazen anlaşılmasını da güçleştirmektedir.
Bu yüzden “dunyayafarklıbak”mak zorundayız.
Hesap geldiğinde hesabı ödeyen bir arkadaş, zorunlu hissettiği için değil arkadaşlığa paradan daha çok önem verdiği için bunu yapar.
İş hayatında sürekli insiyatif alanlar bunu aptal oldukları için değil sorumluluğun ne demek olduğunu bildiklerinden yaparlar.
Tartışma sonrasında ilk özür dileyen kişi bunu suçlu olduğu için değil etrafındakilere değer verdiği için yapar.
Size sürekli mesaj atan birisi, yapacak başka bir şeyi olmadığından değil, size önem verdiğinden bunu yapar.
Bir gün hepimiz sevdiklerimizden bir şekilde ayrılacağız. Sohbetlerimizi ve beraber kurduğumuz hayalleri özleyeceğiz.
Bir gün çocuklarımız eskilerden bir fotoğraf görecek ve “Bunlar kim?” diye soracaklar. İçimiz kan ağlayarak “Bunlar, hayatımın en güzel günlerini geçirdiğim insanlar.” diye cevap vereceğiz.
Lütfen “dunyayafarklıbak” ….