Ana Sayfa Güncel, Manşetler, Siyaset 31 Temmuz 2023 940 Görüntüleme

Denizlerde Beykozlu Olmanın Gururunu Dalgalandıran İsim: Kaptan Nadir Özsoy !…

Türk ticari denizciliğinin temsilcisi Kaptan Nadir Özsoy, Beykozlu olmanın verdiği ilhamla başarılarını sürdürüyor. Beykoz’un denizci ruhunu kurduğu sivil toplum kuruluşları ve eğitime verdiği kesintisiz destek ile sürdüren Kaptan Nadir Özsoy, “Beykoz köklerimi aldığım samimi ve eşsiz bir coğrafyadır benim için. Denizciliğimizin mihenk taşı Beykoz’un güzide eğitim kurumu Beykoz Denizcilik Okulu’nun tekrar eski günlerine kavuştuğunu görmek için elimden geleni yapıyorum” dedi.

IMG-20230731-WA1099

Çok yönlülüğüyle öne çıkıyor

75 yıldır Paşabahçe’de yaşayan Özsoy Ailesi’nin bir ferdi olarak 1968 yılında Ordu’nun Mesudiye ilçesinde doğan Kaptan Nadir Özsoy, kökleriyle bağlı olduğu ilçemizi en iyi temsil eden isimlerden. 1985 yılında mezun olduğu Beykoz Denizcilik Okulu’nun gelişmesi ve Türk denizciliğine daha faydalı olması için BEDEMED-Beykoz Denizcilik Meslek Lisesi Mezunları Derneği’ni kuranlardan Kaptan Özsoy, uzak yol ve klavuz kaptanlık dönemlerinin ardından girdiği iş hayatını armatör olarak devam ettiriyor.

Özsoy ülkemizin saygın armatörlerinin yer aldığı KOSDER (Koster Armatörleri Derneği) Yönetim Kurulu üyeliğini sürdürürken, Q Espresso kahve markasının da sahibi. Kaptan Özsoy ile çocukluğunda kulaç attığı Paşabahçe sahilinden, maviliklerde sürdürdüğü ticari hayatına ve denizcilik eğitime verdiği desteğe uzanan bir sohbet gerçekleştirdik.

WhatsApp Image 2023-07-31 at 20.18.29 (5)

“Bir efsanedir denizcilik ve su ürünleri meslek lisesi”

“Beykoz bizim köklerimiz yani memleketten çıktıktan sonra köklerimizi taşıdığımız yerdir. Biz Beykoz’u vatan kabul ettik ve kök saldık. Çocukluğumdan itibaren Beykoz’da 5 büyük emekçi yeri vardı. Paşabahçe Tekel, Paşabahçe Şişe-Cam, Sümerbank Deri Kundura, Çubuklu Petrol Ofisi ile Denizcilik ve Su Ürünleri Meslek Lisesi… Bunlardan sadece lisemiz kaldı. Beykoz Denizcilik Okulu’nu eskiden olduğu gibi insanların umudunu yansıtan eğitim kurumu yapmak için mücadele ediyorum”

IMG-20230731-WA1103

İstanbul Balıkçılık ve Su Ürünleri Sanat Enstitüsü adıyla denizcilik, gemicilik, su ürünleri ve gıda teknolojisi alanlarında deniz kaynaklarımızın değerlendirilmesi için 1969 yılında kurulan okulumuz, yıllarca yetişmiş eleman açığını kapatmıştı. Türk ve Japon hükümetlerinin işbirliğiyle Japon yardım kurumu JICA destekleriyle yapılan okul binamıza 1979 yılına kadar çok sayıda Japon uzman gelmişti. Tokyo Üniversitesi Su Ürünleri Bölümü’nün armağanı eğitim malzemeleriyle güçlenen okulumuz, İstanbul’un eğitim tarihine altın harflerle yazılacak başarılara imza attı. Avlama, Elektronik ve Elektrik bölümlerine, Gıda Teknolojisi, Güverte gibi bölümler eklenerek ufkunu geliştiren okulumuz 4 bin 730 metrekaresi sahilde olmak üzere toplam 42 bin 276 metrekarelik alan üzerine yerleşmiş bulunmakta.

WhatsApp Image 2023-07-31 at 20.18.29 (4)

Türkiye’de ilk kez açılan “Su Altı Canlıları ve Deniz Müzesi” 1987 yılından itibaren okulumuzun vizyonunu kanıtlarken; Gemi Makineleri, Bilgisayar, Gemi Elektroniği ve Haberleşme, Kimya ve Makine Ressamlığı gibi bölümler 500 öğrenciyi hayata hazırlamaktadır. Okulumuz, 2007 yılından beri Barbaros Hayrettin Paşa Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi, Teknik Lise, Endüstri Meslek Lisesi ve Denizcilik Meslek Lisesi adıyla Türk eğitim hayatına katkı sağlamakta.

IMG-20230731-WA1097

Dedikodular ayyukaya çıktı

” Okulumuz sadece bir okul değil Beykoz’un umududur. Oradaki insanların çocukları için bir gelecek kurma umudu… Okulla ilgili çeşitli planlar yapılıyor… Sahildeki yerimiz gitti Riva’daki koyumuz gitti. Sonuçta senin eğitimini engelleyecek şeyler yapılacak şimdi de şu konuşuluyor orası Millet Bahçesi olacak, otel olacak, marina olacak bunların hepsi şu anda dedikodu ama bunlar hep dedikodu ile başlar sonra gerçekleşir. Biz önce bacadaki dumanı görürüz sonra gemi üstümüzden geçer dolayısı ile biz dumanı gördük, gördüğümüz dumandan şu anda bize nasıl bir tehlike gelecek bunun derdindeyiz.
Ben Nadir Özsoy olarak buradan hiçbir okul ve geleceğinden beklentisi olmayan bir insanım, bizim beklentimiz buradaki çocukları geleceği. 50 tane denizcilik okulu mezunları işsiz vaziyette geziyor. Bizim mücadelemiz sadece Beykoz için değil o okullar içinde. Bu kadar Türkiye’de işsizlik varken, bu kadar döviz açığı varken biz on binlerce yabancıyı kendi gemilerimizde çalıştırıyoruz ve dövizimizi yurt dışına gönderiyoruz sebep? Sadece bir arkadaşın keyfi kanun değişikliği nedeni ile… 2018 den önce bizim güvertecilere 3000 grostonluk gemide çalışma imkanı veriliyordu makinecilere de 3000 kw kadar zabitlik ehliyeti imkanı veriliyordu. Şimdi 2018 deki kanun değişikliği ile beraber şu anda mezun olup çıkan gençler 750 kw, 500 groston sınırlaması getirildi ama Türkiye’de o tonajda bir gemi yok.

WhatsApp Image 2023-07-31 at 20.18.29 (3)

Bu adamlar gemilerde staj yapacak yaptıkları stajlardan sonra ehliyetleri için imtihana girmeye hak kazanacak, ama staj yapacak gemi yok. Şehir Hatları Vapurunu kabul etmiyorlar motorları, balıkçı teknelerini kabul etmiyorlar peki neden denirse denen o ki çünkü Meslek Yüksek Okullarına haksızlık oluyor, çünkü Meslek Yüksek Okullarına bu ehliyeti veriyoruz, Liseliler bunu vermek istemiyoruz gerekçe bu…kapat o zaman 50 tane okulu neden açtın o zaman binlerce insana neden umut aşılıyorsun , neden umut verip de o insanları uçurumdan aşağı salıyorsun belki o çocuk geleceğini ona bağladı, babası okutmak için belki kredi çekti kötü çok kötü bir durum.

IMG-20230731-WA1095

Şu anda bizim işletmemizde 6 tane gemimiz var. Derin Gemi Acentalığı bizim ana firmamız ama öbür tarafta farklı firmalarımız da var . Dolayısıyla ben sadece çalışarak bu meslekte başarılı olabildiysem ve 110 kişiye istihdam sağlayabildiysem, ki hızla büyüyoruz, belki de bir dahaki gelişinizde 250 kişi olacak, sonuçta bir umut var bu okulda okuyan insanların bir umudu var. Yani bizim Beykoz’daki hikayemiz umutla başladı, umutların da sönmemesi gerekiyor

EMEKLİLERİ HUZUR EVLERİNDEN TOPLAR HALE GELDİK

Biraz önceki konuşmamı da dikkate alırsam, şu anda okulların kapanacağı görülüyor, böyle de bir durum var. Denizcilik Lisesinden mezun olanlar ihtiyaç da varken eğer iş bulamazsa bindiğimiz dalı kesiyoruz, çok büyük bir skandal bu. Şu anda benim bir tane gemimdeki kaptan, ikinci kaptan ve çarkçıbaşımın yaş ortalaması 74. Denizde çalışacak adam bulamadığımız için emeklileri evlerinden, huzur evlerinden toplar hale geldik. Şu anda Türk Denizciliği işletmecilik anlamında çok büyük bir sıkıntı ve kriz aşamasında, personel bulamıyorsun. Bu okulların acilen ve acilen aktif hale getirilip bu ehliyetler ile beraber piyasaya bu öğrencilerin çıkması lazım

IMG-20230731-WA1093

Maalesef biz denizci bir toplum olmadık, hazır olduğumuz kısmını da şu anda çöpe atıyoruz… ne yazık ki gidişatımız bu şekilde. Biz bu sorunları geçen sene dernek başkanı iken iftar programımızda o zamanın Milli Eğitim Bakanı Mahmut Beye ilettik, kendisi 1 ay içinde bu işin çözüleceğine dair söz vermişti. Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı, Kosder Başkanı, Okulumuz Müdürü, Bayram Öztürk Hocam ve Hacı Başkan ile bir toplantı yaptık ve 1 ay içinde bunun çözüleceğini söylediler ama hali hazırda düzelmedi.
Denizcilik Okullarının kapanıyor olması muhakkak Beykoz Denizcilik Lisesine de yansıyacak ve bizim kökümüz olan yer ne yazık ki kuruyacak. Resmi olarak söyleyemem ama okulu Şahinkaya’ya taşıyacakları söylenmekte

Eğer ki okul mezunlarında, ki her sene 4000 mezun verilmekte, bu hak düzeltilmezse piyasaya denize çıkmadan işi bırakıyor, bırakmak zorunda kalınıyor ise çalışma imkanları kalmamıştır, çalışacak gemi bulanamayacaktır.

Bizim okulumuz denizcilik lisesi olarak 6 ayrı bölümden oluşmakta idi. Elektrik, Elektronik, Besin Endüstrisi, Güverte Avlama, Su Ürünleri, Gemi Makinaları …dolayısıyla bu okuldan mezun olanlar sadece denizci olarak umutlarını yeşertmedi, kimisi sanatçı oldu, kimisi sinemacı, Aranjör, Elektronik dalında üretici Firmalarının sahibi oldular, büyük firmaların iş ortakları oldular. Türkiye Elektrikli araçların şarj istasyonları alanında, iş kolunda Süleyman Marangoz gibi Türkiye çapımda iş yapan arkadaşlarımız var. Bunların hepsi bu okuldan, bu okulun kapısından geçerek oralara geldiler.

WhatsApp Image 2023-07-31 at 20.18.29 (2)

Benim gibi 5-10 yılda dediğiniz gibi çok fazla iş imkanı bulan arkadaşlarımız var birçoğu şehir hatlarında çalışırken kendilerine ek iş kurdular. Aynı anda hem şehir hatlarında çalışıp hem de kendi firmalarını kurup ticarete başladılar. Bazıları da şehir hatlarındaki emeklilik hakları dolduktan sonra navlum piyasası ile geri döndü onlar da işlerinde çok başarılılar. Biz de kendi firmamızda yaklaşık 9 tane Şehir Hatları ayrılan tekrar ticaret bahriyesine dönmek isteyen arkadaşı bünyemize kattık ve onlarla beraber gayet güzel bir çalışma dönemi geçiriyoruz. Hali hazırda daha da gelmek isteyen talep eden arkadaşlar var… bence onlarda çok başarı şekilde ikinci baharlarını yaşıyorlar.

TÜRK DENİZCİLİĞİ HANGİ AŞAMADA DERSENİZ…

Türk Denizciliği ne yazık ki 80’li yıllardaki ivmesini bir türlü daha bulamadı. Yani denizci millet, denizci toplum ilkesini Bülent Ulusu zamanında çok güzel bir atılım yapılmıştı, o dönem içinde hem Türk Denizcileri hem de armatörleri çok para kazanıyordu. Şöyle söyleyeyim 1980’li yıllarda ben ilk denize çıkarken gemici ya da zabit maaşları atıyorum 100 dolarken bir Filipinli denizcinin maaşı 30-50 dolar arasında idi. Yani bizden yüze 60-70 daha düşük maaş alıyorlardı. Şu anda Filipinliler, Hintliler bizden iki-üç kat fazla maaş alıyorlar. Bunun sebebi şu ki hali hazırda biz denizcileri organize edip dünya pazarlarına sunamadık. Evet bir sürü okul açtık 80 tane okulumuz var ama bu denizcilik okullarının organizasyonu, managamentı yok sadece bireysel olduğu için insanlar aldıkları üç kuruş beş kuruş aldıkları para ile oturuyor evlerinde…

Devletin denizcilik politikaları eğer bir Hindistan’ı bir Filipinleri örnek alarak yapılsaydı bugün Türkiye’de Denizcilik sektörü açık ara birinci olurdu. Lütfen herkes baksın Filipinlerde denizcilerden kazanılan döviz ne kadar? Ben söyleyeyim, geçen sene sadece yurt dışına gönderdikleri gemi adamlarından 6 Milyar Dolar civarında döviz girdisi elde etmiş. Bizim durumumuz ne diye soracak olursanız biz eksideyiz, neden eksideyiz? Çünkü bizim gemilerimizde ne yazık Türk personel bulamadığımızdan çalıştıramıyoruz, gemilerimizde yabancılar var, yani dışarıya verdiğimiz para aldığımız parada daha fazla. Nedeni ise denizcilik okullarının eğitiminin değerini düşürdüğümüz için.

1973 yılında açılan Beykoz Denizcilik Lisesi, ki bu sene 50.yılımızı kutluyoruz. 45 sene boyunca 3000 kw, groston ehliyet vermiş sonra ne hikmetse bu ehliyetleri diğer okulları da katalım bizim okullara layık görmemişler. Oysa bizim standartlarımız İMO’nun ( Uluslarasrası Denizcilik Örgütü ) benzer yerlere sunduğu standartların üstünde. Hatta onu da bırakın Meslek Yüksek Okullarının da üstünde. O kadar köklü bir eğitim sitemimiz var, hem hocalarımızın eğitim anlamında tecrübeleri hem de bizim eğitim müfredatımızın devamlı kendini yenilemesi dışında ayrıca okul mezunlarının dernek ile beraber bir araya gelerek yapmış oldukları çalışmalarla öğrencilere okul harici bir eğitim daha verilmekte.

Diğer taraftan da bizim okulda eğitimin köklü olan kısımlarından birisi de makina…buradan çıkıp mezun olmuş profesör olmuş arkadaşlarımız da var. İşte Fuat Alarçin Makine bölüm mezunu ve şu anda Yıldız Teknik Üniversitesinde hocalık yapıyor. Aynı şekilde Su Ürünleri Bölümünden Mezun olmuş Dekanlık yapmış Bayram Öztürk hocamız var. Konuyu sadece denizcilik anlamında görmemek lazım biraz önce dediğim gibi elektrik, elektronik ve su ürünlerinde başarı göstermiş birçok mezunumuz olmuştur. Bir okul size daha ne verebilir? Ben bugün çok şükür Allah bin bereket versin kazandığımız her şeyi oraya borçluyuz.

GÖRMEK İSTEYEN GÖZE GÖZLÜK GEREKMEZ

Beykoz’da bu okulun kapanmaması için Sivil Toplum Kuruluşları dahil ne yapmalı diyorsanız sorunuza verilecek ilk cevap bizlerle görüşmelerini önermek olacak. Yani terazinin bir kefesine artıları, diğer kefesine eksileri koyup objektif gözle doğrusu ne görülmesi lazım. Çünkü görmek isteyen göze gözlük gerekmez, o her türlü görür, ama görmek istemeyene de istersen dürbün ver görmek istemiyorsa görmez. Sizin bu okulla ilgili yapacağınız tasarruf bütün Türkiye’deki okullar içine alacak şekilde binlerce gencin geleceği ile ilgilidir, ailelerinin gelecekleri ile ilgilidir. Bakın ben bu işten para kazanıyorum, yakın aile fertlerinin hepsine faydam var. Bir kere ben kendimi aydınlattığım için her tarafı aydınlatıyorum.

Türkiye’de bulunan 50 Denizcilik Lisesinin eğitimi değersizleştiriliyor, yani mezun çıkan çocuklar piyasaya çıkamadan mesleği bırakıyor. Biz hem Beykoz’daki okulun hem de Türkiye’deki okulların sorunlarını konuşuyoruz. Diyeceğim o ki Türkiye’de bir tane daha Beykoz yok, güzellik açısından Türkiye’nin en bakir kalmış yeri. Hali ile insanların Beykoz’a olan ilgisi bir basit denizcilik okulunu görmeyebilir. Orayı zaten kafalarında silmiş olabilirler.

Ben Beykoz Denizciler Derneğinde bir dönem başkanlık yaptım, şu anda yöneticiyim başkanımız geçen sayınızda, röportajınızda sizlerle konuştu ben sadece bir başka bakış açısıyla dernek adına değil Nadir Özsoy olarak konuşmuş bulunuyorum.

WhatsApp Image 2023-07-31 at 20.18.29 (1)

EYLÜL-EKİM AYLARINDA ANKARA’YA GİTME DÜŞÜNCESİNDEYİZ

Ben aynı zamanda Kosder ( Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği ) Yönetim Kurulu Üyesiyim , Kosder Türkiye’de Deniz Ticaret Odasından sonra en genç kadrolu gemi işletme derneklerinden birisi. Kosder Başkanımız da bizim okulun mezunu da olan Hakan Çemlik. Dolayısı ile onlar ile beraber bir çalışma yapıyoruz, Denizcilik Liselerinin Okul Müdürleri ile mutat toplantılar yapıyoruz. Ve benim de içinde olduğum bir çalışma grubu oluşturduk. Bu konuları Ankara’ya rapor halinde hazırlayacağız, yeni gelen hükümete yapacağımız ziyaretle de bizzat anlatacağız. Konum itibarıyla Ulaştırma ve Milli Eğitim Bakanlıklarına bağlıyız. Hükümet yeni kurulmuş olması ve Meclisin de Yaz Dönemine girmesinden dolayı Eylül-Ekim ayından sonra bir randevu alıp raporumuzu da hazırladıktan sonra Kosder olarak ve aynın zamanda bizim Denizciler Derneği olarak temsilen oraya gideceğiz dertlerimizi yüz yüze anlatacağız. Ama biraz önce söylediği gibi görmek isterlerse görürler, görmek istemeyene yapacağımız bir şey yok.

CUMHURBAŞKANIMIZ BU KONUYU BİLSE BUGÜN BU İŞ ÇÖZÜLÜR

Cumhurbaşkanımız ile her hangi bir görüşme talebiniz olacak mı sorunuza verilecek cevabımız o ki Cumhurbaşkanımız bu konuyu bilse bugün bu iş çözülür. Cumhurbaşkanımızın kökeni itibarıyla babası denizci, deniz yollarında kıyı kaptanı idi. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımız da Denizcilik ne olduğunu denizin ve denizcinin ne olduğunu Türkiye’deki herkesten daha fazla bilen bir çocukluk geçirdi ve oradan da ekmek yediler. Denizcilerin ekmeğinin ne kadar kıymetli olduğunu biliyorlar. Cumhurbaşkanımız eğer Deniz Liselerinin emeklerinin bu kadar boşa gittiğini duysa bu konuyu çok kısa sürede çözülmesi yönünde talimat vereceğinden eminim. Çünkü biz milyonlarca doları yabancı personele veriyoruz hatta yalvarıyoruz, adeta kapılarında köle oluyoruz. Bizim gençlerimiz çalışsın, gençlerimize bu paraları verelim, paralar Türkiye’de kalsın.

GARİBAN DİYE ACIDIKLARIMIZ BİZLERİ GEÇTİ!

Biraz önce konuştuk Filipinler 6 Milyar Dolar döviz girdisi sağlamış biz neden yapmayalım. Filipinler bizden çok daha mı başarılı? 1980’li yıllarda bizim yüzde otuzumuz kadar maaşa çalışıyorlar, biz onlara paraları yok, fakir diye acıyorduk. Şimdi dünyanın en önemli gemilerinde Filipinli personeller var. Tercih sıralamasına Türkiye’nin bunu kendine sorması lazım, dünyadaki büyük gemicilik firmaları neden Türkleri tercih etmiyor? Bir kere aynaya bakmamız lazım, biz kimiz, neden böyleyiz diye kendimize sormamız lazım.

Dünyadaki denizcilik sıralamasında 100 bin tane gemin olsa neye yarar ki sen denizci misin, değilsin! değilsen o zaman aynaya baktığın zaman kalite olarak Baltık ülkeleri, Hintliler, Filipinler gibi ülkeler seni geçmiş ise artık yolun sonuna gelmişiz demektir. Onu bırakın Ukrayna, Rusların geldikleri yer ortada. Sovyetler Birliği dağıldığı zaman, ki benim kılavuz kaptan olduğumu da hatırlatayım dünyanın en büyük gemilerinin manevrasını yapıyorum, o gemilerin kaptanlarının kim olduklarını görüyorum. Hepsi üçüncü, dördüncü sınıf dediğimiz ülkelerden…eğer ki onlar denizcilik sıralamasında sizin üstünüzde ise burada çok büyük bir sorun var demektir. Yani dünyanın en büyük konteynır firmalarının gemilerinde Ruslar ve Ukraynalılar bizlere tercih ediliyorsa burada bir sorun var demektir. Düşünebiliyor musun biz firma olarak yeterli bilgi ve kalitede eleman bulunmadığı için yaşadığımız bir sorun sonrasında bir saatlik bir iş için Sri Lanka’ya buradan eleman gönderdik.

CUMHURBAŞKANIMIZ İLE BİR KEZ KONUŞABİLSEK YETER

Biz Cumhurbaşkanımız ile bir kere sohbet imkanı bulabilsek, bunları anlatabilsek sorunlar çözülür, aklın yolu birdir. Gemi işletmeciliği yapıyorum gemimde 3 tane 70 yaş üstünde adam çalıştırıyorum. Ben hem adamı yaşlılığından hem de sigortasından dolayı bir risk taşıyorum neden çünkü alttan gelen yok, bunun içindir ki ben Huzurevindeki eski çalıştığım abilerimi çalıştırıyorum.

Şu anda en büyük sıkıntı ne biliyor musunuz gemicileri, yağcıları hiçbir eğitimi olmadan uzak yol kaptanı yapıyorlar ve biz o adamları işe almak zorundayız. Şu anda gemiciler, yağcılar 5000 dolar verip ehliyet alıyorlar ve o ehliyetlerle gemilerde kaptanlık yapıyorlar. Bu kaptanlar ya da çarkçılar biliyor musunuz Türkiye’nin karasularında nasıl büyük bir tehlike arz ediyor. Esas altı çizilmesi gereken konu bu, bir tane büyük bir geminin çevre kirliliğinde veyahut karaya oturmasında, yangınında, Boğaziçi’nde bir yalıya girmesinde, bunun altındaki sebebin eğitimsiz insanların kaptan olduğu sonucunun ortaya çıktığı anda bunun altını kim dolduracak? Kim bu sorumluluğu üstüne alacak.

WhatsApp Image 2023-07-31 at 20.18.29

BENİM 20 SENEDE GELDİĞİM NOKTAYA 20 GÜNDE GELİNİYOR

Adam veriyor parayı alıyor ehliyeti kanunen doğru haklı, arkadaş bu adam ehliyeti para ile alıyor, ben eğitimle alamıyorum yahu! benim 20 senede geldiğim noktaya 20 günde geliyor. Burada amaç ne eğitim seviyesini yükseltmek, tamam kabul, yükseltelim abi, neyi yükseltiyorsun? eğitim seviyesinde ben okul olarak dünya standartlarında eğitim veriyorum, benim eğitimim zaten yüksek, bana imtihan, sınav hakkı vermiyorsun, çalışma imkanı vermiyorsun. Kendini pazarlarken, kendini bir yerlere koyarken benim üstüme basarak pazarlama, beni yanına al, yanında taşı ben sana destek olayım sen bana destek ol.

Denizcilik sektörü olarak yalnız bırakıldığımız doğru, aslında Denizcilik Liseleri Filler tepişir çimler ezilir noktasında. Yani şu anda ezilen denizcilik liseleri maalesef. Üst taraftaki arkadaşların neyi hesap ettiklerini bilmiyorum, Denizcilik Liselerinde şu anda büyük bir mağduriyet var.

BİZ EĞİTİME KARŞI DEĞİLİZ!

Bizim denizcilik eğitim sistemi şöyle… eski sistemi söylüyorum, denizcilik liseleri vardı okuldan çıkanlar 3000 groston vardiya zabiti imtihan hakkına sahipti. Ya da 3000 kw Makine Zabitliği imtihan hakkına sahip oluyordu. Meslek Yüksek Okulları da şu anda aynı şeye çevrildi, eskiden daha farklıydı onları da aşağı çektiler. Üniversitelerde, Fakültelerde uzak yol vardiya zabitliği imtihan hakkı veriyorlar. Şimdi bizim denizcilik liselerini geriye çekince dediler ki sadece Meslek Yüksek Okullarına bu hakkı vereceğiz. Bizim talebimiz ne? biz eğitime karşı değiliz ki… bu adamlar gerçekten 2 yıllık meslek yüksek okulunu okudularsa onlara ayrı bir imkan verin. Mesela bizim çocuklarımıza 3 yılda bir terfi hakkı veriyorsanız bunlara 1 yılda verin. Bana staj için gemi vermiyorken adama da başka gemilere staj hakkı verin bu da büyük gemilerde staj yapsın. Yani aradaki eğitim farkını çalışma hayatına yayarak onları daha hızlı bir sürece tabi tutun.

Acı olan ne biliyor musunuz, eskiden bizim okuldan yani denizcilik liselerinden mezun olanlara direk olarak Meslek Yüksek Okullarına çıkış hakkı veriyorlardı, şimdi onu da kaldırdınız. Yani Güverte Bölümünden mezun denizcilik okulu öğrencisi direk Meslek Yüksek Okulunda yanı bölüme geçiş yapabiliyordu. Bu kapıyı aç o zaman, o çocuklar o okulda okusunlar onu da kapatıyorsun. Yani her türlü bizim önümüzde engel olduğu için ne yazık ki biz bunu aşamadık. Sadece bizim okulun değil bütün denizcilik liselerinin sorunlarının çözümünü istiyoruz, Denizcilik okulları ayrı bir hikaye, ancak Beykoz Denizcilik Lisesi çok daha farklı bir hikaye. Bizim geleceğimiz bu çocuklar, insanlar. Biz geleceğimizi hoyratça çöpe atmayalım, denizci millet olmamız lazım.

(Beykoz Ses – Özel Haber)

İlginizi çekebilir

AB Gönüllü Gençleri Bekliyor

AB Gönüllü Gençleri Bekliyor

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb