Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Beykoz Belediye Başkan Aday Adayı Coşkun Tosun, yerel basın mensuplarıyla bir araya geldi.
On dört yıldır Çubuklu Spor Kulübü Başkanlığını yapan ve Çubuklu’daki CESS Kafe’de gazetecileri ağırlayan Tosun, sporla arasındaki münasebet nedeniyle katılan basın mensuplarına futbol topu hediye etti.
Gazetecileri sadece basın mensubu olarak değil, dost ve arkadaş olarak gördüğünü belirten CHP Beykoz Belediye Başkan aday adayı Coşkun Tosun, “35 yıl kamuda yönetici olarak görev yaptım. Şu an Beykoz Belediye Başkan Aday Adayı olarak bir yola çıkmış bulunuyorum. Geçirmiş olduğumuz sürece sizler şahit oldunuz. Önemli bir aday adaylığı açıklaması yaptık. Şu ana kadar İstanbul’da 500’e yakın adaylık açıklaması yapıldı fakat hiçbirisi bizim ki kadar görkemli olmadı. Bu Beykoz’da bir değişime işaret ediyor diye düşünüyoruz. Coşkun Tosun’un yıllarca Beykoz’a verdiği hizmetlerin halktaki karşılığı olarak düşünüyoruz” dedi.
31 Mart 2019 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde Belediye Başkan aday adayı Coşkun Tosun’un basın mensuplarıyla yaptığı kahvaltı toplantısında konuşmalarının satırbaşları şöyle:
“Siyasiler ne yaparsa yapsın. Vatandaş sizleri izliyor. Siz farkında olmasanız bile izleniyorsunuz. Ben farkında olmayanlardandım. Böyle bir olayla karşılaşınca, sizi çok iyi bildiğini fark ediyorsunuz. Sokağa çıktığın zaman seninle ilgili fikrini hemen ortaya koyuyor. Halk bir aynadır. Herkes bu aynada zamanı geldiğinde kendisini görebiliyor. Biz bu anlayışla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Kendi açımdan baktığımda, gerek halk tarafında gerek üst yöneticilerimizce bizim alabildiğimiz sinyallere baktığımızda durumumuzun iyi olduğunu söyleyebiliriz. Bu yıl hakikaten aday adaylığı açısından bereketli bir dönem yaşıyoruz. Her iki partimizde de kıymetli adaylarımız var. Bizde adaylaşma süreci son derece centilmence geçiyor. Bu güzel ortam umarım sonuna kadar devam eder.
Her ne olursa olsun yandaş olsun mantığıyla hareket edildi. Bu kurumları ve belediyeyi küçülttü. Bununla birlikte hepsi aynı mantıkla yürütülünce hepsi birbirine benzedi. Toplumsal gelişme bu şekilde uzaklaştı. Beykoz’un yaşadığı sıkıntıların büyük bir kısmı bundan dolayıdır. Öte yandan ötekileştirme politikaları yapıldı. Belki AK Parti’deki arkadaşlar bunu fark etmedi ama diğer taraflara bakıldığında büyük bir stres var. Eğer biz kazanırsak herkes kazanacak. İnsanın kafasında olan bir özgürleşmedir. Sanat konusunda belediye çok şey yaptığını söylüyor ama bizim hala dört dörtlük bir kültür sanat merkezimiz yok. Çok küçük dokunuşlarla Beykoz’un kapasitesini ve Beykozlunun mutluluk oranını arttırabiliriz.
Oldubitti anlayışı toplumumuzda egemendir. Böyle bir şey olamaz. Belediye bu kadar güçlü olduğu halde, sorunlar çözülemiyor. Halkla birlikte üretme anlayışından uzak oldukları için yapılamıyor. Biz yaparız anlayışı doğru değil. Yapamadınız işte. Bu planlar onun için olmadı. Halkı, kentin paydaşlarını karar süreçlerine katmak zorundayız. İmar mülkiyet trafik sağlık ulaşım, her neyse kent kurultayları yapalım. Millet kendisini çözümün içerisinde hissetsin kendini. Yüzde yüz katılacak diye bir şey yok. En azından tartıştık bu benim kararım dersin, yapacağın işe olan tepkiler de azalır. Yücel Bey ile ben çok çalıştım. Eskiden belediye Başkanları sokaklardaydı. Şimdi sadece beyaz sarayda oturuluyor, konuşuluyor ve karar orada alınıyor. Halk belediyeden kendisini uzak görüyor. Bizi de cesaretlendiren de fotoğrafın bu olmasıdır.”
