18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 101. Yılında, CHP Beykoz İlçe Teşkilatı, BEYTAŞ Tesislerinde şehit ve gazi aileleri için kahvaltılı bir program düzenledi. CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili olan Mehmet Akif Hamzaçebi ile CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Arzu Karayağız Öner’in de katılım gösterdiği kahvaltılı programda, Beykoz’da bulunan şehit ve gazi aileleri ağırlandı.
CHP Beykoz Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Cemile Yılmaz’ın sunumunu yaptığı toplantıya; CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili olan Mehmet Akif Hamzaçebi, CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Arzu Karayağız Öner, CHP Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan, CHP Beykoz Kadın Kolları Başkanı Eylem Sabırhoşgör, CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Esengül Yılmaz, CHP Gençlik Kolları Başkanı Emre Mert Kılıç, CHP Beykoz Meclis Üyeleri, CHP İBB Meclis Üyesi Hakkı Sağlam, CHP Yönetim Kurulu Üyeleri, partililer ve şehit aileleri, Gaziler ve Gazi aileleri katılım gösterdi.
CHP Beykoz İlçe Teşkilatı tarafından Çanakkale Şehitlerini anma köşesi hazırlandı. Mumların yakıldığı masa karanfillerle süslendi. Daha sonra Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları adına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Ardından İstiklal Marşımız okundu.
Programda ilk olarak CHP Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan kürsüye davet edildi.
Mahir Taştan (CHP Beykoz İlçe Başkanı)
“Çanakkale Boğazına doluşan düşman gemileri ile Türk askerini yıldıramadı.”
İlçe Başkanı Mahir Taştan yapmış olduğu konuşmasında, Çanakkale Deniz Zaferi’nin bundan tam 101 yıl önce tarihimize altın harflerle yazıldığını, Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale Boğazına doluşan düşman gemileri ile Türk askerini yıldıramadığını, Türk askerinin efsanevi mukavemeti sonucunda düşmanların ağır bir yenilgiye uğrayarak boğazın derin sularına gömüldüklerini belirtti.
“57 bin yiğit vatan savunması için gözünü kırpmadan canlarını verdiler.”
Mahir Taştan konuşmasının devamında, kazanılan zaferin bedelinin ağır olduğunu, Çanakkale Boğazını geçip İstanbul’a gitmeye çalışan düşman gemilerinin geri püskürtülmesinin binlerce cana mal olduğunu vurguladı. Türk askerinin dünyanın en güçlü ordularına ‘Çanakkale geçilmez’ dedirtmeyi başardığını ama 57 bin yiğidin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasında vatan savunması için gözünü kırpmadan karşılığında canlarını verdiklerini belirtti.
“Ateş düştüğü yeri yakar, aslında o ateş hepimizi yakar.”
Taştan, sözlerine şöyle devam etti: “O gün bir destan yazan dedelerimizin torunları bugün, 101 yıl sonra burada oturan sizlerin evlatları, bizlerin daima şükranla anacağım, canlarımız, şehitlerimizdir. Bu sabah burada yitip giden canlarımız, saygı ve minnetle anmak, acılarını, anıları paylaşmak için bir araya geldik. Biliriz ki ateş düştüğü yeri yakar. Ama siz de biliniz ki değil mi ki bu vatan için düşmüştür, aslında o ateş hepimizi yakar. Acınıza çare olamayız ama yavrularınızı bizden alan terör örgütlerini nefretle lanetleriz. Şehitlerimizi geri getiremeyiz ama onlara karşı yüreğimizin var gücüyle haykırırız sizinle birlikte. Vatan borcu ödemeye koşan gençlerimizin üzerinden çekin kanlı ellerinizi. Biz, barış ve huzur istiyoruz. Atamızın gösterdiği yolda, Yurtta barış Cihan’da barış diyoruz. Türkiye üzerinde emelleri olanlara karşı birliğimiz asla bozulmamalı. Biz CHP olarak buna asla izin vermeyeceğiz.”
Başkan Taştan, sözlerini İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un ‘Çanakkale Şehitlerine’ isimli şiirinden şu dörtlükle son verdi.
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Mahir Taştan’ın konuşmasının ardından CHP Beykoz Kadın Kolları Başkanı Eylem Sabırhoşgör ve Gençlik Kolları Başkanı birer konuşma gerçekleştirdiler. Konuşmalarında şehitlerimizi saygıyla anan Sabırhoşgör ve Kılıç daha sonra Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşından birer dörtlük okuyarak duygu dolu anlar yaşattılar.
Daha sonra Arzu Karayağız Öner, konuşmasını yapmak üzere davet edildi.
Arzu Karayağız Öner (CHP İstanbul Kadın Kolları Başkanı)
“Bir şehit torunu olarak sesleniyorum.”
CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Arzu Karayağız Öner, “öncelikle bir şehit torunu olmanın onuruyla sizlere seslenmek istiyorum” şeklinde başladığı konuşmasına, tarihe altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferinin 101. yıldönümü için “Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘ben size taarruz etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum’ diyerek ölüme giden bir ordunun vatan toprağını canları pahasına teslim etmeyen kahraman Türk askerlerinin destan yazdığı tarih.” Şeklinde aktardı. Arzu Karayağız Öner, zaferin kolay kazanılmadığını, gökten yağmur gibi inen mermilere karşı göğsünü siper eden Mehmetçiklerin, işgalci askerlere verdiği insanlık dersiyle bütün dünyaya örnek olduğunu belirtti.
“Çanakkale’yi Çanakkale yapan Türk analarıdır.”
Öner, Çanakkale’yi Çanakkale yapanın, cepheye gönderdiği oğluna ‘ya şehit ol, ya gazi’ diyerek vatanın her bir karış toprağını evladının canından üstün tutan Türk anaları olduğunu, kadınıyla erkeğiyle birlikte verilen bu mücadelede ‘Çanakkale geçilmez’ diyerek milletin bölünmez bütünlüğü için canlarını gözlerini kırpmadan veren aziz şehitlerimizi rahmetle ve şükranla anarak: “Ruhları şad olsun. Unutmadık unutturmayacağız.” Diyerek sözlerini tamamladı.
Daha sonra konuşmak üzere CHP İstanbul Milletvekili kürsüye davet edildi.
Mehmet Akif Hamzaçebi (CHP İstanbul Milletvekili-Meclis Başkanvekili)
“Şehitlerimizi şükranla anıyorum.”
Bugün Çanakkale zaferinin 101. yıldönümü. Tarihimizin gurur abidesi olan Çanakkale zaferinin 101. yıldönümünde, o savaşlarda o zaferi taçlandırmak için bu ülkeyi vatan yapmak için gerçekleştirilen, o savaşlarda, gözünü kırpmadan ölüme giden Çanakkale’yi geçilmez kılan, 20. Yüzyılın en büyük, en onurlu mücadelesini, dağılan bir imparatorluğun ardından bu topraklarda yeni bir devleti, Türkiye Cumhuriyetini kurmanın mücadelesi olan, Kurtuluş Savaşını gerçekleştiren bütün atalarımızı, Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını olmak üzere bu toprakları vatan yapmak için hayatını ortaya koymuş bütün şehitlerimizi, bütün kahramanlarımızı, bütün gazilerimizi rahmetle ve şükranla anıyorum.
“Bu ülkede analar, babalar şehit vermeye devam ediyor.”
Bu topraklar kolay vatan olmadı. Şehit ve gazilerimizi anarken, Kurtuluş savaşı, Çanakkale savaşı ve sadece bunları saymanın ne kadar yetersiz olduğunu biliyorum. Bunlar tarihimizin gurur sayfalarıdır. Ama bu ülkede analar, babalar şehit vermeye devam ediyor. Kore savaşlarında şehitlerimiz oldu, gazilerimiz oldu. Seksenli yıllardan itibaren Türkiye Cumhuriyeti teröre karşı büyük bir mücadele veriyor ve terörde evlatlarını kaybeden ailelerimiz var. Terörde gazi unvanı almış olan arkadaşlarımız var. Ateş düştüğü yeri yakar. Şehit ailelerimizi, onların annelerini, babalarını, eşlerini, çocuklarını ve gazilerimizi, onların yakınlarını burada bu salonda görüyorum, hepinizi bütün yüreğimle, sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
“Bu topraklar üzerinde başka etnik tasaurları olan silahlı örgütlere, T.C. asla müsaade etmeyecektir.”
Beni şehit ve gazi aileleri ile bir araya getirme onurunu bana yaşattığı için CHP Beykoz ilçe başkanımıza ve yine bu toplantıya katılan CHP İl Kadın Kolları başkanımıza, Gençlik Kolları başkanımıza, Kadın Kolları başkanımıza, partimizin diğer mensuplarına çok teşekkür ediyorum. Bu benim için gurur verici bir durum. Bu toplantıda şehit aileleri ile sohbet etme imkanı buldum. Hepsini dinledim. Bir masada neler dinlediysem eminim zaman yetersizliğinden diğer uğrayamadığım masalarda da aynı duygular vardır. O duyguları yürekten sizlerle paylaşıyorum. Bu ülke kolay kurulmadı, bu topraklar kolay vatan olmadı. Bu topraklar üzerinde başka etnik tasaurları olan silahlı örgütlere, Türkiye Cumhuriyeti asla müsaade etmeyecektir. Terörle mücadele eden kahraman Türk silahlı kuvvetlerimize buradan başarılar diliyorum.
“Terör eylemini gerçekleştirenleri amasız, fakatsız kesinlikle kınıyorum.”
Terör maalesef can almaya devam ediyor. En son Ankara’da bir Pazar günü (18.03.2016 tarihi itibari ile) bir patlama gerçekleştirildi. Terör belediye otobüsleri ile evlerine gitmek isteyen masum canları hedef almaktan çekinmedi. Böylesine derin bir acıyı milletçe, ulusça yaşadık. Buradan terör eylemini gerçekleştirenleri amasız, fakatsız kesinlikle kınıyorum, ama şunu da iddiayla söylüyorum ki Türkiye Cumhuriyeti bu silahlı örgüte amaçlarını gerçekleştirmesi için en küçük müsemmayı göstermeyecektir.
“Şehit ailelerimiz, gazilerimiz yılda bir gün, belirli günlerde anılarak bir kenara bırakılmamalı.”
Söylenecek çok şey var. Bizler bugün burada bu toplantıda anmayı gerçekleştiriyoruz. Elbette şehit ailelerimiz, gazilerimiz yılda bir gün, belirli günlerde anılarak bir kenara bırakılmamalı. Bu anma duygusunu hepimiz, bütün millet, bütün siyasetçiler, bütün siyasi partiler devamlı yaşamalı, devamlı o duyguyu içimizde hissetmeliyiz. Bu duyguyu unutmazsak, siz değerli topluluğun var olan sorunlarını çok daha kolay çözeriz.
“Teröre karşı durmak bütün toplumun, bütün siyasi partilerin görevidir.”
Hükümete siz şehit aileleri için yaptıkları iyi şeyler için elbette ki teşekkür ederiz. Ama daha yapması gerekenler vardır. Yapılanlara bakıp onları da unutmamalıyız. Maaşlardan, ücretsiz seyahate kadar, istihdam hakkına kadar, konut kredisine kadar, özel tüketim vergisi istisnası tanımak suretiyle otomobil alımına kadar yapılması gereken birçok düzenleme vardır. Bunları biliyorum, bunlarla ilgili kanun tekliflerimiz vardır. Bu mesele partiler üstü bir meseledir. Hükümetlerin görevidir terörle mücadele etmek ama onun ötesinde teröre karşı durmakta bütün toplumun, bütün siyasi partilerin görevidir. Şehitlerimizin yetimlerinin, ailelerinin, eşlerinin hakları, gazilerimizin hakları elbette önce hükümetin görevidir. Ama siyasi partilere düşen görevde bu konuda gerekli adımları atmak, gerekli kamuoyunu oluşturmaktır. Bizim bu konuda kamuoyunu oluşturmak konusunda gerekli adımları attığımızdan, atacağımızdan hiçbir şüpheniz olmasın.
“Devlet olarak şehit ailelerine ve gazilerimize daha yaşanır bir hayat sunmalıyız.”
Ben buraya gelmeden TBMM başkanlığındaki kanun tekliflerini taradım. Bu konuda çok sayıda kanun tekliflerimiz olduğunu gördüm. Ama şunu ben sizlere burada söz olarak veriyorum. Henüz verilmemiş olan tekliflerde var. Tüm bu sorunların hepsini çözümleri ile kapsayan bir kanun teklifini ben önümüzdeki günlerde hazırlayıp TBMM başkanlığına vereceğim bunu da sizlerin bilgisine sunacağım. Bu teklif hükümete yol gösterici olacak. Teklifimiz gerçekçi, yapılabilir, popülizmden uzak, ülkenin bütçe imkanlarını da gözeten bir teklif olacaktır. Anayasamızın 61. Maddesi diyor ki: “Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malûl ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.” Bunu anayasa diyor. Bu toprakları vatan yapmak için gözlerini kırpmadan şehit olmuş, gazi unvanını almış insanlarımız bu onuru yaşayacak şekilde bu toplumda gerekli haklara sahip olmalıdır. 616 liralık bir gazi maaşını ben yetersiz buluyorum. Şehidin dul eşi için, gazinin dul eşi için bu maaş 493 lira, diğer yakınları için 343 lira. Devlet olarak şehit ailelerine ve gazilerimize daha yaşanır bir hayat sunmalıyız.
Bu toplantıyı organize eden arkadaşlarıma tekrar teşekkür ediyorum. Sizlerle birlikte olma onurunu bana yaşattığınız için, buraya geldiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Hatice Şener (Şehit Annesi)
“Bende bir şehit annesiyim. Buradan başbakanıma sesleniyorum, inanıyorum başbakana. Bu işleri düzelteceğine, bizleri kucaklayacağına inanıyorum. Kalemiyle, sözleriyle Türkiye’yi kucaklayacağına eminim. Teşekkür ederim.
Program daha sonra şehit ve gazi aileleri ile sohbet şeklinde devam etti.
Kaynak: Özgün Haber
