Son günlerde terör olayları şiddetlenmekte , küçücük çocuklarımız ölmekte ve her geçen gün şehit sayımız artmaktadır. CHP Gençlik Kolları olarak bizler her canı değerli sayıyor, ve terörün her türlüsünü lanetliyoruz.
İçimiz böylesine yanarken şehit ana-babaları ‘yaygaracı’ ve ‘karaktersiz’ olarak addediliyor. Acıları yok sayılıyor, şehit cenazelerimiz potansiyel miting alanı olarak görülüyor.
Toplumun sağ duyuya davet edilmesinin elzem olduğu bu günlerde nefret söylemlerinin artmasının , ülkemizi geri dönülmez bir yola sokacağını düşünmekteyiz.
‘Analar ağlamasın’ denilerek başlatılan ‘çözüm süreci’ toplumun geniş kesimince benimsenmiş ve destek görmüştür. Bu süreç iktidarı zorla elinde tutan AKP tarafından oy istismarı için plansızca başlatılmıştır. 7 Haziran sonrası, telafisi güç bir şekilde darmadağın olmuştur.
Akp iktidarında yapılan gizli anlaşmalar, halktan gizlenen ‘Oslo’ görüşmeleri (Oslo’da imzalanan protokolde Türkiye ve PKK iki ayrı taraf olarak anlaşmaya vardılar.) İmralı’da devletin masaya oturması, akil adamların Kandil toplantıları ve sonucunda silahların susması, bize tarafların karşılıklı olarak geçici bir ateşkes yaptığını düşündürmüştür. Ancak Akp’nin halktan gizli politikalarının ne kadar hatalı olduğu bugün ortaya çıkmıştır. Bu hatalar muhalefet partilerine yıkılmaya çalışılmaktadır. Toplumun büyük kısmı artık bu oyunları görmüştür. 7 Haziran günü ortaya çıkan tablo Türkiye’de 13 yıllık Akp iktidarının sonu olmuştur.
Seçim öncesi 400 milletvekili isteyen Cumhurbaşkanı tüm toplumu bugünkü tablo ile tehdit etmiştir ve maalesef kan ve gözyaşından oluşan bu sonuç ortaya çıkmıştır. 1 Kasım’da , 7 Haziran’dan daha sert bir cevap almayı Akp göze almalıdır.
Toplumun kutuplaşmasından siyasi rant elde etmeyi alışkanlık haline getirmek çok tehlikeli bir siyasi hamledir. Birbirine düşman edilmiş kitleler, yıkım dışında bir sonuç doğurmaz. Düşmanlık tohumları havuz medyası tarafından yıllardır topluma fütursuzca atılmaktadır. İki kez üst üste yaşanan Hürriyet gazetesi baskınları, bahsettiğimiz düşmanlık tohumlarının sadece küçük bir meyvesidir. Bu topraklarda Maraş-Çorum-Madımak gibi çok acı katliamlara tanık olduk. İktidarda kalmak uğruna düşmanlık yaratan tüm davranışlardan kaçınılmalıdır.
Siyasi parti temsilciliklerini hedef almak, düşüncelere saldırmak demektir. Düşünceler taş,sopa ya da silahla ölmezler. Bir fikri yenmenin yolu daha iyi bir fikirle ortaya çıkmaktır. Düşüncelerimiz toplumu birleştirmeyi, barıştırmayı amaçlamaktadır. Gericiliğe karşı savaşmak en temel görevimizdir.
Geçmişte bir arada yaşamış , bugün bir arada yaşayan, gelecekte de bir arada yaşama inancında ve kararında olan Türkiye Cumhuriyeti Halkı arasına ne PKK , ne faşist iktidar, ne de iç ve dış emperyalist güçler nifak sokamaz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi Gençleri olarak , Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün söylemiş olduğu gibi ‘ Akıl ve mantığın halledemeyeceği bir mesele yoktur. Bizim akıl, mantık ve zeka ile hareket etmek en belirgin özelliğimizdir.’ Diyoruz ve Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi ‘Bu mesele kapalı kapılar ardında değil, ancak ve ancak parlemantoda halka açık şekilde çözülür’