Ana Sayfa Güncel, Manşetler, Siyaset 5 Ekim 2020 4217 Görüntüleme

Cemal Yavuz: “SİT YASASI AYET DEĞİL!..”

CHP Beykoz Belediye Meclis Üyesi Cemal Yavuz, Ekim ayı Belediye Meclis Toplantısında yaptığı konuşmada, “SİT yasası Kur’anda olan bir Ayet değil, imar kanunundan gelen bir yasadır” dedi.

Beykoz Belediyesi CHP Meclis Üyesi Cemal Yavuz’un mecliste yaptığı konuşmanın tam metni söyle:

“Sayın başkan, saygı değer meclis üyeleri, Beykoz ile ilgili özellikle mülkiyet ve imar konusunda bir gelişme olduğunda Beykoz halkı doğru bilgilendirilmiyor. Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar ciddi anlamda bir bilgi kirliliği oluşturuyor. Bu bilgi kirliliği Beykoz’da kaos etkisi yaratıyor.

Siyasi görüşlerinden dolayı insanları yanlış bilgilendirmek ve yönlendirmek kimseye bir şey kazandırmaz, olanı da kaybettirir.

Yapılan bu paylaşımlara Beykoz halkının yaptığı yorumları okuduğumda Beykoz’da imar ve mülkiyet konusunda bıçağın kemiğe dayandığını anlıyoruz.

DSC_0001

Halkın yararına ve çıkarına göre Beykoz halkının menfaatlerini koruma amacı taşıdığı ileri sürülen imar barış yasası ilk açıklandığında tartışmaya sebep olan ön görünümündeki bu yerler yasa kapsamına dahil edilmemişlerdi. Sonradan torba yasayla ilave edildiler.

İmar barış yasasına boğaz ön görünümündeki bazı yerlerin ilave edilmesinin asıl amacı; bazı çevrelerin geçmişteki ve gelecekteki çıkarlarına alt yapı oluşturma ve bunları koruma amaçlı olabilir mi?

Zaman içerisinde ön görünümde değerleri milyonlar olan binalar yapıldı veya restore adı altında yenilenerek değerleri kat ve kat arttı.

Yasal olmayan bu yapılaşmalardan dolayı yapılan bu binalara ilgili kurumlar tarafından tutulan zabıtlar neticesinde bu binalar kaçak konumuna düşmüş ve haklarında yıkım kararı çıkartılmıştır.

İmar barışı ile bu binaların tamamı yasal statü kazanacaktı. Maalesef ön görünümde kırk yıldır kötü binalarda yaşamaya mahkum edilen insanların evleri hala aynı durumda. Dolayısıyla bu uygulama bu insanların sorunlarına bir çözüm getirmeyecek.

Bu uygulama kaçak yapılaşmayı daha da özendirecek ve çarpık kentleşmeyi kalıcı hale dönüştürecektir.

Bu yasa ile değişmez denilen öngörünüm yasası da delinmiş oluyor. Ön görünümü koruyan yasalar kısmen de olsa devre dışı kalacaktır. Bu yerlerin bizi ilgilendiren kısmı kırk, elli, atmış yıldır bu yerlerde yaşayan Beykoz halkının durumudur.

Bu yasa ön görünümünde bulunan 3 ilçe 40 mahalle 9000 bina ve binalarda yaşayan 50000 kişiyi ilgilendiren yasadan buralarda yaşayanların çok az bir kısmı, yani belli çevreler faydalanacak.

Bu yasa mülkiyet hakkı vermiyor. Mevcut binaların yıkılıp yeniden yapılması, kat atma veya tadilat hakkı da vermiyor.

Bu yasa imar-kat mülkiyeti ve iskân alma hakkı da vermiyor.

Bu yasa ile bütün bu haklar verilecekmiş gibi anlatmak vatandaşı yanıltmaktan bir şey değildir.

Bu yasa üzerinde gecekondu ve eski binalar bulunan yerlere hiçbir artı değer kazandırmayacak.

Saygıdeğer arkadaşlar problemlere çözüm üretmeye çalışan insanların hedefleri gelecek olur. Gelecekle ilgili hedeflerinizi temiz bir sayfaya yazarsınız. Bu hedefler bireysel menfaatler değil toplumsal çıkarlar olmalıdır. Çözüm üretmeyen insanların hedefi geçmiş olur. Sürekli geçmişi karıştırırlar. Geçmişe dönen insanların sığınacağı tek liman tarihin tozlu sayfalarıdır. Tarihin tozlu sayfalarını karıştırarak tozlu sayfalardan bulacağı üç beş kelimeden medet umar hale gelir.

Bu yasa sadece mevcut binanızı kayıt altına alıyor. Bu yasa ile arsa ve üzerinde bulunan binanın m2 bazında değer tespiti yapılarak, daha sonra ne olacağı dahi belli olmayan para karşılığında Yapı Kayıt adında bir belge veriliyor. Adı üzerinde Yapı Kayıt.

Ön görünümde bulunan arsaları ilgilendirmeyen bir yasa. Üzerinde bina olan arsaları ilgilendiriyor.

Bir de ön görünümde hazineye ait yerler var. Bu yerlerdeki boş arsalar da bu yasayı ilgilendirmiyor. Sadece hazineye ait arsa üzerindeki binaları ilgilendiriyor.

Hazineye ait olan bu yerlerin satışı için imar barışına gerek yok. Hazineye ait olan bu yerlerin yasa gereği üzerindeki kullanıcılara ilçe belediyesi üzerinden satışı yapılır.

Geçmişte yapılan satışlar da buna örnektir. İstenilirse bu yerler imar barışı olmadan satılır.

Bu yerler yıllardır sosyal ve ekonomik açıdan birilerinin hayallerini süsleyen yerler. Bu hayallerin önünü açma adına düzenlenen ve daha sonradan bu yasa kapsamına dahil edilen bu yerlerin gecekondu ve eski binalara bir yararı olacağını düşünmüyorum.

Değerli arkadaşlar bizler şu an dağın görünen yüzüne bakıp yorum yapıyoruz. Asıl gerçekler dağın gözükmeyen yüzünde saklı.

Nasıl ki Boğaziçi öngörünümü boğaz yasaları ile korundu ise Boğaziçi haricindeki yerler de sit alanı yasaları ile korunmuştur.

Bugün Beykoz’a İstanbul’un akciğerleri diyorsak bu yasalar sayesindedir. Beykoz’un doğal güzellikleri bu yasalar sayesinde korunmuştur.

Bu yasalara rağmen zaman içinde Beykoz’da ormana özel okullar, Beykoz’un ciğerlerine villalar yapılmadı mı, Beykoz’un en güzel yerleri vakıflara verilmedi mi?

Bu yasalar olmasaydı Beykoz İstanbul’un akciğeri olmayacaktı, İstanbul’un diğer ilçeleri gibi beton yığını olacaktı.

İşine geldiğinde sit yasasını hem siyasette hem de ticarette kullanacaksın, nimetlerinden hem siyasi hem de ticari olarak faydalanacaksın. İşine gelmediği zaman eleştirecek, sit yasası Kuran’da olan bir ayet değil, imar kanundan gelen bir yasadır.

Zaman içerisinde imar ile ilgili özellikle İstanbul’da binlerce yasalar değiştirilip çıkar çevrelerinin menfaatlerine göre uyarlandıysa, bu yasa da Beykoz halkının menfaatlerine engel ise neden Beykoz’da sit alanı kaldırılmadı?

Neden kaldırılsın ki? Sit alanı ve boğaz öngörünüm yasası Beykoz’un yerli halkı için geçerli, çıkar çevreleri için geçerli değil.

Değerli arkadaşlar belediyelerin görevi ilçe halkının sosyal ve ekonomik problemlerini çözmektir. Yapılan hizmetleri şova dönüştürmek değildir. Beykozlunun sosyal ve ekonomik olarak kayda değer hangi sorunlarını çözdük? Neler yapıldı? Sosyal tesisler ve parklar, karpuz ve kiraz, yoğurt su festivalleri…

Bunlar bu kadar abartılacak işler değiller. Belediyenin kasasından çıkan para ile ilgili iş yapıyorsunuz.

Yapılacak olan işlerle ilgili projeler yapılır. Aynı proje beş milyon, sekiz milyon veya on iki milyon liraya yapılabilir. On iki milyon lira ile yapılan projeden ortaya çıkacak imalatlar kaliteli olur. Para belediyenin kasasından çıkıyor. Kimsenin cebinden çıkmıyor.

Değerli arkadaşlar, Beykozlunun sosyal  ve ekonomik yapısı belli. Nüfusun büyük bir çoğunluğu emekli-işçi-memur ve dar gelirli insanlar. İlçemizde yapılan ve yapılacak olan hizmetleri Beykoz halkının kriterlerine göre düzenlememiz gerekir.

Beykoz halkının parası ve vergileri ile Beykoz’da yapılan tesislerde Beykozluya bir çay içmeyi dahi reva görmedik.

Hal böyle iken söz konusu bu yerlerde insanların oturmasına ne kadar reva gösterilir!

Gelin arkadaşlar meclisteki üç grup ortak bir önerge verelim ve bu önerge oy birliği ile meclisten geçsin. Çay 2 TL olsun. Beykoz halkının ödediği paralarla yapılan tesislerden Beykoz’un emekli, işçi, memur ve dar gelirli insanları da faydalansın.

Değerli arkadaşlar işletmelerin ticari boyutunun hesabını yapacak olursak, günde 3.75’ten 200 çay 750 TL yapar. Günde 2 TL’den 500 çay 1000 TL yapar”.

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb