Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Bu millet, zamanı geldiğinde neler yapabileceğini, nasıl kahramanlık destanı yazabileceğini 15 Temmuz’da bütün dünyaya gösterdi.” dedi.
Canikli, Beykoz’daki Çiğdem Merkez Camii Meydanında halka hitap etti.
Burada yaptığı konuşmada, 16 Nisan’da tekrar sandığın kurulacağını anımsatan Canikli, sandığa gitmenin milletin karşısına çıkmak anlamına geldiğini belirterek, “Bunun neresi yanlış.” diye konuştu.
Canikli, ancak başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere muhalefetin, anayasa değişikliği paketinin milletin önüne gitmemesi için herşeyi yaptıklarını anlattı.
Hatta arkadaşlarının ayağının ısırıldığını hatırlatan Canikli, geçen gün bu arkadaşını aradığını ve yarasının hala kapanmadığını dile getirdi.
Canikli, 2002 yılından bu yana Mecliste olduklarını, muhalefetin kavgalarından, hakaretlerinden bıktıklarının altını çizdi.
-“Farklı düşündüğü zaman geçmiş olsun”
Nurettin Canikli, referandum da halkın önüne gelecek olan anayasa değişikliği paketinin neden önemli olduğunu anlattı.
Mevcut sistemin Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında kavgalara sebep olduğundan bahseden Canikli, “Aynı yetkinin tamamlanması için ikisinin beraber aynı doğrultuda karar vermesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Canikli, İngiltere’de, Almanya’da ve diğer ülkelerde sistemin böyle olmadığına işaret ederek, “Her olayda başbakanla cumhurbaşkanı aynı şekilde düşünürse sorun yok ama farklı düşündüğü zaman geçmiş olsun.” diye konuştu.
Bu sistemin uygulandığı tarihten bu yana başbakanlarla cumhurbaşkanlarının hep kavga ettiğini belirten Canikli, konuşmasına şöyle devam etti:
“En ilginç olan da rahmetli Ecevit ile kendisinin cumhurbaşkanı yaptığı Ahmet Necdet Sezer arasındaki kavgadır. Öyle bir kavga ki tarihin en büyük ekonomik krizini tetikledi. Hani şu anayasa kitapçığı fırlatma meselesi… O zaman Sezer için nankör kedi ifadesini kullanmışlardı. O kavganın maliyeti 150-200 milyar doları aştı. Hala bedel ödemeye devam ediyoruz. Hiç istisnası yok, 1982’den 2002 yılına kadar başbakanlar ile cumhurbaşkanları hep kavga etmiş.”
“Eskiden ensesine vurulup ekmeğinin alındığı Türkiye artık yok”
Başbakan Yardımcısı Canikli, Almanya’nın terör örgütleriyle beraber ‘hayır’ kampanyası yaptığını belirterek, “Ey Almanya, hayır kampanyası yürütüyorsun. Hayır kampanyası yürütenleri destekliyorsun. Yani Türkiye’deki mevcut yönetim modeli değişmesin diyorsun. Madem şu anda Türkiye’nin uyguladığı yönetim modelini çok seviyorsun, sana verelim.” dedi.
“Yanına istiyorsan Kılıçdaroğlu’nu da verelim. Hem bu şekilde milletin yakasından düşmüş olur.” diyen Canikli, eskiden ensesine vurulup ekmeğinin alındığı Türkiye’nin artık olmadığını söyledi.
Canikli, kimseye karşı düşmanlıkları olmadığını, bütün dünya ülkeleriyle, herkesle dost olmak istediklerinin altını çizdi.
Ancak dostluğun şartlarının belli olduğuna vurgu yapan Canikli, “Biz herkesle dost olmak istiyoruz ama öyle eğri büğrü değil. Hep bu ülkenin sömürülmesi, bu ülkenin kaynaklarının bir yerlere aktarılması üzerine dostluk olmaz. Adaletle, eşit şartlar altında dost olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Canikli, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu millet, zamanı geldiğinde neler yapabileceğini, nasıl kahramanlık destanı yazabileceğini 15 Temmuz’da bütün dünyaya gösterdi. Anlamadıysan, bu millet destanı bir daha yazar. Allah bu milleti destan yazmak zorunda bırakmasın ama yazması gerekiyorsa bedelini öder, destanı yazar, bu toprakları kurda kuşa yem etmez.”
Nurettin Canikli, konuşmasından sonra eşai Hatice Canikli ve beraberindeki katılımcılarla halka kavurmalı pilav ve ayran ikram etti.
Canikli: “Biz Herkesle Dost Olmak Istiyoruz Ama Öyle Eğri Büğrü Değil”
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “Bu millet, zamanı geldiğinde neler yapabileceğini, nasıl kahramanlık destanı yazabileceğini 15 Temmuz’da bütün dünyaya gösterdi.” dedi.
Canikli, Beykoz’daki Çiğdem Merkez Camii Meydanında halka hitap etti.
Burada yaptığı konuşmada, 16 Nisan’da tekrar sandığın kurulacağını anımsatan Canikli, sandığa gitmenin milletin karşısına çıkmak anlamına geldiğini belirterek, “Bunun neresi yanlış.” diye konuştu.
Canikli, ancak başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere muhalefetin, anayasa değişikliği paketinin milletin önüne gitmemesi için herşeyi yaptıklarını anlattı.
Hatta arkadaşlarının ayağının ısırıldığını hatırlatan Canikli, geçen gün bu arkadaşını aradığını ve yarasının hala kapanmadığını dile getirdi.
Canikli, 2002 yılından bu yana Mecliste olduklarını, muhalefetin kavgalarından, hakaretlerinden bıktıklarının altını çizdi.
-“Farklı düşündüğü zaman geçmiş olsun”
Nurettin Canikli, referandum da halkın önüne gelecek olan anayasa değişikliği paketinin neden önemli olduğunu anlattı.
Mevcut sistemin Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında kavgalara sebep olduğundan bahseden Canikli, “Aynı yetkinin tamamlanması için ikisinin beraber aynı doğrultuda karar vermesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Canikli, İngiltere’de, Almanya’da ve diğer ülkelerde sistemin böyle olmadığına işaret ederek, “Her olayda başbakanla cumhurbaşkanı aynı şekilde düşünürse sorun yok ama farklı düşündüğü zaman geçmiş olsun.” diye konuştu.
Bu sistemin uygulandığı tarihten bu yana başbakanlarla cumhurbaşkanlarının hep kavga ettiğini belirten Canikli, konuşmasına şöyle devam etti:
“En ilginç olan da rahmetli Ecevit ile kendisinin cumhurbaşkanı yaptığı Ahmet Necdet Sezer arasındaki kavgadır. Öyle bir kavga ki tarihin en büyük ekonomik krizini tetikledi. Hani şu anayasa kitapçığı fırlatma meselesi… O zaman Sezer için nankör kedi ifadesini kullanmışlardı. O kavganın maliyeti 150-200 milyar doları aştı. Hala bedel ödemeye devam ediyoruz. Hiç istisnası yok, 1982’den 2002 yılına kadar başbakanlar ile cumhurbaşkanları hep kavga etmiş.”
-“Eskiden ensesine vurulup ekmeğinin alındığı Türkiye artık yok”
Başbakan Yardımcısı Canikli, Almanya’nın terör örgütleriyle beraber ‘hayır’ kampanyası yaptığını belirterek, “Ey Almanya, hayır kampanyası yürütüyorsun. Hayır kampanyası yürütenleri destekliyorsun. Yani Türkiye’deki mevcut yönetim modeli değişmesin diyorsun. Madem şu anda Türkiye’nin uyguladığı yönetim modelini çok seviyorsun, sana verelim.” dedi.
“Yanına istiyorsan Kılıçdaroğlu’nu da verelim. Hem bu şekilde milletin yakasından düşmüş olur.” diyen Canikli, eskiden ensesine vurulup ekmeğinin alındığı Türkiye’nin artık olmadığını söyledi.
Canikli, kimseye karşı düşmanlıkları olmadığını, bütün dünya ülkeleriyle, herkesle dost olmak istediklerinin altını çizdi.
Ancak dostluğun şartlarının belli olduğuna vurgu yapan Canikli, “Biz herkesle dost olmak istiyoruz ama öyle eğri büğrü değil. Hep bu ülkenin sömürülmesi, bu ülkenin kaynaklarının bir yerlere aktarılması üzerine dostluk olmaz. Adaletle, eşit şartlar altında dost olacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Canikli, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu millet, zamanı geldiğinde neler yapabileceğini, nasıl kahramanlık destanı yazabileceğini 15 Temmuz’da bütün dünyaya gösterdi. Anlamadıysan, bu millet destanı bir daha yazar. Allah bu milleti destan yazmak zorunda bırakmasın ama yazması gerekiyorsa bedelini öder, destanı yazar, bu toprakları kurda kuşa yem etmez.”
Nurettin Canikli, konuşmasından sonra eşi Hatice Canikli ve beraberindeki katılımcılarla halka kavurmalı pilav ve ayran ikram etti.