Kısa adı BODEP olup, 2011 yılında kurulan Boğaziçi Dernekleri Platformu Beykoz’da toplandı.

Anadoluhisarı Turizm Kalkındırma Derneği, Bebekliler Derneği, Belgrad Ormanı Koruma Gönüllüleri Derneği, Beylerbeyililer Derneği, Boğaziçi Arnavutköylüler Derneği, Büyükdere Çevre- Kültür ve Güzelleştirme Derneği, Emirgan’ı Sevenler sosyal Dayanışma Derneği, Kandilli Derneği, Kuzguncuklular Derneği, Rumelihisarı Koruma ve Güzelleştirme Derneği ve Sarı Platform Derneklerinden oluşan Boğaziçi Derneklerinin Başkan ve yönetim kurulu üyeleri, Anadoluhisarı Kıyı Emniyet Tesislerinde sabah kahvaltısında bir araya geldiler.

Dönem Başkanlığını Beylerbeyililer Derneği Başkanı Kamile Yılmaz’ın yaptığı platformun toplantısının bu ayki ev sahipliğini, Anadoluhisarı Turizm Kalkındırma Derneği Başkanı Av. Ferda Kazancıbaşı ve yönetim kurulu üyeleri yaptı.

Av. Ferda Kazancı toplantıya katılan dernek başkanlarını tanıtımından sonra yaptığı açılış konuşmasında, Boğaziçi Dernekleri  Platformun 2011 yılında kurulduğunu söyledi. Kazancıbaşı “Bize emanet olarak gördüğümüz bu güzelliklerin bizden sonraki kuşaklara aynen aktarılması yolunda çaba gösteren bir oluşumdur BODEP” dedi.

Boğaziçi Dernekleri Platformu (BODEP)’in Dönem Başkanlığını yapan Beylerbeyililer Derneği Başkanı Kamile Yılmaz basın bildirisini okudu.

(BODEP)’e bağlı on bir derneğin imzasını taşıyan basın bildirisi şu şekilde:

BOĞAZİÇİ’NE SAHİP ÇIKIYORUZ

İstanbul Boğaziçi semt dernekleri olarak Boğaziçi Dernekleri Platformu adı altında birleştik. Amacımız, Boğaziçi’nin doğal ve tarihi kültür varlıklarına sahip çıkmak, korunmasını ve gelecek kuşaklara taşınmasını sağlamaktır.

Boğaziçi semtleri, geçmişte çeşitli uygarlıkların yaşardığı eski yerleşim alanlarıdır. Benzersiz doğal güzelliklere ve önemli kültür varlıklarına sahiptir. 1983 yılında yürürlüğü giren Boğaziçi Kanunu sayesinde kısmen korunma sağlanmıştır. Ancak çoğu zaman kamu yararı gözetilmemiş, kaçak yapılaşma artmıştır. Üstelik günümüzde Boğaziçi’nde imar artışının planlandığını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Platform olarak, Boğaziçi’ndeki betonlaşmayı artıracak olan bu değişiklik girişimini kabul etmemiz olanaksızdır.

İstanbul kent içi ulaşımında deniz yollarının payı % 3’tür. Artan nüfusa paralel olarak, vapur seferlerinin artışı gerçekleşmemekte, tam tersine mevcut iskeleler kapatılmakta ve karayolu taşımacılığına ağırlık verilmektedir. Bunun sonucunda, Boğaziçi’ne has ulaşım gelenek ve kültürü yok olmakta aynı zamanda trafik ve otopark sorunu artmaktadır.

Uzak mesafeler arası çalışan otobüslerin sahip boyunca karayollarını kullanmaları yerine sahile dik olarak, belirlenecek iskelelere ring seferi yapılırsa önemli sayıda yolcunun deniz yolu ile konforlu ve güvenli bir şekilde taşınması mümkün olacaktır. Ulaşım konusunda ilgili işletmelerin sivil toplum örgütleriyle birlikte çalışarak yeni projeler geliştirmesini öneriyoruz. Boğaziçi Dernekleri Platformu olarak bu katkıyı yapmaya hazırız.

Sahil kesiminde alt yapısı araştırılmadan lokanta, restoran, kafe gibi işletmelere çok sayıda ruhsat verilmektedir. Tüm boş alanlar otopark olarak değerlendirilmektedir. Konut alanları da işyerlerine dönüştürülmektedir. Böylece Boğaziçi’ndeki yaşam alanlarında, mahalle ortamı adım adım yok edilmektedir.

Boğaziçi için günümüzdeki diğer bir tehlike de Boğaziçi’nde 10 marina girişimidir. Önce marina, daha sonra Tekne Park olarak ifade edilen bu girişimin ilk adımları Tarabya ve İstinye’de atılmıştır. Şimdi ise Bebek Koyu için planlanan Tekne Park projelerinin Boğaziçi halkına hiçbir faydası yoktur. Boğaziçi Yasası’na göre, kıyılar kamu yararı için kullanılmalıdır. Yine yasaya göre, ‘tarihi ve milli kültürümüze dayanan yaşamın yeniden canlandırılması, mesire yerlerinin geliştirilmesi ve gezinti alışkanlıklarının sürdürülmesi teşvik edilir’. Oysa, Tekne Park girişimiyle halkın denizle olan bağı kopartılmakta, rant girişimi ön plana alınmaktadır.

Boğaziçi’nde yaşayan yurttaşlar olarak bu tür girişimlere karşı çıkacağımızı duyuruyoruz. Kentin gerçek sahibi biziz. Yurttaşların onayı alınmadan yapılan bu girişimler meşru değildir. Boğaziçi’nde “KÖYLER-KOYLAR-KIYILAR-KORULAR-KÜLTÜRLER”in yakın takipçisi olarak Boğaziçi’ni Boğaziçi yapan bu temel öğeleri sonsuza dek yaşatacağız.

Tüm yetkilileri bir kez daha uyarıyoruz. Yasalara uygun davranın. Kamu yararını ön planda tutun. Çıkar gruplarının yararına olan girişimlerden vazgeçin.

Bizler Boğaziçi Dernekleri Platformu (BODEP) olarak Boğaziçi’nin doğasına, kültür varlıklarına sahip çıkıyoruz ve daha fazla tahribata uğratılmasına izin vermeyeceğimizi duyururuz.