Ana Sayfa Güncel, Manşetler, Siyaset 24 Ekim 2015 5059 Görüntüleme

Bir zamanlar: Beykoz – Akbaba Demiryolu!..

Raylardan kalan izleri takip ederek İstanbul’da tarihe yaptığımız gezide bu sefer yolumuz Beykoz’a düştü.Sümerbank Beykoz Kundura Fabrikasının içinde ve dışında rayların izini sürdük. Demiryolunun fotoğrafına hatta dekovil hattının haritasına ulaştık ancak lokomotifin akıbeti  tam bir şehir efsanesi.

resim

1810 yılında tabakhane olarak kurulan Beykoz Kundura Fabrikası İstanbul’un en eski fabrikalarından biridir. Kuruluşundan bu yana Osmanlı ve Türk ordusuna ayakkabı ve deri tedarik etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu dönemine (3. Selim’den imparatorluğun yıkılışına kadar), Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ve birçok tarihi olaya şahitlik yapan fabrika 1933 yılında Sümerbank’a devredilmiştir. 1999 yılında üretimi durdurulan fabrika 2004 yılında Yıldırım Holding A.Ş.’ye satılmıştır. Günümüzde ise film platosu olarak kullanılmaktadır.

resim

Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası İstanbul Anadolu yakası Beykoz İlçesi’nde boğaz kıyısında bulunan ve yaklaşık 180 dönümü kapsayan alanda bulunmaktadır. Ortaçeşme ve Yalıköy’e komşudur. Avrupa Yakası’nda ise Sarıyer, Tarabya ve Yeniköy kıyılarının tam karşısında yer almaktadır.

resim
Beykoz Osmanlı Dönemi İmar Planı

Beykoz ve civarındaki sanayi kuruluşlarının geçmişine bakıldığında Osmanlı zamanında bu bölgenin adeta «Organize Sanayi Bölgesi» olarak seçildiği izlenimi uyanır insanda.

1.Dünya savaşı sırasında Rus Donanması Osmanlı Savaş gemilerinin Karadeniz’e çıkışını önlemek ve bu deniz yolundan özellikle kömür getirilmesine mani olmak için İstanbul boğazının Karadeniz’e çıkan ağzına mayın döşemişleridir.

Beykoz’da ki başta deri ve kundura fabrikası olmak üzere diğer fabrikalara deniz yolu ile kömür getirilemediği için Ağaçlı Kömür Madenlerinden çıkarılan linyit kömürü çeşitli yollardan getirilen taş kömürü ile karıştırılarak kullanılıyordu.

Bu nedenle özellikle Beykoz’daki Askeri Deri ve Kundura Fabrikasının kömür ihtiyacını karşılamak için Beykoz’dan Karadeniz’e uzanan ve boğazın yakın kısımlarından geçen bir demiryolu döşenmeye başlanmıştır.

Osmanlı döneminde çizilmiş bir haritada 1917 yılında inşa edilen Beykoz-Akbaba dar hat demiryolu da ayrıntılı olarak görülmektedir.

resim
Beykoz Dekovil Hattının Haritası

Boğazda Askeri Deri ve Kundura Fabrikasının içinden başlayarak inşa edilen dar hatlı demiryolunun izlerini 2007 yılında takip eden araştırmacı yazar Celil Ender Akbaba köyünü biraz geçtikten sonra ray kalıntılarına rastlar. Akbaba köyünde ağaçlar arasında demiryolunun güzergâhı açıkça görülmektedir. Akbaba köyündeki makas bölgesi bu gün yol yapımı ve zemin düzleme çalışmaları esnasında toprak altında kalmıştır.

resim
Güzergahtan bir kesit
resim
Kömür Madenlerinin Girişi
resim
Beykoz Akbaba demiryolundan kalan ray parçası

Alttaki fotoğrafta trenlerin karşılaştıkları makas bölgesi görülmektedir. Birkaç metre ilerledikten sonra terk edilmiş kömür maden ocağının girişine ulaşılmaktadır.

resim
Makas bölgesi

Son bilinen adı ile Sümerbank Beykoz Deri Ve Kundura fabrikasının yolu dünden bu güne iki defa “devrim” sözcüğü ile buluşur.

resim

Ekim 1917 devriminden sonra Rusya’nın savaştan çekilmesi ile beraber fabrikadan kömür maden ocağına uzanan dar hat demiryoluna ihtiyaç kalmaz ve kullanım dışı kalır. Fabrika içinde malzeme taşımada kullanılır.

resim
Beykoz Fabrikasından görünüm
resim
Beykoz Fabrikasından görünüm
resim
Beykoz Fabrikasından görünüm

resim16 Haziran 1961 günü Devlet Demiryolları Fabrikaları ve Cer Dairelerinin yönetici ve mühendislerinden 20 kadarı Ankara’da bir toplantıya çağrıldılar. Toplantıya başkanlık eden Genel Müdür Yardımcısı Emin BOZOĞLU, Ulaştırma Bakanlığından alınan bir yazıda “Ordunun Cadde binek ihtiyacını karşılayacak bir otomobil tipinin geliştirilmesi görevinin TCDD İşletmesine verildiği ve bu amaçla 1.400.000.-TL ödenek ayrıldığı” katılımcılara ifade eder. Yapılan toplantıda, çalışmalar için en uygun yerin, (bugünkü TÜLOMSAŞ) Eskişehir Demiryolu Fabrikalarında dökümhane olarak yapılıp kullanılmayan bir bina olduğu sonucuna varılır. 130 günde üretilen otomobillere DEVRİM adı verilir. 29 Ekim 1961 sabahı Ankara’da Devrim otomobilleri yola çıkar. Benzin konulması unutulduğu için yolda kalır. Ertesi gün bütün gazetelerin söz birliği etmişçesine “100 metre gidip bozuldu” başlığı atılmış ve harcanan paranın boşa gitti ifade edilmiş. Oysa aynı yıl Tarım Bakanlığı bütçesine at neslinin ıslahı için 25 Milyon TL ödenek konulmuştur.

Yönetmen Tolga Örnek, Devrim Otomobillerinin sinema filmini çekmek için Devrimin üretildiği Tülomsaş Fabrikasından yer verilmesi için TCDD’den talepte bulunur talebine olumlu yanıt verilmemesi üzerine ise Sümerbank Beykoz Deri Ve Kundura Fabrikasında bir atölye filmde kullanılır, böylelikle fabrika ikinci kez devrim sözcüğü ile buluşur.

resim  Devrim Arabaları Film ekibi Sümerbank Beykoz Deri fabrikalarında Devrimi otomobilinin üretim sahnelerinin çekildiği atölye önünde

Sümerbank Beykoz Deri Ve Kundura Fabrikası kurulduğu ilk yıllardan bu yana Osmanlı ve Türk ordusuna deri ve ayakkabı temin ettiği ifade edile gelse de, 1950’li yıllardan sonra birçok kamu kurum ve kuruluşuna da üstü deri altı kösele ayakkabı temin etmiştir. Bu kurumlardan biri de TCDD’dir. Personele verilen iş elbisesi kapsamında yılda bir defa yazlık ayakkabı adı altında Sümerbank’tan alınan deri ve altı kösele ayakkabı verilirdi.

resim

Gazeteci Nazım Alpman 23 Aralık 2002 tarihli Akşam gazetesindeki yazısında Beykoz kundurasını “Beykoz adı, Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren bir kundura markası olarak ün saldı. Hele başparmak kalınlığındaki taban köselesi, iki kardeş ilkokulu bitinceye kadar aşınmazdı. Çocuklar bu ayakkabıları sevmezlerdi. Eskimediği için yeni de alınamıyordu. O nedenle Beykoz ayakkabılarıyla arsa futbolu oynamak, yeni ayakkabılara giden eğlenceli bir yoldu” şeklinde tanımlıyordu.

resim

Görsel ve Yazınsal Tanıklıklar:

ü Aslı Kayabal

Gazeteci Aslı Kayabal Skylife Kasım 1999 sayısında Sümerbank Beykoz Deri Ve Kundura Fabrikasını anlatırken “…Beykoz fabrikasına birde sahilden bakıyoruz. İskelenin yanı başı işçilerin çay molası verdiği havuzlu yeşil alan. Bu yeşil alandan kundura üretim atölyelerine giderken artık kullanılmayan eski ray hattı yer yer izleniyor.

resim

            Sümerbank Beykoz Kundura Fabrikası iskelesinde dekovil hattından kalan raylar

ü Celil Ender

Araştırmacı yazar Celil Ender, fabrikadan çıkan ray kalıntılarını ormana kadar takip ettiğini, Ahmet Mithat Efendinin çiftliğine kadar hattın uzatıldığını, hatta kullanılan lokomotiflerin ise toprağa gömüldüğünün rütbeli bir asker emeklisi tarafından rivayet olunduğunu dile getirmiştir.

Araştırmacı yazar Celil Ender’in anlattığı bu şehir efsanesi açıklığa kavuşturulmalıdır.

Beykoz Akbaba demiryolunun izini son olarak İBB Kültür AŞ nin İstiklal Caddesindeki kitapevinde sürdük. Görevli bayan birkaç gün önce “Abdulhamit’in Demiryolu Projeleri” adlı bir kitabın bir sahaf tarafından satılmak üzere getirildiğini ancak Yazar Murat Belge’nin kitabı görür görmez satın aldığını ifade etti.

Küresel ısınmanın sonuçlarını küresel ekonominin sonuçları olan işsizlik ve yoksulluk olarak iyiden iyiye hissettiğimiz şu günlerde bırakın ayaklarımızı evlerin, yolların, demiryolunun, canların yurdun dörtbir yanında sulara gömülmesi görüntüleri hafızalarımızda tazeliğini korurken  “Beykoz Kundura” reklamı ile yazımızı sonlandıralım.

resimresim

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb