Guryan (2001) tarafından yapılan bir çalışmada, artan eğitim harcamalarının öğrenci test başarılarına olumlu yansıdığı belirlenmiştir.

 Terrel (1997) yılında yaptığı çalışmada, burs ve kredi alan öğrencilerin almayanlara göre akademik başarılarının daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Yine bu çalışma sonucunda burs ve kredi alan öğrencilerin okula daha düzenli devam ettikleri gözlemlenmiştir.

Webb (2001) tarafından yapılan bir çalışmada, öğretmen maaşlarına yapılan ek bir katkının onların akademik başarısına olumlu yansıdığı ortaya konmuştur.

Chisolm (1997) tarafından Baltık Cumhuriyetlerinde yapılan araştırmada, eğitim ve ekonomik gelişme arasındaki ilişki ortaya konmuş, araştırma sonucuna göre, eğitimin ekonomik büyüme ve gelişmede önemli bir role sahip olduğu gözlemlenmiştir.

 Psacharopoulos ve Woodhall (1985,s.137) yaptıkları çalışmalarda eğitimin, eşitlik ve fırsat eşitliğine olumlu katkılar sağlayarak, uzun dönemde ekonomiye ve ülke kalkınmasına olumlu katkıları olacağını ifade etmektedir.

Eicher (1998, s.4)eğitimle bireylerin suç işleme oranları arasında da sıkı bir ilişkinin olduğunu ayrıca, eğitim görmüş kişilerin daha az suç işlediğini yaptığı çalışmalarda göstermiştir.

 Bu sonuçlara göre eğitime yatırım yapmanın iki önemli boyutu ortaya çıkmaktadır. Birincisi bireye olan katkıları, diğeri topluma ve ülkeye olan katkıları olmak üzere.

Saxton, 2000; Psacharopoulos, 1995, eğitimin kişisel katkısı, eğitim görmüş olan kişinin yaşam boyunca bundan elde edeceği ek gelirin, toplumsal ve ülkeye olan getirisi ise kişinin eğitim almasından dolayı yaratılan ek katma değerin, o kişinin eğitimi için yapılan yatırıma oranıyla ortaya konmaktadır .

Çocukların saatlik sınavlarla değil de,  yeteneklerine ve uzun süreli başarılarına göre biçimlenmiş bir meslek seçimi ile verimli bir iş hayatı dengelemesi oluşturulabilmesi.

Türkiye’de Gayri Safi Milli Hasılattan eğitime ayrılan payın %3.5 larda değil de daha da artması.

Bu oran Avrupa Ülkelerinde %6 ‘nın üzerinde ise.

Ülkemde de, Danimarka, Fransa, İsveç ve Portekiz gibi ülkelerdeki gibi kamu harcamalarının içindeki eğitimin payının %16’nın üzerine çıkabilmesi.

Yüksek öğretime sadece kamu değil özel kurumların da desteğinin azımsanmaz ölçülere gelmesini.

Bir ülkede nitelikli insan yetiştirmek için bütün formüller biliniyorsa,

Ve o nitelikli insanların ülkenin ekonomik durumunu, politik duruşunu ne kadar etkilediği biliniyorsa,

Tüm bunlar gerçekleştiğinde ülkenin refah seviyesi artarak mutlu insanlar ortalıkta dolaşıyorsa,

Benim hayalim gerçekleşmiş demektir.