Vatan Partisi Beykoz İlçe Başkanı Hakan Ekiz, Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan çağrısının ardından bir basın açıklaması yaptı.
YENİDEN AÇILIM VE ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ SÜRECİ TÜRK MİLLETİNİN VİCDANINI, PKK İLE MÜCADELE EDEN TÜRK ASKERİ VE POLİSİNİN YÜREKLERİNİ, BU UĞURDA VERDİĞİMİZ ŞEHİTLERİN KEMİKLERİNİ SIZLATIR!
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bebek katili teröristbaşı ve Türkiye düşmanı Abdullah Öcalan ile PKK’nın meclisteki temsilcisi, DEM partisine yönelik tutum değişikliğini ve yapmış olduğu Türk milletini vicdanını yaralayan talihsiz açıklamaları, ancak pervasızlık, cüretkarlık ve sınır tanımazlık olarak değerlendirilebilir.
Bu talihsiz konuşma hangi ülkenin kanununa, hukukuna, hangi devletin çıkarlarına uygundur? Hangi devlet adına yapılmaktadır? ABD, İsrail ve Batı devletlerinin Türkiye’yi ve bölge ülkelerini parçalamak ve sözde Kürt devleti aslen ise büyük İsrail devletini kurabilmek için besleyip büyüttüğü PKK sizlerin ya da Bebek katili Öcalan’ın telkin ve talimatıyla mı bölücü ve hain emellerinden vaz geçecektir?
Geçmişte yine ABD, Batı ve İsrail tarafından telkin edilmiş ve dayatılmış olan açılım süreci başarılı olmuş mudur ki yeniden denemenin yolları aranmaktadır. İlk açılım süreci sonucunda PKK terör örgütü Doğu ve Güneydoğu illerimizde yuvalanmış siperler ve hendekler kazmıştır. Bu hain yapılanmayı bertaraf etmek için asker ve polisimiz büyük bedeller ödemiş yüzlerce şehit verilmiştir.
Üstelik yeniden gündeme getirilmeye çalışılan, yeni açılım sürecini bölücü amaçları için kaçırılmayacak fırsat olarak gören içimizdeki ABD sözcüleri ve işbirlikçileri tarafından dillendirilmeye başlanan söylemler bile aynıdır. Adeta tarih tekerrür etmektedir. “Analar ağlamayacakmış”, “getirin meclise destekleyelimmiş”, “PKK silah bırakacakmış akan kan duracakmış” “PKK Amerika’nın elinden alınacakmış…..” Bu büyük bir safsata ve tuzaktır.
ABD ve Batı tarafından devletimize ne önerildi bilmiyoruz, ancak geçmiş dönemlerde gündeme gelmiş olduğunu bildiğimiz, İran, Irak ve Suriye topraklarında kurulacak bir Kürt devletinin hamiliği görevinin Türkiye’ye verilmesi yönünde çabaların yeniden gündeme koyulduğunun belirtileri vardır. Tabi ki bu sürecin hayata geçirilebilmesi için üniter devlet yapmızı yok edecek, çok milletli yeni bir anayasa ile desteklenerek fedaratif bir devlet yapısı için ilk 4 maddenin değiştirilmesinin beklenmesi de sürpriz olmayacaktır.
Hükümet bu tuzağa düşerse Kurulacak olan sözde Kürt, aslen büyük İsrail devletinin, toprak koparmayı, parçalamayı, planladığı 4. ülke de Türkiye olacaktır. PKK’yı silah, mali ve siyasi olarak sınırsız destekleyen ABD, Batı ve İsrail’in kontrolünden kopartmak geçmişte acı tecrübelerle yaşanarak görüldüğü gibi gerçekleşmesi mümkün olmayan boş bir hayaldir.
PKK’YA MORAL VE CÜRET KAZANDIRILIYOR!
Çünkü Devlet Bahçeli’nin bu konuşması PKK terör örgütüne ve meclisteki temsilcisine cüret, moral ve kuvvet kazandırarak, Türk askeri ve polisinin yıllardır canı ve kanı pahasına verdiği ve büyük oranda kazandığı şerefli mücadeleyi heba ediyor. PKK’yı ve partisini yasallaştırıyor.
Diyarbakır’da evlatlarını kandırarak, PKK’ya militan yapmak üzere dağa taşıyan HDP’nin kirli maskesini indiren, hainliklerini ifşa eden, Vatanına ve milletine bağlı, vatansever Kürt kökenli yurttaşlarımızın zihinlerini de bulandırıyor.
Yakın tarihimize baktığımızda ne zaman PKK yok olmanın eşiğine gelse bir açılım süreci peydah olmuştur. Devlet Bahçeli’nin açıklamaları, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Türk Polisinin ezdiği, yok olma aşamasına gelmiş PKK’ya da yeniden can suyu veriyor, tarihi roller ve fırsatlar sunuyor. Bu konuşmanın başka hiçbir anlamı yoktur.
Bu konuşma, ancak Türkiye düşmanları, içimizdeki ABD işbirlikçileri, PKK ve partisi tarafından alkışlanır ve alkışlanmıştır. İkincisi de bu konuşma, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimi tarafından da benimsenmiştir. Daha da önemlisi ancak CHP yönetiminin katılımı, desteği ve ortaklığıyla hayata geçirilebilecek öneriler yapılmış, beklendiği gibi CHP’de karşılık bulmuş, hatta Genel Başkan Özgür Özel de el yükselterek PKK’ya devlet vaat etmiştir. CHP, Cumhur ittifakı ile sadece yanlışta buluştuğunu bir kez daha göstermiştir.
Bu açıklamalar Türkiye’nin çıkarlarına da kanunlarına da ve hukukuna da uygun değildir. İsrail ve Amerikan devletlerinin kararlarına ve planlarına kanunlarına ve hukuna daha uygundur. Bu durumun başka bir izahı ve açıklaması yoktur.
BU ÖNERİYE AK PARTİ VE MHP TABANI ORTAK OLMAYACAKTIR!
Türk milleti bu planı kabul etmeyecektir. Türk milleti bu planı bugünden çöpe atmıştır. MHP’nin Türkiye’nin bekası için hayatını ortaya koymuş insanları ve yöneticileri de bu plana hiçbir şekilde ortak olmayacaklardır.
Bahçeli’nin bu önerilerine , geçmişte açılım sürecine kerhen destek veren ancak yaşanan yıkıcı ve olumsuz sonuçlarını yaşayarak gören ne AK Parti ne de MHP tabanındaki vatansever seçmenin katılmayacağını umuyoruz. Türkiye’de herhangi bir gerçek milliyetçi örgüt, kurum, ve insanın bu yanlışa ortak olmayacağına olan inancımız tamdır. Bu, Devlet Bahçeli’nin ve onunla birlikte hareket edebilecek olan bazı MHP yöneticilerinin, Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı sadakat ve vefasına son vermeleri anlamına gelmektedir.
Bu aynı zamanda, ABD ve İsrail’in, Suriye’nin kuzeyindeki, ABD’nin kara gücüm dediği PKK’nın, kesin olarak bitirilebilmesi için, gündemde olan Rusya ve İran’ın da desteklemeye hazır olduğunu ilan ettiği, Türkiye ile Suriye’nin işbirliğinin daha başlamadan sabote edilmesine hizmet eden bir konuşmadır. Oysa bu işbirliği ile, Türkiye’nin barışı, huzuru, güvenliği sağlanacak. Türk ve Kürt yurttaşlarımız arasında Türk milleti çerçevesi içerisinde birlik beraberlik güçlendirilecektir.
BU PLAN İÇ CEPHEYİ DAĞITMAYA YÖNELİK BİR PLANDIR!
Bu plan Türkiye’nin milli direncini dağıtmaya yönelik bir plandır.
Türkiye’nin iç cephesini parçalamaya, dağıtmaya; her türlü güveni sarsmaya yönelik bir plandır. Devlet Bahçeli o planın içine girmiştir. “Bunun için artık Türk milletinin, Türk milliyetçiliğinin ve Türkiye’nin geleceğinin Devlet Bahçeli’den bekleyebileceği hiçbir şey yoktur.
O artık PKK ve partisinin, ABD’nin ve İsrail’in umudu olmuştur.
Milletin büyük kısmının asla kabul etmeyeceği bu söylemler. Türkiye’yi bir kaosa sürükleyebilecek derecede sorumsuzcadır. Aynı zamanda şu anda hükümet etmekte olan Cumhur İttifakı’nı da dağıtarak ekonomik krizin yanında bir de siyasi krize sürükleyebilecektir.
ABD’nin Yunanistan’da Ege kıyılarında ve tüm çevremizde vekil güçleri ile yaptığı yığınağa karşı iç cephenin kuvvetlendirilmesi gerekirken. Bahçeli Amerika-İsrail planını Türkiye’nin önüne çözüm diye koymaktadır.
İç cepheyi kuvvetlendirmenin yolu batı tarafından icat edilerek önümüze koyulmuş olan sözde “Kürt sorunu yalanını” sorumsuzca kabul ederek onlar tarafından yazılmış çözüm reçetelerini bu milletin önüne çözüm diye koymak değildir. Eğer bu batı icadı sözde sorunu kabul ederseniz, “hadi çözün bakalım” diye önünüze koyarlar.
Bu ülkede bir Kürt sorunu yoktur! ABD ve batı tarafından yaratılmış ve milletimizin başına musallat edilmiş olan PKK terörü ile her dönem bir siyasi partinin himayesinde faaliyet gösteren, PKK’nın siyasi partisinin, bölücülük ve kışkırtıcılık sorunu vardır. Üstelik PKK ve siyasi partisi en büyük zararı Kürk kökenli yurttaşlarımıza vermektedir.
Evlatları terör örgütünün siyasi partisi tarafından kandırılarak Kandil’e teslim edilen Kürt kökenli analarımızın Diyarbakır HDP binası önündeki isyan ve feryatlarını duymazsanız bu açık gerçeği asla tespit edemez, ABD ve İsrail planlarına çözüm diye dört elle sarılırsınız.
PKK’YI ABD VE İSRAİL’DEN KOPARAMAZSINIZ!
Efendim Devlet Bahçeli’nin bir ajandası var’ deniyor… PKK’yı Amerika’nın elinden alamazsınız. PKK’yı İsrail’in elinden alamazsınız. PKK ile Amerika ve İsrail arasındaki bağlar stratejiktir. PKK, Amerika ve İsrail’in kara gücü ve stratejik piyonudur. Çünkü PKK’nın hedefi Türkiye, İran, Irak ve Suriye topraklarında ‘Kürdistan’ adı altında bir ikinci İsrail devleti yaratmaktır.
Bu planın karşısında olan ülkeler Türkiye’dir, İran’dır, Irak’tır, Suriye’dir ve Rusya’dır. Bahçeli, bu devletleri karşısına alarak uygulanan bir planda yanında ancak ABD ve İsrail’i bulur. Yani ABD ve İsrail’den izinsiz olarak PKK’yı yönlendirme amacı, hedefi gerçekleştirilemez.
Bu planın gerisinde Türkiye’nin başındaki belayı büyütmek isteyen ABD, ve İsrail vardır. Şu anda Devlet Bahçeli de bu oyunda bir rol üstlenmiştir.
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNDE YERLERİ YOKTUR!
Ama değerli yurtdaşlarım, değerli basın mensuplarımız; tarih sahnesine çıkan bir Türk milleti var. Onun için tarih sahnesi yalnız Devlet Bahçeli’nin, PKK’nın, ABD ve İsrail’in eline bırakılmış değildir. O sahnede Türk milleti ile el ele bu oyunu bozacak bir Vatan Partisi de vardır.
Bu planın bozulması için, bütün vatanseverleri, Kürt’üyle, Türk’üyle, Sünnisiyle, Alevisiyle, bütün Türk milletini göreve çağırıyoruz.
Terör ile ve terörist ile pazarlık yapılmasını teklif edenlere, el yükseltip teröristlere devlet vaat edenlere, ülkemizi kaosa sürükleyecek sorumsuz eylem ve söylemlere, bu yıkıcı ve bölücü söylemleri avuçları patlayıncaya kadar alkışlayanlara izin vermeyeceğiz,
Türkiye’yi kesinlikle böldürtmeyeceğiz. Türkiye’nin geleceğinde ABD-İsrail güdümlü PKK’ya hiçbir şekilde yer yoktur. Mecliste PKK’ya yer yoktur.
Onun için İmralı’dan Apo’yu çıkartıp meclise getirmek, DEM Partisi’nin karşısına çıkartmak, Abdullah Öcalan’ın çağrılarıyla bu sorunu çözmek gibi ABD-İsrail oyunlarına gelmek gibi yanlışların hükmü ve geçerliği de yoktur.
ABDULLAH ÖCALAN MECLİS’E GELEMEZ!
Olması gereken şudur: DEM partisi kapatılacak. PKK’ya Türkiye’de yasal siyasi propoganda olanağı tanınmayacak. Bu nedenle Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan çıkartılıp, meclise getirtilip Devlet Bahçeli’nin söylediği gibi DEM grubunun kürsüsüne oturtulup bazı çağrılarda bulunması ihtimali asla kabul edilemez.
Türkiye tarihi bir fırsat ele geçirmiştir. Suriye ile Türkiye iş birliği yaparak, Suriye’nin kuzeyindeki ABD ve İsrail mahsülü, PKK ve “İslam” maskesi takmış, ancak İslam düşmanı olan sahte İslamcı terör örgütleri kesin olarak temizlenecektir.
MİLLETİMİZE VE PARTİMİZE GÜVENİYORUZ!
Devlet Bahçeli’nin cüretkârlığını, pervasızlığını, sınır tanımaz Amerika-İsrail planlarındaki üstlendiği rolleri burada mahkum ediyoruz. MHP’nin vatansever birikiminin kesinlikle buna karşı çıkacağını da biliyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu planda kesinlikle yer almamasını umuyor ve temenni ediyoruz.
Türkiye zor bir döneme girmiştir. Önümüzde büyük zorluklar vardır. Ama Türkiye bu zorlukları büyük çözümlerle, büyük kararlarla, aşacak birikim ve yeteneklere sahiptir. Bu yüzden asla karamsar değiliz. İyimserliğimizin sebebi ise; hayalperestlik değil, Türk ordusuna, Türk polisine ve Türk milletine, onun vatanseverliğine, zor koşullarda ayağa kalkma yeteneğine olan inancımız ve güvenimizdir.
Türkiye’yi bu kaos, kargaşa ve zorluklardan, Cumhuriyet Devrimi’ni ve milli demokratik devrimimizi kesin zafere ulaştırarak çıkartacağımızı biliyoruz. Milletimize ve partimize güveniyoruz.
Vatan Partisi, Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu aslında bir ABD-İsrail planı olan bu oyunu bozacak, irade, azim ve kararlılığa da sahiptir. Bu zorlukları yenmek üzere görevlere hazırız ve milletimizin emrindeyiz.
TÜRK MİLLETİ ÖNÜNE YENİDEN KOYULMAK İSTENEN BATININ DAYATTIĞI AÇILIM VE YENİ ANAYASA PROJESİNİ ASLA KABUL ETMEYECEK VE VATAN PARTİSİNİN ÖNDERLİĞİYLE BU YANLIŞLARLA MÜCADELE EDECEKTİR.
Aziz Türk milletini ve Beykoz halkımızı, değerli basın emekçilerimizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
