Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın, Karlıtepe Mesire Alanı’ndaki Beytaş Restoran’da düzenlediği sabah kahvaltısında Beykoz Basın temsilcilerini ağırladı.
Sorular ve cevaplar şeklinde düzenlenen basın toplantısından Belediye Başkanı Murat Aydın’ın konu başlıkları özetleri şöyle:
“Beykoz’da İmar hareketi kaçak olmayacak. Kaçak olmayacak. Ben kendi dönemimle olarak yapılanları yıkacağız. İmar planlarını ilgili kurumlarla yapacağız. İmar Barışının uygulaması çıkacak. Onunla ilgili de çalışmayı bakanlık yapıyor. Planlara sağlıklaştırma imkanı olanlara tadilat imkanı verilecek. O süreç devam ediyor. Ne zaman biteceğini bilmiyorum ama süreç işliyor.
Yasa belli, kim nerede ne yapacak? Yetkilerimiz bellidir. Beykoz ile ilgili konularda biz yetkilerimizi sonuna kadar kullanıyoruz. Neticede Beykoz’un imar planları yapılacak. Yücel ağabey zamanında parçalar halinde imar planları iptal oldu. İmarın gelmesi demek her yer betonlaşacak demek değildir.
Ben başka bir partiden devralmış olsam bile, aynı ekiple çalışıyoruz. Ufak değişiklikler var ama o çalışmaların ciddi bir katkısı var. Mahkemelerin durdurduğu planlar var. Bir eksiklik var ki o yüzden durmuş, o çalışmaların üzerine biz devam ediyoruz. Buradaki temel problem imar meselesidir. Herkes kendi gayrimenkulüyle ilgili ne yapabilir bunu görecek.
Bu dönem bu imar meselesinin kesinlikle halledilmesi lazım, yapamazsak bu ciddi bir başarısızlık olur. İmar geldi herkes inşaat yapacak diye bir şey de yok.
Çözmek için elimizden geleni yapacağız, engelleyen kurumlar olursa da bunları halka şikayet edeceğiz. Aynı kararlılıkla biz yolumuza devam ediyoruz. Çözeceğiz, başka yolu yok.
Önceki planlar iptal edilmeseydi, uygulansaydı. Bir katliam ortaya çıkacaktı. Bunun da üç katı bir yoğunluk ortaya çıkacaktı ve karşıya geçip baktığınız zaman bir gram yeşil göremeyecektiniz. O yaklaşımla planlar yapılırsa Beykoz’un nüfusu 750 bin oluyor. Bu ne demek? Beykoz artık yaşanabilir bir yer olmaktan çıkar demektir.
Başka Karlıtepe, İstanbul Boğazı var mı? Yok. Buraları koruyarak bu işi yapmak lazım.
Ben makam arabalarıyla da dolaşabilirdim. Ben bisikleti seçiyorum. Neden? Biz bu tepkileri geldiğimiz yerde de gördük. Koca adama bak bisiklete biniyor. Adımız oldu bisikletçi. Orada ciddi bir destek aldık. Buranın coğrafyası bisiklet binmek için doğru değil diye bir şey yok. Biz bisikleti günlük yaşama dahil edeceğiz. Hava kirliliğini minimuma indirmeye çalışacağız. Kültür yaşayarak oluşur. Sanatçılar, sporcular, gençler, gazeteciler bunu kullanacak ki sonra diğerleri gelsin.
Beykoz’da oturmayanlar Beykoz Sahili’nde kafasına göre dolaşamaması lazım. Bununla ilgili ilçe belediyelerinin karar alabilmesi lazım.
Beykoz’un asıl ulaşım aksı Kavacık’tan gelip Riva’ya devam eden yoldur. Belli yerlerden bu yola geçişleri planlanacak. Dikey ilişki kurulmalı bu yollarla. Mümkün olduğu kadar sahil tarafını boşaltmalıyız. Bununla ilgili çalışmaya devam ediyoruz.
Sahil düzenlemesi olarak bölüm bölüm çalışmalar devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın bilgisi ve aracılığıyla İş Bankası Genel Müdürü ve Şişe-Cam ile görüştüm. Plan içerisinde ama camı da işin içine katarak burayı düzenleyelim dedik. Çalışma başlattılar, süreci takip edeceğiz. Buradan çok şey kazanmışlar, buraya da çok şey kazandırmışlar.
Hatta ben onlara Beykoz’a olan vefanızı ödeyin, yoksa biz Paşabahçe adının kullanılmasını istemiyoruz gibi şakayla karışık espri de yaptım. Satış yerini getirdiği zaman, sanatsal atölyeleri kurduğu zaman burası canlanacak. Orada tabii ki projelerini yapacaklar ama biz dedik ki biz bir sokak da cam ile ilgili olsun dedik.
Paşabahçe’de Şişe-Cam olmazsa Beykoz’da cam konusunda gelişme sağlayamayız. O bölgeyle ilgili çalışmalarımız var. Netleşiyor artık.
Tamam garibandan almayalım. Ama farklı kesimlerde var. Adam bir eve 3-5 milyon dolar veriyorsa Emlak vergisi de verecek. Geçen yıl 23 milyon lira Emlak vergisi toplanmış. Yücel ağabeyin 2B hamlesi olmasaydı. Çok kötü bir belediye olacaktık. Şu anda kasasında para olan ender belediyelerden bir tanesiyiz. Tamam, borcumuz var ama alacağımız da var. Sürdürülebilir anlamda İstanbul’un en zengin belediyesiyiz. Bunun devam etmesi için halkın da zenginleştirilmesi gerekiyor.
Diyelim ki Şili’de bir vatandaş, yıllık tatilini yurt dışında geçirmeyi planladı. Düşünüyor tatili nerede yapsam? Aklına Beykoz gelecek. Seçimlerden önce öyle diyorduk. Buranın güzelliklerini yaşasın. Japonya’da dedim. O nasıl olacak? Televizyonda Beykoz’daki bisiklet yarışlarını görecek. Bir yola çıkacağız. 3-4 saat Beykoz televizyonlarda canlı yayınlanacak ve oradan bir göz aşinalığı olacak. Bizim yaşamımızı kolaylaştırmanın yanı sıra, bunu da hedefliyoruz.
Yurt dışından gelen çoğu yabancı burayı bilmiyor.
Aday olduğum zaman araştırma yaparken, eskiden Riva bölgesindeki köylerde İstanbul’un karpuz sebze ihtiyaçlarını karşıladığını, üretildiğini öğrendim. Köylere de sordum ne karpuzu dediler. Filancı var yetiştiriyorlar diyorlardı. Kılıçlı Köyü buranın en eski köyü onlara özellikle dedim ki festival yapacağız dediler. Orada da bir dernekte öğrendim ki denemişler. Satamamışlar. Riva vadisinde 30-40 ton üretim yapanlar var. 21 üretici o yarışmaya müracaat etti. Amacımız Beykozlu üretsin hale satsın değil, buraya yemeye gelsinler istiyoruz. Beykoz değerlensin diye bir operasyon yapıyoruz doğrudur.
Beytullah diye bir arkadaş var. Onunla bu konuyu konuştuk. Alibahadır’daki bir tarlaya gittik. Buradaki biraz küçük oluyor, şeker gibi oluyor. Öğümce’de biraz daha büyük oluyor tadı orta şekerli oluyor. Küçüksu’da da Mısır Festivali yapacağız.
Beykoz Sempozyumu yapacağız. Aralık ayında bunun da fizibilite çalışması devam ediyor. Faydalı olacağına inanıyoruz. Beykoz’da güzellikler zaten var ama bizim amacımız kaliteyi arttırmak.
Zeytinburnu’nda ben 20 yıl başkanlık yaptım. Burada da çok mutluyum. Güzel işler yapacağız. Bu iş ekip işi, kısmet işi. Kendine fazla güvenmemek lazım”.
Başkan Murat Aydın’a Başkan Yardımcıları da eşlik etti.