Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programda, günün anlam ve önemine ilişkin konuşmalar yapılırken, Ergenekon Destanı hakkında da bilgi verildi.

Solo türkülerin okunduğu ve Uygur Türkleri Folklor Ekibinin gösteri yaptığı program, demir dövme, mas güreşi, ok atışı ve ateşten atlama etkinlikleri ile devam etti.

Kemalettin Tuğcu ilk ve Ortaokulu Müdürü Orhan Çite yapmış olduğu konuşmada, milletleri meydana getiren temel unsurların en başında kültürlerin geldiğine değindi.

Dil, örf, adet, inanç, sanat ve edebiyatın toplumların geçmiş yüzyıllardan beri akıp gelen değerleri olduğunu, ilkbaharın habercisi olan Nevruz Bayramının da bu kültürel değerler arasında olduğunu ifade eden Çite, “bayramlar ve kutlamalar maddi hayatımızın manevi hayatla kesiştiği en önemli noktalardan biridir” dedi.

“Nevruz, baharın gelişi, tabiatın yenilenmesi ve canlanmasıyla ilgili olarak kutlanan bir bahar bayramıdır ve yeni gün demektir.” şeklinde konuşan Orhan Çite, “Nevruz, bayram, eğlenme, gülme, sevinme günü, dostluk, kardeşlik, iyilik ve mutluluk bayramıdır. Türklerin, Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar göç ettikleri bütün bölgelere kültürlerini de taşımış olmaları nedeniyle, sınırlarımız farklı olsa da, aynı değerlere ve aynı tarihe sahip olduğumuz bütün Türk dünyası ile aramızda kardeşlik ve kültür bağı vardır.” dedi.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Sevcenur Özcan’ında kısa bir konulma yaptığı programda, 8/A sınıfı öğrencilerinden Hilal Naz Çift, Ergenekon Destanı hakkında bilgi verirken, 2/A sınıfı öğrencilerinden Irmak Çisem Solmaz Çırpınırdı Karadeniz isimli türküyü seslendirdi.

Uygur Türkleri Folklor ekibinin gösterisinin ardından, Türklerin Ergenekon’dan çıkışını simgeleyen örste demir dövüldü.

Destana göre, tam dört yüzyıl etrafı yüksek dağlarla çevrili gizli bir yurt olan Ergenekon’da yaşayan Türk ulusunun nüfusunun gittikçe artması üzerine en eski yurtları olan Turan’a tekrar kavuşmayı çok isterler. Bir kurdun yol göstermesi ve bir demirci ustasının dağda demir madeni bulunan tarafta ocak yakıp örs kurması ve çekici örse vurup taşları parçalamasını simgeler.

Türkler, demiri eritip Bozkurt önderliğinde Ergenekon’dan çıkarak tüm dünyaya tekrar yayılmaya başlarlar.

Türkler, o gün çok sevinmişlerdi. Tekrar eski yurtlarına kavuştukları o günü “Yeni Gün” yani nevruz adıyla bir milli bayram olarak kabul ettiler ve her yıl bu töreni tekrarladılar.

8/A sınıfı öğrencilerinden Damla Emiroğlu’nun “Nevruz” isimli  şiiri konuklardan beğeni alırken, Beykoz Belediyesi Spor Müdürlüğünden Soner Keleş eşliğinde ok atışı yapıldı.

Programın son aşamasında ise Nevruzun en temel özelliklerinden olan tongal denilen ateşlerin yakılması ve üzerinden atlanması gerçekleştirildi.