Yaşlı Gepetton’nun yarattığı Pinokyo’yu çocukluğumuzda okumayan yok gibidir. Masal kitaplarının belki de zamanımıza ulaşan en klasik eserlerinin başında gelir Pinokyo. Acaba yaşlı Gepetton’nun kiraz ağacından yaptığı haylaz, yalancı, laf dinlemez Pinokyo günümüzde yaşasa ya da masal kitabına konu olsa nasıl olurdu! İsterseniz bir göz atalım.

Gepetto usta elinde kiraz ağacına verdiği biçimle bir bakmış ki çelimsiz, sıska mı sıska, suratından haylazlık akan bir kukla yapıvermiş. Kukla ona pis pis sırıtıyormuş. Yaşlı Gepetto bizim kukla’nın ismini Pinokyo koyuvermiş. Ustasının hünerli ellerinde vücut bulan Pinokyo dilede gelmiş.

Pinokyo dünyayı merak etmeye başlamış tabi ki; çıkmış yola. Bir akşam virane bir baraka bulup, yerleşir oraya. Çok geçmeden bir cırcır böceği çıkar karşına. Böcek ona “ Hemen dön evine; böyle miskin miskin dolaşırsan kurda kuşa yem olursun” der. Bizim ki masalın aslının tam tersine cırcır böceğini dinler. “ Bu sefer yaş tahtaya basmak yok” der. “Tamam geri dönüyorum sevgili cırcırcığım”, diyerek geri dönüş yoluna girer.

Yolda ona doğru ve dürüst olduğu için orman perisi mükâfat olarak beş bin altın verir. Orman prensi bu parayla eğitim giderlerini karşılayabileceğini, hiç kimseye muhtaç olmayacağını söyler. Bizim Pinokyo önceki masaldan ağzı yandığı için akıllanmıstır ve orman perisinin sözünü dinleyerek beş bin altını alır ve yaşlı Gepetton’nun evine doğru yollanır.

Yolda evine giderken önüne kurnaz tilki ile kör bir kedi çıkar. Bizimkinin dostluğunu kazanırlar. Ama Pinokyo önceki masalda olanları bildiği için her şeye hazırlıklıdır. Kurnaz tilki ve kör kedi bu sefer Pinokyo’ nun parasını istemezler; Pinokyo şaşırmıştır. “ Bu işte bir bit yeniği var ama hadi hayırlısı” der.  Pinokyo kurmaz kurt ve kör kedi’ ye “ Beni dolandırmayacak mısınız” der. Kör kedi ve kurnaz tilki önceki masalda yaptıklarından dolayı büyük bir pişmanlık duyduklarını ve kendilerini ona affettirmeye çalışmak istediklerini çünkü vicdanen  rahatsız olduklarını söyler.

Bu sözlere inanan Pinokyo içi rahatlar. İki arkadaşı ile vedalaşacağı sırada kurnaz tilki ile kör kedi Pinokyo’ya “ Ne olur bize bir firsat ver ki; biz sana olan borcumuzu ödeyelim. Geceleri hiç rahat uyuyamıyoruz” derler. Onların samimiyetine inanan Pinokyo da “ Tabi ki” der. “ Siz benim ölene kadar dostumsunuz” der.  Ve kurnaz tilki ile kör kedi Pinokyo’ nün elindeki beş bin altını orman borsasında yeni çıkan bir menkul kıymete yatıracaklarını, bu sayede ona dostluklarını gösterip, önceki alavare dalavereleri affettireceklerini söylerler. O anda cırcır böceği Pinokyo’ ya görünerek , altınları onlara kaptırmamasını öğütlese de Pinokyo bunlara kulak asmaz ve altınları kör kedi ile kurnaz tilki’ye teslim eder. Maalesef bir süre sonra da dolandırıldığını anlar ve savcılığa şikayette bulunur. Masal gereği enayiler kanununca pinokyo hapse atılır , üç ay sonra hapisten çıkar.

Hapisten çıkan Pinokyo doğru bir insan olacağını kendi kendine söz verdikten sonra yaşlı Gepetton’nun evine doğru giderken yolda ormanlar perisi ile karşılaşır. Peri ona doğru düzgün bir insan olduğuna artık kanaat getirdiğini söyleyerek ona insan olacağını söyler. Buna çok sevinen Pinokyo arkadaşlarına bir organizasyon düzenlemeye ve her şeye sil baştan başlamaya karar verir.

Pinokyo eğlence esnasında yine bir arkadaşının kandırmacasına inanarak kendini oyuncaklar ülkesinde bulur. Orada her şeye körü körüne inandığı için kulaklarının eşek gibi uzadığını görür. Orada yine birinin ağzından her bir şeye inandığı için eşek hastalığına yakalandığını ve kulaklarının uzadığını öğrenir. Ceza olarak ta bir sirke gönderirler Pinokyo’ yu.

Sirkte her şey yolunda iken beceremediği bir hareketin sonunda onu sirkten atarlar. Pinokyo’ yu bulan bir davulcu onun derisinden bir davul yapar; Pinokyo’ nün kendisini de ayağına bir taş bağlayıp denize atar. Pinokyo denizden kurulup kıyıya çıkar. Yolda giderken yine kurnaz kurt ile kör kedi ile karşılaşır. Ama bu sefer iyice akıllanmıştır. Onları dinlemez ve önüne bu sefer cırcır böceği çıkar. Cırcır böceği ona her ne olursa olsun yalan söylememesi, her söylenilene değerlendirip tartmadan körü körüne inanmaması şartı ile insan olarak kalabileceğini, kalan hayatında mutlu bir şekilde yaşlı Gepetto ile yaşayabileceğini söyler.

Pinokyo cırcır böceğinin dediklerine yine kulak asmaz ve der ki ;Ne geldiyse insan olduğunu söyleyen iki bacaklılardan geldi benim başıma. Artık yalan dolan yok. Kimseye de inanmıyorum. Bu iki bacaklı düzenbaz, yalancı tiplerin yanında benim esamem bile okunmaz; o yüzden Pinokyo’luktan istifa ediyorum. Allah size kolaylık versin der ve ormanın içinde kaybolur.