Balkonunda otururken gördüğü küçük alevin, her gün haberlerde gördüğü canavar alevlerden olmamasını dilerken, şaşkınlıkla büyüdüğünü görünce telefona sarılıp evin içinde deli gibi dolaşan insanlar….

 

Ortalık yangın yeri iken  yangın manzaralı yemek yiyen insanlar……

 

Elindeki toprakla, bir parça kuru dalla  ateşi söndürmeye çalışan insanlar…..

 

“Henüz yangından ölüm haberi almadık”. Bu iyi bir haber derken ölen kaplumbağalardan, tavşanlardan, ateş böceklerinden ve onların canlarından  haberi olmayan insanlar.. ….

 

Motorsikletine içme suyu yükleyip yangın söndürmeye çalışan insanlara yardım ederken ateşin ortasında kalan insanlar……

 

 

Ortalık yangın yeri iken çözüm üretmek yerine kargaşa yaratan insanlar…….

 

Sıcakta kendini serin tutacak rüzgarı yangını korükleyeceğini düşünerek istemeyen insanlar…….

 

Yanan evinin yanında, ucu yanmış şiltede sabahlayan teyzemin sabah uyandığında herşeyin kötü bir kabus olmasını düşünen insanlar……

 

Hatıralar,  ağaçlar, hayatlar sönerken  Işık yaymaya çalışan insanlar…….

 

Bu kadar acı ve öfke içinde debelenip, bir şey yapamamanın verdiği hisleri adlandırmaya çalışan insanlar……

 

Ülkemiz genelinde itfaiye koordinasyonuna dair tutarlı bir girişim olmadığı için hangi yılda kaç yangın meydana  geldiği, kaç can kaybı olduğu, yangınların nedenlerine dair genel bir istatistiki bilgiye ulaşmak mümkün değildir. Bu noktada yangından korunma önlemlerine yatırım yapmak hayati önem arz etmektedir.

Yangın konusunda bilincin artırılması, devlet otoritesinin yoğun kullanılması, yenilikçi teknolojilerin arttırılması birincil görev olmalıdır.

Ve artık tüm bunların yaz aylarında gündem olmadığı bir siyasete adım atılmalıdır.