TOPLUMSAL FARKLILAŞMAYA METAFORİK YAKLAŞIM
Günümüzde kaotik çatışmalara sebebiyet veren toplumlardaki farklılaşmayı sezeniniz var mı bilemiyorum ama iyi bir gözlemci ve araştırmacıysanız ; etrafınızda olan bitene önyargısız yaklaşıp değerlendirme yaptığınızda ilginç gerçeklerle karşılaşacak ve her olayda toplumun farklı kesimlerinin birbirinden bağımsız ayrı tepkiler verdiğini göreceksiniz.
Eğitim, geleneksel anlayışın baskın çıkıp terkedilememesi, çevre dahilinde bulunan dış uyaranların tepkimedeki rolünün baskın oluşu sebebiyle toplumda tepkisel farklılıkların vücut bulduğuna şahit olacaksınız.
Örneğin Ham petrolün damıtılması sonucunda, rafinerilerde bileşenlerine ayrıştırılarak (damıtılarak) günlük yaşamımızda kullandığımız pek çok ara madde ve akaryakıt ürünleri elde edilir: asfalt, mazot, gaz yağı, benzin, LPG, parafin ve katran. Yani demek istediğim petrol örneğinde olduğu gibi petrol dışarıdan verilen dış uyaranların da etkisiyle her safhada farklı farklı biçimlerde vücut bulmaktadır.
Konumuzla ne alaka var diyenleri duyuyor gibiyim. Toplumda aslında aynı petrol gibi rafine işlemine tabi tutulmakta; dış uyaranların toplumu oluşturan bireyler üzerinde etkisi yukarıda da bahsettiğimiz eğitim, geleneksel anlayışın baskın çıkıp terkedilememesi, çevre dahilinde bulunan dış uyaranların tepkimedeki rolünün baskın oluşu gibi sebepler yüzünden statik olmaktan çıkıp aktif hal almakta ve farklı farklı davranış biçimleri ile karşımıza çıkmaktadır. İsterseniz bu farklı davranış biçimlerini karakterize edelim.
Northwestern Üniversitesi’nin bu konuda yapmış olduğu araştırma da bize karakterleri kategorize etmekte yardımcı olmakta. Bu üniversitenin araştırma sonuçlarına göre insanlar 4 kategoriye ayrılmış.
İlk sırada çekingen tipler: Bunlar duygusal olarak istikrarlı ancak şeffaf ve dengesiz değildirler. Dışa dönük kimseler olmadıklarını da söylemek mümkün. Ancak uyum gösterme ve dürüst olma özelliklerini taşıyorlar.
İkinci sırada ki tipimizde ise Ben merkezci İnsan Tipi: Bu tipler de cok dışa dönük ancak şeffaflık, uyum gösterme ve dürüstlük konusunda ortalamanın altında kalıyorlar. Araştırmaya imza atan bilim insanlarından biri, bu kategoriyi “Bu kişilerle birlikte zaman geçirmek istemezsiniz” sözleriyle tarif ediyor.
Üçüncü sıradaki insan tipimiz ise Rol modeli İnsan Tipleri: Bu tip insanların duygusal dengesizliği az ancak diğer karakter özellikleri açısından yüksektirler. Yaşla birlikte rol modeli olma ihtimali de doğru orantılı bir şekilde artıyor. Kadınların, erkeklere kıyasla bu kategoride olma ihtimalleri daha yüksek.
Son kategoriye ise vasat insan tiplerini dahil etmiş üniversite. Bu kategoridekiler ise duygusal dengesizliği yüksek ve dışa dönük kişilerdir. Ancak çok da şeffaf değillerdir. Bu kategoride erkekten çok kadınların yer aldığı belirtilmiş. Yani toplumumuzun dış uyaranların da etkisiyle bir tepkimeye girmesi halinde çekingen, rol modeli, ben merkezci ve vasat insan tiplerini ve davranışlarını gözlemlemek durumunda olacağız.
Toplumun karar verici olarak herhangi bir konuda örneğin diyelim ki; deniz suyunun arıtılıp kullanalım mı ne dersiniz? konulu bir referandum da kişisel görüşlerini aldığımızda önümüze çıkan insan tipleri sizce nasıl bir cevap vermiş olur?
Çekingen insan tipinin vereceği cevap: Bilmem ki! Siz daha iyi bilirsiniz olabilirken;
Ben merkezci insan tipinin vereceği cevap: Bunu bizlere sormadan evvel acaba herkesin farklı görüşü var mı?diye sormanız gerekmez miydi? Bence deniz suyunu rafine edip kullanıma sunacağınıza, hazır elinizde olan mevcut kaynakların kimyasal atıklarla zehirlenmesinin önüne geçmelisiniz.
Rol Modeli İnsan tipimiz ise : Değerli vatandaşlarım hepinizin bildiği gibi yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Biz sizlerin hizmetkarlarınız olarak emrinizdeyiz. Unutmayın ki; her şey sizin refahınız ve yaşam kalitenizi yükseltmek için düşünülmüştür.
Son olarak vasat insan tiplerinde ise : Aman banane! Bildiğin gibi yap işte. Bana ne soruyorsun.
Aslına bakarsanız bu tiplerin kendi içerisinde her eğitim ve kültür seviyesinden insanlar olduğunu düşünürsek farklı insan tiplerinin toplumsal olaylar karşısında ki davranışlarında eğitimin mutlak payının olduğunu düşünsek bile tek başına yeter sebep olmadığı da bir gerçektir. İnsanın doğası gereği belki de farklı farklı tipler olmamızdır bizleri birbirimize yakınlaştıran , uzaklaştıran. Ya hep aynı tip insan türünün olduğunu bir düşünsenize; sanırım hiç çekilmezdi. Ben öyle düşünüyorum; ya siz?