ZEHİRLİ TIBBİ ORMAN BİTKİLERİMİZ-9 / Karabanotu
Karabanotu (Hyoscyamus niger L.)
Prof. Dr. Prof. Dr. Rahim Anşin
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi Dendroloji ve Doğa Koleji Ekoloji Danışmanı
Botanik Özellikleri: Banotu, gavur haşhaşı, şeytan gözü, domuz fasulyesi, bengildek, berç ve dağdağan gibi çok çeşitli yöresel adlarla da bilinen karabanotu 20-80cm boylarında, tek ya da iki yıllık üzeri yapışkan topuzlu tüylü, kuvvetli kokulu, sağlam yapılı ve kalın gövdeli bir otsu bitkidir. Gövdenin dip kısmı ender olarak odunsu yapıda olabilmektedir. Yapraklar yumurtamsı veya dar yumurta şeklinde, bazen mızrak ya da uzun şerit şeklinde, 15-25cm loblu sade tiptedir. Loblar üçgenimsi ya da mızrak şeklinde, sivrice uçlu, alt yapraklar kısa saplı, gövde yaprakları ise sapsız veya gövdeyi sarmış biçimdedir. Çiçekler 2-3cm, çanak yaprak 1-1,5cm, meyve evresinde 2-4cm, ortası büzülmüş halde, karın kısmı sık tüylü ve dişleri keskin sivri yapıdadır. Taç yaprak 2-3cm, uçuk sarı, mor çizgili ve boğaz kısmı koyu kırmızıdır. Çiçeklenme Nisan-Ağustos; Meyvelenme Ağustos-Eylül aylarıdır.
Kullanım Özellikleri: Bitkinin tüm organları zehirlidir. Ayrıca uyuşturucu özelliktedir. Bu nedenle ancak doktor önerisine göre kullanılabilir. Hyoscyamin, atropin, yağ ve scopolamin alkoloidleri, nişasta, tuz ve sakız içermektedir. Önemli semptomları ise baş ağrısı ve yüksek ateş şeklinde kendini gösterir. Ağrı kesici, uyuşturucu, kadınlarda göz bebeğini büyültücü özellikleri vardır. Toz, tentür, sıvı ekstre, şurup, merhem, uçucu yağ ve infüzyon şeklinde kullanılabilir. Merhemi haricen romatizmal ve eklem hastalıklarını iyileştirici ve baş ağrılarını giderici etkilere sahiptir. Ayrıca genç yaprakları kurutulup, sigara gibi sarılarak içildiğinde astım krizlerini giderici, şurubu ise Parkinson hastalığına iyi geldiği belirtilmektedir. Bu bitkinin ilaç olarak kullanımı ilk kez Dioskorides adlı bilim insanı tarafından saptanmıştır.
Yayılışı: Türkiye, Avrupa ve Asya, özellikle Hindistan’da geniş bir yayılışa sahiptir. Ayrıca bu bitki ilaç özelliğinden dolayı geniş olarak birçok ülkede kültüre alınarak yetiştirilmektedir. Ülkemizin hemen her bölgesinde doğal olarak yayılır. Taşlı, kumlu ya da kayalık alanlarda, özellikle deniz kıyılarında, nadasa bırakılan veya terk edilmiş tarım alanlarında, yol kenarları, orman içi açıklıklarda ve derelerde, 1-2300m arasında geniş bir şekilde yayılmaktadır.
Bu yazı serisinde söz konusu olan bitkiler zehirli bitkilerdir. Verilen bilgiler bilgilendirme amaçlı olup, bir reçete niteliği taşımaz. Yazarın ve yayınevinin bu konularda oluşabilecek herhangi bir olumsuz vakalarda hiçbir yükümlülükleri yoktur.