Beykoz’lu Murat Miniç, 31 Mart 2019 Yerel Seçimleri için çalışmalarına başladı.
“Bu seçimi Beykoz’un çocukları kazanacak” sloganıyla yola çıkan ve basın toplantısı düzenleyen Murat Miniç, resmi anlamda partisini açıklamasa da, 31 Mart Yerel Seçimleri’nde, Beykoz’da Belediye Başkan Adayı olarak yarışacağını beyan etti.
Basın mensuplarının sorularına cevap veren, Murat Miniç, siyasi etik açısından Beykoz Denizciler Derneği Başkanlığı’na bıraktığını söyledi.
Beykoz’da seçimlere arkasına 20 bin kişinin desteğini alarak gireceğini söyleyen Murat Miniç, ilk hedefleri seçimleri kazanmak olsa da, Beykoz Belediye Meclisi’ne taşıyacakları meclis üyeleri ile Beykoz’a güzel hizmetler yaparak, Beykozlunun değerlerinin israf edilmesinin önüne geçeceklerine inandıklarını söyledi.
31 Mart Seçimleri’ni, “Bu seçimi Beykoz’un çocukları kazanacak” sloganıyla yürüteceklerini ve mutlak hedeflerinin Beykoz Belediye Başkanlığı’nı almak olduğunu söyleyen Murat Miniç, “Bu bir adaylık açıklaması değildir. Adaylık açıklamasından ziyade bunu bir istişare toplantısı olara değerlendirmeliyiz.
Yaklaşık 3 aydır adaylık süreci yaşıyoruz. Görüşmeler var, teklifler var. Üç, dört partiden bana aday adaylığı teklifi geldi. Biz bunu en son noktada değerlendirdik. İyi Parti ile yola devam etme kararı aldık. Diğer üç partiyi eledik demeyelim de kendi fikrimiz açısından burayı daha yakın bulduk. Hem de netice alma açısından buranın daha verimli olacağını düşündük. İyi Partiden bu hafta aday adaylığımızı açıklayacağız. Kısacası gelinen nokta şu; İyi Parti Genel Merkezi’nde yapmış olduğumuz görüşmede şu anda CHP ile yerel seçim ittifakları devam ediyor. Beykoz masada. İyi Parti üç tane ilçeyi istiyor. Beykoz, Üsküdar ve Eyüp. Masadan ne çıkacak bilmiyoruz tabi. Büyük ihtimal yüzde elli, yüzde elli ya olur ya olmaz yani yüzde seksen olacak yüzde doksan olmayacak diye bir noktada değildir. O süreci bekliyoruz ama şu kesin, yani biz bu sürecin sonunda ben Beykoz’a Belediye Başkan Adayı olarak sahada olacağım.
Yaptığımız istişareler neticesinde bizi seven insanlar, yanımızda olan insanlar yolumuza devam etmemiz gerektiğini söylediler. Gelinen noktada Beykoz’daki siyasi atmosfere baktığınız zaman Beykoz’daki açığı görüyorsunuz. Biz bir duruş oluşturmak istiyoruz bu seçimde. ‘Beykoz’un çocukları’ dedik bunun ismine. Beykoz’un çocukları bu seçimi kazanacak diye bir etiket oluşturduk. Bu işin başarılı olacağına biz inanıyoruz. Şöyle söyleyeyim; birçok partiden arkadaşlarımız mesaj atıyorlar. Yüz yüze görüşüyoruz, telefonla görüşüyoruz. Herkesin Beykoz’da söylemek istediği cümle buymuş aslında. Bu seçimi Beykoz’un çocukları kazansın. Bu seçimi onlar kazanacak.
Geçen seçim, yöresel bir şeyin üzerinden gidiyormuşuz gibi bir atmosfer oluşmuştu burada. Biz o zamanda söyledik. Ben ilk toplantımı Giresunlular Derneği’nde yapmıştım. Onlara şunu söyledim; Giresunluların olduğu yerde ben, Giresunluyum ama Giresunlu milliyetçisi değilim. Ben Türk Milliyetçisiyim. Bana illa bir milliyetçilik yakıştıracaksanız, ben Türk Milliyetçisiyim. Hiçbir zaman da yöresel milliyetçilik yapmadım. Yapmayacağım da. Bazılarını rahatsız etse de söylemim ve yaşantım budur.
Bu seçimde biz Beykoz’un çocukları olarak bir kampanya yürüteceğiz. Görüştüğümüz genç kardeşlerimiz var. Derneklerde olsun, kendi çevresinde aktif olan siyasi bir etiket olarak aktif olmasalar bile o bölgede kanaat önderi sayılabilecek, kendi çapında gençler üzerinde görüştüğümüz güzel isimler var. Hepsi de, bizimle birlikte olmak istediklerini, bizimle beraber yola çıkmak istiyorlar.
Ben aday olmak isteseydim AK Parti’den meclis üyesi, gider aday adayı olurdum.
AK Parti Beykoz İlçe Merkezi’ne gidiş amacım, Ensar Vakfı Beykoz Temsilcisi Deniz Soytemiz ile bir yardım programına ilişkin görüşmekti. Ekrem Tuncer’de TÜGVA’nın Beykoz İlçe Temsilcisi ile gittik. Mardin’de bir yardım programı yaptık. Mardin’deki köy okullarına çocuklara bot, kırtasiye eşyaları gibi yardımlar götürdük. Bizzat biz dağıttık. Organizasyonunu yaptık. Bunu konuştuk.
Çıkarken de, ‘Hanefi Başkanı ziyaret edelim’ dedik. Girdik ve konuştuk. Hanefi başkan bize adaylık teklifi etti. ‘Biz seni yanımızda görmek istiyoruz’ dedi. Hanefi Başkan’a dedim ki; bu birlikteliğin içerisinde olmayacağım. Teşekkür ederim ama bir şartla, sizi seven bir kardeşiniz olarak size yanlışlarınızı söyleriz, doğrularınızı da sizinle ittifak ederiz. Bunda bir sıkıntı yok dedim. Samimi bir görüşme yaptık. Abi kardeş gibiydik” dedi.
