Beykoz İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Sururi Saydam, Beykoz Yerel Basın Mensuplarıyla bir araya geldi.
Emniyet Müdürlüğü binası altıncı katında yerel basın temsilcileriyle sabah kahvaltısında bir araya gelen Saydam, 15 Temmuz’da yaşananlardan, uyuşturucu konusuna kadar birçok konuda samimi açıklamalarda bulundu. Beykoz’da açılan yeni yapılara güvenlik kamerası mecburiyeti olması gerektiğini söyledi.
Beykoz’da iki yıldır görev yapan Mehmet Sururi Saydam, 15 Temmuz’dan bu tarafa artık sütten ağızlarını yandığı için yoğurdu üfleyerek yediklerini belirten Saydam gelen her türlü ihbarı değerlendirdiklerini ve yeni bir kalkışmanın olacağına inanmadığını belirtti.
Beykoz İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Sururi Saydam’ın açıklamaları şöyle: “İstanbul geneli ile ilgili bilgi vermek gerekirse Türkiye’de yaşayan vatandaşların dörtte biri İstanbul’da yaşıyor. Yani 20 kişiden biri İstanbul da yaşıyor. Elde kalan polis sayısı yeni katılımlarla beraber 240 bin civarı oldu. 240 bini de dörde böldüğünüz zaman İstanbul genelinde ortalama 60 bin polisin görev yapıyor olması lazım. Fakat eldeki mevcut imkânlarla yani bu rakamların yarısıyla 33-34 bin personelle İstanbul’u idare etmeye çalışıyoruz. Zorlanmıyor muyuz tabii ki zorlanıyoruz. 2016’dan daha yorgun ama daha güçlü ve ne yaptığını bilen, çalıştığında halktan karşılığını da alan bir teşkilat var.
Polis camiası olarak 2016 hepimiz için zor bir yıl oldu. İstanbul genelinde 15 Temmuz dahil 62 şehit verdik. Cumhuriyet tarihinin en büyük rakamları bunlar. En önem verdiğimiz konu bu dönemde başta terör ve sonrasında FETÖ oldu. FETÖ bizim önde gördüğümüz tespit edebildiğimiz sadece bir isim. Bunların hepsinin üzerinde, terör örgütlerinin ve FETÖ’yü koordine eden bir yapılanma var. FETÖ sadece görünen yüzü yani bunun üstü de var.
Beykoz geneline bakacak olursak mevcut personel sayımız ciddi anlamda az. Az olmasına rağmen burada elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Yunus ekibi kurduk ama elde fazla personel kalmayınca sokakta asli görevlerinin yanında asayiş olaylarına da bakmak zorunda kalıyorlar. Beykoz gibi yerde 4 tane resmi ekiple iş yapmaya kalkarsak olmaz. Acil personel takviyesi yapılması lazım. Sadece Beykoz değil İstanbul genelinde de bu ihtiyaç var. Bu açığı kapatmak için üstlerimize şöyle bir öneride de bulundum. Özel Harekâta 280 bin müracaat var. İçlerinden 10-15 bin civarı Özel harekâtçı çıkar ama geri kalanların içerisinden 80-100 bine yakın fiziki şartlara uygun kişiler polis yapılabilir. Halen daha polis olmak için üniversite mezunu kriteri olmamalı. Benim polisim tank kullanabilmeli, G3 kullanabilen bir polis yok mesela. 15 Temmuz akşamı gördük bu ihtiyacı. Personel eğitiminde ciddi revizyon yapılması gerektiği ortaya çıktı.
Uyuşturucu ile yukarıdan aşağıya ciddi bir mücadele var. FETÖ ile bir nesil neredeyse kayboldu. Beykoz’da iş imkânı, ulaşım kolaylığı yok. Gençlerin sosyal ortamı fazla yok. Sokakta kalan birisi illaki değişir. Beykoz takımı polise güvenlik anlamında ciddi bir yük olmasına rağmen
üst liglerde olmalı. Güzel bir tesis ve altyapı ile gençler sokaktan çekilmeli. Çocukların yakında gideceği bir AVM veya sinema, tiyato veya spor alanları yok. Sahile gezintiye giden bir genç canın sıkılıyor içki yerine ucuz olan bonzaiyi tercih ediyor. Büyükşehir’in verdiği bütün sıkıntılar buralara yansımaya başlıyor.
Geçen yılkı istatistiklere göre Beykoz’da 844 kişiyi uyuşturucudan almışız. Fakat bunların 6 kişisi tutuklanmış, diğerleri serbest kalmıştır… FETÖ ile o 3 aylık döneme ve 60’a yakın meslektaşımızın gitmesine rağmen uyuşturucuya karşı bu mücadeleyi vermişiz. Yenimahalle’de yaşanan Afgan kavgası klasik alacak verecek davasıdır. Bu dönemde Afgan ve Suriyeliler üzerinden birilerinin kaşıdığını düşünüyorum. Yenimahalle’de veya başka yerde daireyi birden fazla kişiye kiraya verenler var. Vatandaşlarımız bu yerleri mutlaka ihbar etmelidir.
Beykoz’da 320 civarı personelimiz var. Avrupa standartlarına göre 2 bin personelin olması lazım. Ben bu sayıdan vazgeçtim benim elimde 1000 kişilik bir personelim olsa iddia ediyorum uyuşturucu konusunu yüzde 30-50 civarına kadar indiririm ama sıfırlarım diyemem. Beykoz çok büyük bir alan üzerine kurulu… Bir yıl içinde 7-8 defa içeri aldığımız kullanıcı var. Hukuki boşluklardan faydalanılıyor. Ben içiciyim dediği zaman denetimli serbestlik uygulanıyor… Her içici bir şekilde daha sonra satıcı oluyor. Bonzai belası daha başka bir olay. Uyuşturucu olayını arz talep mevzusu içinde değerlendirmek gerekiyor. Uyuşturucu ile ilgili gelen tüm ihbarları değerlendiriyoruz.
15 Temmuz’u yaşamış Beykoz İlçe Emniyeti, 18 Temmuz’da görevinin başında üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmiştir. Pasaport işlemlerinden ruhsata kadar her konuda eksik olunmasına rağmen işlerini aksatmadan hizmet vermiştir.
Beykoz’da açılan yeni bir iş yeri, okul veya herhangi bir yapı için güvenlik kamerası konulması mecburi tutulmalıdır. Ben içini görmeyeyim ama etrafında ne olup bittiğini göreyim. Belediye iskâna geldiği zaman kamera zorunluluğu istemelidir. Encümen kararı ile bu uygulanabilir. Yangın tesisatı veya su tesisatı eksik olduğunda nasıl ki belediye iskân vermiyorsa kamera mecburiyeti de olmalıdır”
