Akif Hamzaçebi 2B Mağdurlarını gören ve somut olarak çözüm sunan yegâne milletvekilidir. Bizzat yerinde mağdurları ile birebir temas eder, onları dinler ve süratle eylem gerçekleştirir. Methiye dizdiğimi sanmayın bizzat şahidi olarak uzun yıllardır özellikle Beykoz halkı ile yakın ilişkiler kurmuştur. Zaten seçim bölgesi olması hasebiyle kurmalıdır dersiniz ama sadece ilişki kurmuyor, sorunları çözmek için çaba sarf ediyor. Örneğin 2012 Mayıs ayında yürürlüğe giren 6292 sayılı 2B kanunu neredeyse kendi yazdığı metinden oluşmaktadır. Çok önemli birkaç farkla. Nedir bu farklar; 2B Mağduru yaklaşık 10 Milyon kişinin yaklaşık 7 Milyonu orman köylüsüdür ve anayasamızın 170 ve 171. Maddelerinde de açıkça belirtilmesine rağmen orman vasfını yitirmiş yerlerin orman köylüsü tarafından bedelsiz kullanılması bu kanunda hiçe sayılmıştır. Üstelik imar olmayan yerlerde tarla vasfındaki arazileri emlak vergisi bedelinden değil de astronomik rayiç bedeller ile satılması ön görülmüştür. Hatta gönderilen tebligatlar ile 3 ay gibi kısa bir zaman içerisinde ödemeye başlaması aksi halde hakkının kaybedeceği açıkça bildirilmiştir. Ne yapsın orman köylüsü haraç mezat, aracı emlakçıların elinde oyuncak olarak çoğunlukla arazisinin hepsini, bazıları ise bir kısmını değerinin çok altında satmak zorunda kalmıştır.

Beykoz’da tam da yerel seçimler öncesinde diğer 2B mağduru ilçelerden farklı olarak özel proje alanı ilan edildiğinden bu mağduriyetler kısmen durdurulmuştur. Kısmen diyorum çünkü 45 mahallenin önce 9’u sonra 16’sı son olarak da 25’i bu kapsamda yer almaktadır. Kalan 20 mahallesinde 2B mağdurları olmasına rağmen onlar üvey ilan edilmişlerdir. Bu haksızlığa zaman zaman yazılarımda yer veriyorum belki bir duyan olur diye. Çünkü özel proje alanı ilan edilen yerlerdeki hak sahipleri Milli Emlak’ın belirlediği rayiç bedelden değil belediyemizin belirlediği neredeyse 5 te 1’i bedellerle alma hakkı kazanmış durumda. Üstelik milli emlak tebligatları 2,5 sene önce gönderildiğinden zaten yüksek rayiç bedelden ödemek zorunda kalan hak sahipleri zaman sınırlaması nedeni ile ödemeye başladılar. Öte yandan özel proje alanı ilan edilen mahallelerdeki hak sahipleri halen daha ödeme yapmaya başlamadıkları gibi, imar planı çalışmaları da bu mahallelerde neredeyse sonuçlandırılmaktadır.

Yasanın çıktığı 2012 yılından beri Beykoz’un 25 mahallesi haricinde kalan tüm Türkiye genelindeki yerlerde yerini satamayan, ödemelerini yapamayan, taksitlerini ödeyemeyenler için süre uzatımı talepli kanun teklifi de yine M. Akif Hamzaçebi’den geldi. Aslında 6292 sayılı yasa daha önceden de 3 kere daha değişiklik (*) talep edilmiş ve mağduriyetleri gidermek amaçlı süre uzatımı için değişiklik yapılmıştır. Fakat esas konu ödenen bedellerin yüksek olması, ödeyecek olanların ödeme kabiliyetlerinin olmamasıdır. Bu yönde Beykoz’da 25 mahalle için yapılan özel proje uygulaması bu mahallelerdeki mağduriyeti biraz olsun engellemiştir. Bana sorarsanız diğer mahalle ve ilçeler için de benzer uygulama yapılmalıdır. Nede olsa anayasamızda eşitlik ilkesi vardır ve bu uygulama en azından Beykoz ilçesi içinde yaşayan 2B Hak sahipleri arasında eşit olmayan bir uygulamadır.

Ormanla ve kadastro ile ihtilaflı hak sahiplerinin mağduriyeti için de teklifte bulunan M.Akif Hamzaçebi’ye teşekkür ediyor, çalışmalarını ve çabalarını takdirle karşılıyorum. Gelecek yazıya bu konu hakkında olacaktır.

Adil, İnsanca ve Hakça bir düzen umuduyla.

Saygılarımla.

14 Mayıs 2016

Gökhan Taneri VURAL

(*) 4.2.2013 tarih ve 6412 sayılı, 15.3.2013 tarih ve 6444 sayılı, 26.02.2014 tarih ve 6527 sayılı Kanunlar ile üç ayrı tarihte değişikliğe gidilmiş, koşulların değiştirilmesine ve hak sahiplerine verilen sürenin uzatılmasına rağmen halen 2/B arazilerinde evi bulunan veya bu arazileri kullanan vatandaşlarımızın sorunları tümüyle giderilememiştir.