Ana Sayfa Güncel, Manşetler, Siyaset 25 Nisan 2013 4034 Görüntüleme

BEYKOZLULAR TEKNELERLE EMİNÖNÜ’NE ÇIKARTMA YAPTI!..

Yaklaşık 1500 Beykozlu, 2b rayiç fiyatlarını protesto etmek için denizyoluyla Eminönü’ne, oradan da Cağaloğlu’nda bulunan İstanbul Defterdarlık Müdürlüğüne yürüdüler. Defterdar Müdürü Bekir Bayraktar adresin Ankara olduğunu söyledi.

Beykoz’da faaliyet gösteren on beş il dernekleri tarafından organize edilen 2b mitingi, Beykoz Korusu altında başladı. Protesto eylemini baştan sona kadar, İl Dernekleri Başkanı Hasan Karakaya yönetti. Ellelrinde döviz ve Türk Bayrağı olan yaklaşık 1500 Beykoz’lu, bekleyen üç tekneye binerek Eminönü’ne hareket ettiler.

Beykozlu siyasilerden;  CHP Beykoz İlçe Başkanı Hızır Yılmaz, MHP Beykoz İlçe Başkanı Ali Emanet ve SP Beykoz İlçe Başkanı Burhan Öz de mitinge katıldılar.

Protesto eylemine ulusal basın büyük ilgi gösterdi. Eylemciler, davul-zurna, kemençe ve akordeon eşliğinde, halaylar çekilerek Eminönü’ne kadar sürdü.

Polisin denizden ve karadan yoğun güvenlik aldığı görüldü. 2b protestocularını, daha önce Beykoz, şimdi Fatih İlçe Emniyet Müdürü İrfan Mazlum Bekaroğulları karşıladı.

“Vur, vur inlesin Başbakan dinlesin”, “Mülkiyet hakkımız söke söke alırız”, “2b ye sürgün, teröriste açılım”, “Ankara, Ankara duy sesimizi bu gelen Beykozun ayak sesleri”, “Beykoz bizimdir bizim olacak”, “Tapu bizim hakkımız söke söke alırız”, “İşgalci miyiz? Hayır…Rantiyeci miyiz? Hayır..” sloganlarıyla Eminönün’den düzenli bir şekilde, trafiği fazla aksatmadan ve ellerindeki döviz ve bayrakları sallayan Beykozlulara vatandaşlar ve turistler zaman zaman alkışladı.

İstanbul Valiliğinin hemen yanında bulunan İl Deftardarlık binası önüne gelen Beykozlular burada bir süre sloganlar attı. Bu arada, Defterdarlık demir kapısının kapandığı, çalışan personel ve başta Defterdar olmak üzere öteki yetkililerin pencerelerden izlediği görüldü.

Beykoz İl Dernekleri Birliği Başkanı Hasan Karakaya burada bir basın açıklaması yaptı.

Hasan Karakaya’nın yaptığı basın açıklamasının tam metni:

 

Saygıdeğer Basın mensuplar,

Sevgili Beykozlu hemşerilerimiz,

Milletin barış yasası olarak beklediği,  2B kanunu, açıklanan rayiç bedeller ile  bizleri perişan etmiştir. .

Maaşları, 750  ile 1.500 TL arasında değişen,  işçi emekli kenti, Beykoz’umuzda, Beykoz insanı derin yaralar almıştır.    Rantçılara, gün doğmuştur. Hemşerilerimizin Beykoz’da yaşamları zora girmiştir

Ortaçeşmeli’m, Çamlıbahçeli’m,  Tokatköylü’m!

400 TL’yi bulan fiyatlar ile yerlerinizi tekrar nasıl alacaksınız ?

Hangi paralar ile alacaksınız?

Gümüşsuyu’lum! İncirköylü’m!  Soğuksu’lum!  Fakir, fukara, vatandaşlar 800 TL’yi bulan değerler ile yerlerini  nasıl alacaklar?

Ey hükümet!!!! Ey Bürokratlar!!!!

Oturduğunuz yerden, belirlediğiniz rayiç bedel, Beykozlumuzu ezmiş, geçmiştir.

Gelin, emlak değerlerini baz alalım. Barışı sağlayalım.

Beykozlu’yu Beykoz’da yaşatmak için,  gelin Beykoz’dan doğal SİT’i de  kaldıralım.

Beykoz’da 6.700 haneyi kapsayan ‘ormanda kalan’ insanlara da bir çözüm sunalım. Gelin, ecrimisil’i Beykoz’da unutalım.

Maliye Bakanı’nın ve ekibinin belirlediği, bu rayiç bedeller bizleri mutlu, bizleri huzurlu bir şekilde taşıması gerekirken, bir karar aldığında sevinmemiz gerekirken, bu kurumun aldığı karara bakın!

Ankara ‘duy’ sesimizi, Beykoz’un sesini duy artık!

2010 yılı rayiç bedelleri, çok yüksek derken:

2012 yılında rayiç bedel ve emlak değerlerinin fiyatlarına baktığımız zaman, yüzde 50 oranında artırılmıştır. Bu:  ne demek? Beykoz’da yaşayan insanlara ‘git’ mi? demek? Beykozlular, yıllar önce Atatürk’ün kurduğu, Cumhuriyetimizin kalkınma hamlesinin en önemli yapı taşlarından, üç fabrikada çalışmak için gelmişler ve anayasal hakları olan ‘ barınma sorununu gidermek’ için bu fabrikaların etrafındaki mahalleleri oluşturmuşlardır. Üstelik bu fabrikalarda çalışıp, kazandıklarından arttırarak, çoluğunun çocuğunun nafakasından keserek, yaptıkları evlerinde, yıllardır ağır şartlarda yaşamışlardır.

Tekrar ediyorum, Barınma ihtiyacı için yapmışlardır. Rant için yapmamışlardır. Beykoz un, değer kazanmasını sağlamışlardır.

Ayrıca yıllardır emlak vergisini de ödemişlerdir. Yıllar yılı ödenen emlak vergilerinin, bu günkü değer üzerinden bu bedellerden mahsup edilmesi gerekmez mi?

Bugün bu ortamı yaşayacaklarını bilselerdi, buradaki halkın hiçbiri buralara gelmez, bu işkenceyi çekmezlerdi. Ama ne yazık ki bu insanlar hem milletine, hem vatanına sahip çıkmış, bugün Beykoz’u Beykoz yapmıştır. Beykoz’u Beykoz yaptıysa,  Beykozlu’yu görmemenizin de bir anlamı yoktur.  Beykozlu’yu Beykoz’da, yuvasında rahat uyutmanız lâzım. Beykozluya işgalci diyemezsiniz. Beykozlu hak sahibidir.

Beykoz’da 9 mahalle özel proje alanı ilan edildiğinden bu mahallelerdeki rayiç bedeller açıklanmadı. Özel projenin ne olduğunu anlamış değiliz. Yetkililer özel imar planı yapacaklarını söylüyorlar. Bu sayede hak sahiplerinin çoğunlukla birleşerek müteahhitle anlaşma yapabileceğini söylüyorlar. O zaman “özel imar planı yapılacak mahalleler” denmesi gerekmez mi? Özel proje alanı denilince milletin aklına kentsel dönüşüm projeleri geliyor. Beykoz’da kensel dönüşüm ile yapılacak daireler özellikle bu mahallelerde astronomik rakamlarla satılmaz mı? Hak sahibi diye kanunda belirtilen fakat aslında tapusunu alacağını uman vatandaşın sahip olacağı hakkı veya tapusunun kendi payına düşen değeri bu sitelerden bir daire almaya yetecek mi?  Özel Proje Alanı İyi bir şey ise diğer mahallelerin günahı nedir?

Bizler uzun yıllardır Beykoz’umuzun vazgeçilmez değerleri olarak yaşamaktayız. Bizsiz Beykoz, Beykoz’suz biz düşünülemez. Beykoz, bizim  yaşam tarzımızdır. Dedeler torunlara, Beykoz anılarını anlatır, anneler kızlarına çeşm-i bülbül çeyiz hazırlatır. Delikanlılar, Boğaz’da yüzmeyi öğrenir. İhtiyarlar, Onçeşmeler’den su içip, Bostancı Mustafa Ağa Camii’nde namaz kılar. Bizim, hayat tarzımızdır, Beykoz.

Beykoz, artık kapanan fabrikaların, açtığı yaraları sarmaya uğraşmıyor. Bizi farklı gündemler sardı. Bizler artık, Beykoz’da kalabilme mücadelesi veriyoruz. Yıllarımızı vererek kurduğumuz, Beykoz’umuzda bizleri, kalabilme korkusu sardı. İşgücünü karşılamak için getirildiğimiz Beykoz’da mülkiyet sahibi olabilme sevdamız, açıklanan rayiç bedellerle hayal oldu. Beykoz’da kalabilme mücadelesine dönüştü.

Beykoz için ne yapılacak ise, bizler elimizi taşın altına koymaya hazırız. Beykoz’un geleceği için ne yapılacaksa, en önde mücadele etmeye varız.

Beykoz bizimdir, bize rağmen yanlış iş yaptırmayız.

Gün, bugündür!

Gün, bugündür! Siyaset, tarzını ortaya koymuştur. Bu rayiç bedellerle Vatandaşın tasfiyesine karar verilmektedir.

Bu rayiç bedeller kabul edilemez…

Bu satış listesi kabul edilemez…

Beykoz’un satışı kabul edilemez…

Biz, Beykoz’un işgalcisi değil, gerçek sahipleriyiz…

Bizler bu yerleri gasp etmedik, satın aldık. Bizler buraları sanıldığı gibi ormanlardan açmadık. Bizler buraları uzun yıllar koruyan, gerçek sahipleriyiz. Beykoz, bizlere ecdat mirasıdır. Miras yerlerimiz para ile tekrar satılmak isteniyor. Bu oyuna gelmeyeceğiz. Beykoz halkının kaderi, birkaç yol bilmez maliye bürokratının eline bırakılamaz. Devlet kendi vatandaşının sorunlarını rant kapısı olarak göremez. Hazine, bizim umutlarımızla ve alın terimizle finanse edilemez. Geleceğimiz bir kez daha ertelenemez. Bu vebali siyaset de, bürokrasi de kaldıramaz.

İktidara ve bürokrasiye çağrımızdır…

Beykoz’u eğer gözden çıkarmamışsanız;

Fahiş rayiçlere dur de!

Bürokratların katliamına dur de!

Koruma kanunlarının zulmüne dur de!

Halka rağmen olan her şeye dur de!

Beykoz’un satılmasına dur de!

Beykoz’un satılmasına dur de!

Beykoz il ve bölge Derneklr Birliği

Defterdarla görüşmek için;  Başkan Hasan Karakaya, dernek yönetiminden Süleyman Çalık, Ziya İnik ve Fatih Yılmaz ile Beykoz Muhtarlar Birliği Başkanı Cavit Gül’den oluşan grup  ve Beykoz Yerel Basın Temsilcileri beşinci kata çıktılar. Görüşmeye, çok ısrar edilmesine rağmen basın alınmadı.

Grubu dinleyen defterdar, Beykozluları rahatlatacak bir açıklama yapamadığı, heyetten alınan kayıt cihazlarından öğrenildi.

Dışarıda bekleyen Beykozlulara Hasan Karakaya görüşme hakkında bilgi verdi. CHP Beykoz İlçe Başkanı Hızır Yılmaz’ın bir süre önce Ankara’ya giden heyetin yetkililerle görüşmesine atfen, “Defterdara Ankara’dan bir talimat verilmiş mi?” sorusuna Hasan Karakaya, “Verilmiş bir talimat yok” dedi. Karakaya, “Bundan sonraki hedefimiz direk Ankara olacaktır” dedi.

Beykoz’dan 13.30 ‘da üç tekne ve 1500 kişi ile; 2b rayiç fiyatlarını yüksek buldukları ve bu sepepten  protesto eylemi yapan Beykozlular, aynı şekilde “Bizi satanı biz de satarız” sloganlarıyla saat 19.00 sıralarında Beykoz’a döndüler. 

 Bu haber hakkında ATV’de çıkan videonun linki: http://www.beyazgazete.com/video/anahaber/atv-4/2013/04/25/denizde-2b-protestosu-403353.html

 

 

 

 

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb