Belediye meclis üyelerimiz haksız olsaydı, önce birinci kademe mahkeme olan idare mahkemesi sonra yüksek kademe olan Danıştay bu arkadaşlarımızın haklı olduğunu söylemezdi. Gerek AKP’li belediye yönetimince gerek Beykoz’da farklı siyasi çevrelerce yıllardır itham edilen bu dört arkadaşımıza haksızlık yapılmıştır. Yapılmaya da devam edilmektedir. Başta belediye başkanı olmak üzere bu arkadaşlarımıza yapılan haksızlığın giderilmesi yargı kararına dayalı olduğu için zorunludur. İdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartları gerçekleşmiş. Tespiti yapılmış. Yargı bazı işlemlerin yürütmesinin durdurulmasına karar vermiş. Esasa geçildiğinde bazı işlemler iptal edilmiş ve uygulamanın hukuka aykırılığı tescil edilmiştir.

 Anayasamızın 127. Maddesi’ne göre mahalli idareler halkın müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere esasları yasayla belirtilen ve karar organları yasada gösterilen kamu tüzel kişileridir. Belediye meclis üyelerinin görevi bu sınırlar dışına çıkan eylem ve işleri yapan belediye yönetimine ve belediye başkanına karşı bunu yargıya taşımaktır. Dün bu görevi yapan dört belediye meclis üyesi arkadaşımız onları hukuk çerçevesi için çekmeye çalışmış, her türlü uyarıyı yapmış ama bu uyarılar belediye meclis toplantılarında sayısal çoğunluğa dayanarak yok sayılmıştır. Arkadaşlarımızın açtığı ve Danıştay’ca kabul edilen bu davada yasalara karşı yükümlülüklerinizi yerine getirdiniz mi? Danıştay getirilmediğini söylüyor. Birinci derecede sorumlu olan belediye başkanı bu arkadaşları yalnız ve sahipsiz mi görüyor? Onlar CHP’nin ayrılmaz parçasıdırlar ve CHP örgütü arkalarındadır. Şimdiki belediye meclis grubu üyelerimiz de sahipsiz değildir. Örgütümüz bu belediyenin hukuk dışı uygulamalarına karşı her türlü haklarını arayacaktır. Madde 155’e göre Danıştay idari mahkemelerce verilen hükümlerin son inceleme merciidir. Belediye meclis üyesi arkadaşlarımızın idari yargıda açtığı davalar belediye tarafından temyiz edilmiş.  Danıştay yerel idari mahkemenin kararını onamıştır. 2577 Sayılı İdari Yargılama Yasası, 1593 Sayılı Belediye Yasası. Bütün bu yasaların belediye meclis üyelerine verdiği haklar kullanılmış ve AKP’li belediyenin hukuksuz işlerine karşı yargıya başvurulmuştur.

Altıncı dönem belediye meclis üyelerimizin açmış olduğu davaların Beykoz halkına ihanet olarak değerlendirilmesi hayret ve ibret verici bir olaydır. Belediye başkanını daha mantıklı ve belediye meclis üyelerine daha saygılı davranmaya davet ediyorum.  Gerek önceki dönem belediye meclis üyelerimiz gerek bu dönemki belediye meclis üyelerimiz için söylediği ‘ihanet’ sözcüğünü yine yargıya taşıyacağız.  Sözcüklerini seçerek konuşacak. Siyasetteki nezaketi bugünkü AKP yönetimine öğreteceğiz. Daha centilmen, daha kibar, daha demokrat olmalarını öğretmek CHP’li yönetimin görevidir.”

 ‘Belediyeyi 80 milyon lira zarara uğratan 4 Don Kişot, kusura bakmasınlar. Biraz kaba olsun’  “Böyle bir kabalık asla CHP’nin hoş göreceği bir durum değildir. Çirkindir. Reddediyorum. Aynen, 100 katıyla iade ediyorum!

 Kendisi Beykoz halkının 80 milyon lira zarara uğramasının birinci derece sorumlusudur. Bizim belediye meclis üyelerimiz sorumlu değildir. Bu imar uygulamasını yapan belediye başkanı sorumludur. Bu uyarıları dikkate almayarak Beykoz halkını 80 milyon lira zarara uğratan kendisidir. Bundan sonra da buna benzer işler yaparsa 7. Dönem belediye meclis üyelerimiz hukuk yoluna başvuracaktır. Sosyal amaçlı planların içinde halkın görüşleri, katılımı olur.  Bunlardan vazgeçtik. Belediye meclisinin katılımı olur. Bundan da vazgeçtik. İmar komisyonun katılımı olur. Siz her şeyi kendinize hak göreceksiniz. Ama imar komisyonunda sizin yapmak istediğiniz planlara ilişkin belgeleri muhalefetteki belediye meclis üyelerinden saklayacaksınız. Böyle bir sosyal plan anlayışı olamaz.

Belediye başkanı ‘Bu arkadaşlarda bir virüs var’ demiş. Sayın Belediye Başkanı ben bu sözlere dayanarak size çok şey söyleyebilirim. CHP’li belediye meclis üyelerinde virüs varsa, bunun tanısını siz kendi belediye meclis üyelerinizde bir araştırın. Ben sizde virüs vardır, demiyorum. Ama belediye meclis üyelerimize, partimizin üyelerine karşı da kullandığınız dilde dikkatli olun. Ben AKP’lilere bunu yakıştıramıyorum. İade de etmiyorum.

 Totaliter bir yönetim anlayışı içinde olanlar asla şeffaflık ve katılımcılık ilkelerini benimseyemezler, anlayamazlar. Dünyanın kabul ettiği demokratik yönetim anlayışını kabul edemezler. Asla katılımcı ve şeffaf değiller.
Belediyenin gayrimenkulleri senin öz malvarlığın değildir. Kamuya aittir. Beykoz halkına aittir. Yetkili süreçlerden geçirmeden, yasanın ön gördüğü kurallara uymadan. Bu anlayışla belediye başkanlığı yaptığınız sürece adliye koridorlarından kurtulamayacaksınız. Sizin yaptığınız her iş yargıdan dönüyor. Neden Sayıştay sizin yaptığınız bir tasarrufu iptal ediyor da siz yılda 2 milyon 500 bin lira kaybediyorsun? Neden hukuka uygun yapmıyorsunuz? CHP’ye yapılan her türlü saldırı anında yanıtlanacaktır. Her türlü açıklama gecikmeden yapılacaktır. CHP’yle koalisyon yapabileceğine dair bir açıklaması var. Önce Beykoz belediye meclisinde temel sorunlara yönelik uzlaşma kültürünü benimseyip, meclis grubumuza daha kibar; daha

Demokrat davranmaya çalışın. Koalisyon masasından kalkan CHP olmamıştır. Anayasayla ilgili kurulan çalışmadan CHP kaçmamıştır.”

Beykoz Belediyesi 6.Dönem CHP Meclis Üyesi Halit Kılıç,  “İdare mahkemesine iptal davası açmamıza konu olan parsel satışı kararı 2007 yılında Beykoz Belediye Meclisi’nde alınmıştı. Satış kararına konu olan parsellerin tamamının üzerinde yaşayan Beykozlu aileler vardır. Bu parsellerin satışının Beykozlunun lehine veya aleyhine olması tartışmasının dışında bu satışların tamamı yasaya ve hukuka aykırıdır. Yasaya ve hukuka aykırı olduğu için de; Halit Kılıç, Nihat Arıcan, Mustafa Yiğit ve Naci Candaş dediği için değil; yasa böyle dediği için; Beykozluların menfaatine olmadığı için iptal edilmiştir. Danıştay’dan çift karar vardır. İtirazları reddedilmiştir.”

Beykoz Belediyesi 6.Dönem CHP Meclis Üyesi Nihat Arıcan,  “6. Dönemin içinde yaşayanlar, samimi iseler neler yaşandığını görmüşlerdir. Biz 4 arkadaş ve meclis grubumuzdaki bazı arkadaşların da zaman zaman desteğiyle hukuka uymak için Sayın Belediye Başkanını uyarmaya çalıştık. Yönlendirmeye değil; uyarmaya. ‘Doğruları yapın’ dedik. Ama Sayın Belediye Başkanı bize her seferinde söylediği ‘Sizin kafanız basmaz bu işlere’ oldu. Sayın Başkan, bizim kafamız basmadı ama hukukun beyni sizin kafanızdaki fikirlerin yanlış olduğunu ortaya koydu. Sayın Belediye Başkanı, siz 30-4o milyon zarar ettiğinizi söylüyorsunuz. Ama hastaneyi 20 milyona sattınız. Bu hastaneyi niye peşkeş çektiniz? Belediye başkanlığı 5393 Sayılı Belediye Kanuna göre yönetilmektedir. Uymadığı sürece mahkeme koridorlarına mahkum olacaktır. Belediye başkanı Beykoz’un planlarını 3 defa değiştirdi. Beykoz hala plan bekliyor. Bunlarla uğraşsın. Bizimle uğraşmasın.”