Ana Sayfa Güncel, Manşetler, Siyaset 6 Nisan 2015 2265 Görüntüleme

HUZURLU TOPLUM, MUTLU YUVA TOPLANTISI YAPILDI!..

Beykoz Kaymakamlığı tarafından organize edilen, ‘Huzurlu Toplum, Mutlu Yuva, Sağlıklı Birey’ başlığı altında toplantı düzenlendi.

Uzun zamandır hem ilçede hem de İstanbul genelinde ortaya çıkan sorunlar, Beykoz’un üst düzey yöneticilerinin katıldığı toplantıda ele alındı. Bağımlılıkla mücadeleden asker uğurlamalarına… Manevi eksikliklerden, kaybolmaya yüz tutmuş değerlerimize, geleneklerimize kadar pek çok konu masaya yatırıldı ve muhtarların, STK temsilcilerinin, spor kulübü başkanlarının,  din adamlarının konuyla ilgili görüşlerine başvuruldu. Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek ise açıklamalarıyla yine güne damgasını vurdu. Komşuluk ilişkilerinin sorunları çözmede en önemli anahtar olduğunu kaydeden Yücel Çelikbilek, “Komşular eğer birbirine gidip gelmezse, bu işi çözemeyiz biz… Burada kalırız. Ben, annemden babamdan amcandan çok etraftaki komşuların bana sahip çıkmasından mutluluk duydum; şimdi bunun kıymetini de daha iyi anlıyorum. Onlardan dolayı bir yanlış yapma şansım yoktu. Nerede görseler ya benim kulağımı çekeceklerdi ya da benim büyüğüme gelip söyleyeceklerdi. Bu kötülük değil ki, tam tersi; benim korunmam, kollanmamdır” şeklinde konuştu.

Göksu, Ahmet Mithad Efendi Kültür Merkezinde  gerçekleştirilen istişare toplantısına,Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan Başkanlık yaptı. Kaymakam Erdoğan’a Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, Beykoz İlçe Emniyet Müdürü Yüksel Toprak, Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay, Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş ve Beykoz Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Serkan Öcalmaz eşlik etti. Davetliler ise Muhtarlar Derneği Başkanı Hüsnü Kolcu’nun yanı sıra mahalle muhtarları, STK temsilcileri, cami dernekleri ve spor kulüpleriydi. Yaklaşık üç saat süren toplantıda ilk sözü Beykoz Kaymakamı Süleyman Erdoğan söyledi.

Konuşulacak konuları üç başlık altında toplayan Kaymakam Erdoğan, şunları söyledi:”Valilik bünyesinde İstanbul genelinde ve ilçelerinde ‘Bağımlılıkla Mücadele’ konulu bir çalışma gerçekleştiriliyor. Bu konuyla ilgili projeler hayata geçecek ve katkı bekleniyor. İstanbul Valiliği, bu konuyla ilgili olarak faaliyet gösteren derneklere ulaşmak adına bizlerin bilgisine başvurdu; dolayısıyla yoğun ve yararlı bir çalışma olması isteniyor. Bu konuda alan çalışmalarına ihtiyacımız var. Bu konuyu yalnızca devlete, polise havale ettiğimizde bu konuların altından kalkamıyoruz. Dolayısıyla, bir seferberlik ruhu içerisinde tüm hemşeri derneklerinin, bu konuda duyarlı olan diğer derneklerin; STK’ların hepsinin, anne babaların bu konuda daha duyarlı hale getirilerek, bu konuya sahip çıkmamız gerekiyor. Yoksa önümüzdeki yıllar, daha sıkıntılı olabilir. Çocuklarımızın kaybı anlamında daha istemediğimiz olaylar yaşayabiliriz. Buna hep beraber tedbir almamız gerekiyor; el vermeliyiz, omuz vermeliyiz ve bu sorunu çözmeliyiz.

İkinci bir konu da şu asker uğurlamaları… Soruyorum size: Asker uğurlamalarından memnun olanınız var mı? Gün geçtikçe bu konu çevreyi rahatsız etmeye, huzursuz etmeye başladı diyen var mı? (Bu sırada salonda ‘Var’ sesleri yükseliyor). Tamam, o halde bunu da gündemimize alabiliriz. Eğer siz ‘Biz gayet memnunuz’ deseydiniz, konuşmaya gerek yoktu. Bu gidişten siz de rahatsızsanız, o zaman buna bir çözüm aramamız gerekiyor. Bununla ilgili olarak biz bir çalışma yaptık; benim ve Belediye Başkanımızın imzasıyla bir mektup hazırladık. Eğer gencimiz Askerlik Şubesi’ne gidiyorsa, kendisine verilen evraklarla birlikte bir dosyanın içerisinde bu mektup da veriliyor. Bu mektupla biz mesajlarımızı iletiyoruz; rahatsızlığı dile getiriyoruz. Önümüzdeki asker yollama döneminde ise bir mevlit düzenlemek, kına düzenlemek; Belediye Başkanımızla bunlara belirli miktarlarda harçlık vermek gibi daha kapsamlı ve yararlı bir uğurlama yapmayı düşünüyoruz. Ancak bu alanda bizim nefesimizi, soluğumuzu iletecek olan da sizlersiniz.

Üçüncü olarak da ‘değerler, erdemler’ dediğimiz konuların tekrar inşası ve gündeme getirilmesidir. Sevgi, saygı, adalet, hak, hukuk gibi değerlerimizi yeniden bir gözden geçirmemiz gerekiyor. Sevgi konusunda belki saatlerce konuşuyoruz ama bunu uygulamada da göstermemiz gerekiyor. Haktan hukuktan söz ediyoruz ama eğer bundan uzakta yaşıyorsak; komşuluk hakkı konusuna bile riayet etmiyorsak, aile fertlerinin hakkına saygı göstermiyorsak; o zaman bu hak-hukuk işleri sadece sözde kalıyor demektir. Bu konuda Kaymakamlık olarak 15 imam 10 öğretmenden oluşan 25 kişilik bir ekip kurduk. Teknik donanımlarını, bilgisayarlarını, ses sistemlerini karşıladık. Arkadaşlarımız, kahvehanelerde, derneklerde; toplamda 55 noktada bu konuyla ilgili çalışma yaptılar. Sevgi konusunda sunum yapıyorlar. Bu devam edecek ve sizin yönlendirmeleriniz, fikirlerinizle de proje gelişecek.”

Karşılıklı soru-cevap sırasında söz alan Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş ise yapılan çalışmalardan örnekler verdi.

Müftü Demirtaş, “Biz şimdiye kadar 55 noktada sunum gerçekleştirdik. Ancak bu konuda yeniyiz. Bizimle bağlantı kurun arkadaşlar. Bizim ekiplerimiz var ve bu konuda sizlerin önerilerine de ihtiyacımız var. Biz camilere alışmışız, konferans salonlarına alışmışız. Ancak böyle halkın içine girmek, kahvehanelere gitmek; bunlar pek alışık olduğumuz şeylerden değil. Biz Alibahadır Köyü’nde bir sunum yapıyorduk; akşam namazından sonra… Dışarıda bir gürültü koptu. Bir de baktık ki trafik sorunu! Orada 3 tane yol var. Beykoz’dan gelen, Riva tarafına giden bir de Mahmutşevketpaşa tarafına giden yol var. Orada 3 araba birbirine girmiş ve kavga çıkmış. Dışarı bir çıktık; baktık, bir adam yerde tekmeleniyor. Milleti ayırmak durumunda kaldık. ‘Arkadaşlar’ dedim… ‘İşte bu neyi ifade ediyor? Hoşgörüsüzlüğü ifade ediyor… Sabır eğitimini almamışız, bunu ifade ediyor’ dedim. Gerçekten bu noktada eğer hep birlikte bir işbirliği içerisinde olursak, bu tür sorunları inşallah çözeceğiz”

Beykoz Emniyet Müdürü Yüksel Toprak, “Bizim asıl sorunumuz ihbarın olmaması… Biz, İlçe Emniyet olarak 2014 yılında 200 işlem yaptık uyuşturucu satıcılarıyla ilgili ve neredeyse tamamı bizim dikkatimiz, çalışmamız ile gerçekleşti. Bu konuda genel ifadeler kullanmak pek de doğru değil. Eğer ‘net’ ifadeler kullanırsak ve ihbar edersek, çok daha faydalı olacaktır.”

Beykoz İlçe Spor Müdürü Serkan Öcalmaz, “Geçen yıl itibariyle ilçemizde ulusal ve uluslararası düzeyde yapmış olduğumuz faaliyetlerde 41 öğrenci-sporcumuza, Sayın Belediye Başkanımızın desteğiyle çeyrek altın dağıttık. Bunun dışında 12 branşta okul sporlarında faaliyet gösteriyoruz. Burada futbol ve basketbol olarak düşündüğümüzde; yıldızlar, gençler gibi kategorilere de ayırıyoruz. İlçemizde bu konuya ilgi yüksek… İlçemizde 50’ye yakın amatör spor kulübü var. Şunu çok rahatlıkla ve gururla söyleyebiliriz; ilçemiz, en fazla amatör spor faaliyetlerinin yapıldı ilçe konumunda… Biz, Anadoluhisarı’ndaki Akademi’nin sahasında geçen yıl itibariyle 702 tane maç oynatmışız. Yani 702 çarpı 90 dakika… Aynı zamanda lisanslı sporcu sayısı bakımından da İstanbul’da ilk 3 içerisindeyiz.”

İlçe Milli eğitim Müdürü Bozbay,  “Tabi ki 250 bin nüfuslu ilçemizin 42 bine yakın öğrencisi olması hasebiyle, ilçe nüfusumuzun yaklaşık 6’da 1’i öğrencilerden oluşmakta… Hâl böyle olunca da öğrencilerimizle ilgili olarak okullarımızdan doğal olarak çok şey bekleniyor. Biliyorsunuz okullarımızda zorunlu eğitim 12 yıla çıkarıldı. Birkaç yıldır çocuklarımıza 12 yıllık eğitim veriyoruz. Önceleri ortaokullardan liselere geçmenin ve devam etmenin oranı yüzde 60’larda 70’lerde iken bu oran yüzde 98’lere çıkmıştır. Çocuklarımızı 18 yaşına kadar okullarda tutuyoruz ve bu anlamda aslında okullarımız bir emniyet görevi de görüyor. Uyuşturucu kullanan, satan kişileri incelediğimizde, bunların okullu olduklarını çok fazla söyleyemeyiz. Yaş aralığı olarak 18-25 yaş arası bu anlamda bir risk grubu olarak görünüyor ki, ben bunun şahsen işsizlikle ilintili olduğunu düşünüyorum. Yani çocuklarımıza bir gelecek vaat edemediğimizde, onlara bir umut veremediğimizde; onların hayata dair beklentileri kalmadığı zaman, mutlu bir yuva kurma hayalleri olmadığı zaman, bir boşluk içerisine düşüyorlar. Sonra da kendilerini bir teselli aradıkları uyuşturucu pençesinin altında buluyorlar.

Benim şu dikkatimi çekiyor: Son yıllarda uyuşturucudan ölüm oranları yükseldi. Bunun sebebi, uyuşturucunun daha yaygınlaşmasının yanında sentetik ve kolay ulaşılabilir ucuz uyuşturucuların, daha da tehlikeli olan uyuşturucuların ortaya çıkmasıdır. İleri düzeyde zenginlerin ancak ulaşabildiği pahalı uyuşturucular, herkesin ulaşamayacağı konumdaydı. Dolayısıyla bugün, duyduğumuza göre 5 liraya kadar düşen ve kolay ulaşılabilen uyuşturucuları, insanlar kolaylıkla bulabiliyorlar.”

Toplantıda son olarak Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek sahne aldı. Uyuşturucu sorunuyla ilgili olarak düşüncelerini açıklayarak konuşmasına başlayan Çelikbilek, devamında ise komşuluk ilişkilerine dair önemli tespit ve açıklamalarını dinleyicilerle paylaştı. İşsizlik konusuna da değinen Yücel Çelikbilek, ilçede 9 bin Beykozluya Belediye olarak iş sahibi yaptıklarını anlattı.

Beykoz Belediye Başkanı Çelikbilek, “Öncelikle bir konunun altını çizmekte fayda var: Sanki bu uyuşturucuyu işsizler kullanıyor gibi bir sonuç ortaya çıktı buradaki konuşmalardan ama bir şey söylemek istiyorum: Arkadaşlar, bu uyuşturucu parayla satılıyor. Eğer derseniz, uyuşturucu satıcıları işsiz insanlardır… Bıraksın işleri biz iş verelim… O zaman bu mantık ters bir mantıktır. Çok ters bir mantık… Eğer böyle anlatılırsa, herkesi uyuşturucu kullanmaya teşvik etmiş olursunuz. Canınız sıkılırsa, işsizseniz gidin uyuşturucu kullanın derseniz, bu çok doğru olmaz.

İkincisi, bu zengin ailelerin hepsi uyuşturucu kullanmıyorlar. İşte görüyorsunuz; ciddi olarak basında çıkıyor: Sanatçılar uyuşturucu kullanıyorlar. Bu bir ahlak meselesidir. Siz kalkıp da bunu işsizliğe bağlarsanız… Hangi artist işsiz kalmış ki; hepsi dünyanın parasını kazanıyorlar. Yedikleri bir tarafta, içtikleri bir tarafta ama bu işi yapıyorlar. Bu bir ahlak meselesidir. Aile problemidir. Çocuğunuza karşı ilgisizseniz, alakasızsanız; sevgi de yoksa problem doğuyor.

Biz sağ olsun Müftümüzle beraber, 5-6 senedir her sabah bazı camilere giderek bu konuları gündeme getiriyoruz. Burada özellikle siyasetten uzakta duruyoruz. Biz, toplumdaki bu yaraları tedavi edelim diye sabah kahvaltılarımızda, cemaatle hasbıhal ederken konuyu gündeme getirmeye çalışıyoruz. Beyler, eğer bu toplumda herkes birbirine saygılı olursa, toplum bir düzene girer. Yoksa ne devlet eliyle, ne başka elle düzeltme şansımız yoktur.

Bunu mutlaka sorun: “Bu hafta komşunuzu ziyaret ettiniz mi?” Bunu teşvik edin. Komşular eğer birbirine gidip gelmezse, bu işi çözemeyiz biz… Burada kalırız. Ramazan iftarları yapıyoruz biz… Sizler de geliyorsunuz… Ben bu iftarları, sırf komşuluk ilişkileri gelişsin diye yapıyorum. Şimdi Ramazan aylarında bizden gelip masa sandalye isteyen komşular çoğaldı… Bu güzel bir davranış oldu. Bunu ne kadar çoğaltırsak, bir anlamı olacak. Bakınız, Anadolu’da cenaze olan evde 1 hafta boyunca kolay kolay yemek pişmez. Ne yapılır? Bütün komşular evlerinde pişirdikleri yemekleri cenaze evine götürüp, onlara ikram ederler. Bu bizim müthiş bir geleneğimizdir, örfümüzdür. Bu, toplumda bir kaynaşmayı meydana getiriyor.

Komşular eskiden birbirinin evlatlarına sahip çıkarlardı. Eskiden çocuğu okula verirken, tabiri caizse, ‘Eti senin kemiği benim’ derlerdi. Niye? O öğretmen çocuğa düşman değildi ki, niye düşman olsun çocuğa? Onu büyütmesi, itibarlı hale getirmesi öğretmenin artı değeridir. Ben, annemden babamdan amcandan çok etraftaki komşuların bana sahip çıkmasından mutluluk duydum; şimdi bunun kıymetini de daha iyi anlıyorum. Onlardan dolayı bir yanlış yapma şansım yoktu. Nerede görseler ya benim kulağımı çekeceklerdi ya da benim büyüğüme gelip söyleyeceklerdi. Bu kötülük değil ki, tam tersi; benim korunmam, kollanmamdır. Kendi evladı kadar benim komşum bana sahip çıkıyor. Benim bütün evlatlarım size emanettir. Görürseniz bir eksiğini lütfen ikaz edin, söyleyin. Hiç ayıp tarafı yok; tam tersi eğer söylemezseniz yanlış yaparsınız. Bir Belediye Başkanının çocuğu yanlış yaparsa söylemezseniz, yanlış yaparsınız: Söyleyin…

Bu işsizlik konusu gündeme geldi, haklısınız. Biz de bu durumdan dolayı dertliyiz. Ben, 5-6 yıllık süreçte 200 kişiye Belediye’de iş verdim. Kapasitem bu kadardı. Ancak ben 9 bin insana da iş buldum, biliyor musunuz? Belediyemizin Kariyer Merkezi şu anda İstanbul’un bu konuda en iyi çalışan merkezidir. 980 tane firmayla çalışıyoruz. Buna Türk Hava Yolları dâhildir; Sabiha Gökçen’deki Pegasus dâhildir. Gelip bizden adam alıyorlar. Biz çünkü sağlıklı adam veriyoruz kendilerine… Beykoz Belediyesi, 6 yıl içerisinde 9 bin gence iş buldu. Bu konuşulmaz ama 100 kişiye iş bulmamışsanız; bu konuşulur.

Beykoz değişiyor… Gelecek 5 yılda Beykoz, 40 bin üniversite öğrencisinin okula gittiği bir kent oluyor. Farklı projelerle binlerce insana iş imkânı çıkacak. Bakın, biz Belediye olarak 3 bine yakın gencimizi sertifikalandırdık. Biz, bin 500’e yakın gencimizin güvenlik sertifikası almasına aracılık ettik. Neden? İş bulsunlar diye… Biz 31 branşta ayda 20 bin öğrencimize kurs veriyoruz. Buna para ödüyoruz.”

İlginizi çekebilir

40 milyon AIDS hastası var

40 milyon AIDS hastası var

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb