CHP, İstanbul 1.Bölgeden milletvekilliği aday adaylığını açıklayan Füsun Sökmez, İlçe Merkezinde yaptığı basın açıklamasında, “Önce yaşadığım yerdeyim. Beykozluyum, İstanbulluyum” dedi.
Füsun Sökmez’in aday adıyı olarak düzenlediği basın toplantısını,Başta CHP Beykoz İlçe Başkanı Şevket Arıkan ve yönetim kurulu üyeleri ve partililerden oluşan kalabalık bir grup takip etti. Beykoz Belediyesi CHP’li Meclis Üyeleri’nin yanı sıra TÜRMOB Genel Sekreteri Yücel Akdemir, Cem Vakfı Beykoz Cem Kültür Evi Başkanı Celal Temür, Görele Sofulu Köyü Dernek Başkanı Yücel Alarçin, Görele Kırıklı Köyü Dernek Başkanı Hüseyin Kuruderi, Ferit İnal Lisesi Mezunlar Derneği Başkanı Ziya Sökmez, CHP İstanbul İl eski Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, CHP İstanbul İl eski Başkan Yardımcısı Tuncay Tuna, CHP Kadıköy İlçe eski Başkanı Necati Ekşi, CHP Ümraniye İlçe eski Başkanı Nurkal Dedetaş, CHP Sancaktepe İlçe eski Başkanı Ayten Durmuş, CHP Beykoz İlçe eski Başkanları İsmet Konca, İlhan Oğuz, Seyit Usta ve Bahadır Yavuz Füsun Sökmez’in toplantısına katıldılar.
Füsun Sökmez’in aday adaylığı açıklaması nedeniyle konuşan CHP Beykoz İlçe Başkanı Şevket Arıkan, “Ne iyi etmişiz de şu parti içi seçim birlikte sahip çıkmışız. Sayın Kılıçdaroğlu’nu selamlıyorum. Sayın Genel Başkanıma saygı duyuyorum. Ne iyi etmiş de milletvekili seçimlerinde adayları ön seçimle belirleme kararı almış. Parti içi demokrasiyi yaşatamayan bir partinin, ülkede ‘demokrasi’ iddiasında bulunması, belki bizi tatmin edebilir. Ancak seçmen nezdinde çok da itibar görmez.
Derler ki, ‘Önce siz bakalım kendi içinizde demokrasiyi içselleştirdiniz mi? Siz kendi içinizde demokrasiyi uygulayabiliyor musunuz? Adaylarınızı nasıl tespit ediyorsunuz, kongrelerinizi nasıl yapıyorsunuz?’ diye. Şimdi ben buradan sormak istiyorum; Artık adını anmayacağım bir siyasi partiyi, şöyle bir kenara bırakıyorum. Yeter artık. Diğer bütün siyasi partilere diyorum ki, ‘Parti içi demokrasi kurallarını uyguluyor musunuz?’ Parti içinde demokrasi uygulayamıyorsanız, sadece Genel Başkanlarınızın gösterdiği insanlar Milletvekili olacak ise kusura bakmayın, o senin ‘bir Milletvekilin’ değil oligarşik kadronun belirlediği ‘bir cunta’ olur. O milletin Meclisi olmaz, milletin Vekili olmaz.Değerli arkadaşlarım, biz bu ön seçimde başarılı olmalıyız. Bu ön seçimi, parti içinde bir daha tartışılmayacak şekilde başarmalıyız. Sevgiyle birbirimize yaklaşmalıyız. Bütün adaylarımızı kucaklamalıyız. Onlara destek vermeliyiz. Tabi ki, bir sıralama yapılacak. Tabi ki, en çok oy alanla, az oy alan ‘bir’ olmayacak. Ama parti içi demokrasiyi biz bir halay ve şölen haline getirmeliyiz. Parti içinde bir kesim insan ya da ülkede bir kesim insan, bizim bu ‘ön seçim’ uygulamamızdan rahatsız oluyor. Bunu mutlaka başarısız kılmak isteyen var. Cumhuriyet Halk Parti, bugün Milletvekillerini, yarın Belediye Başkanlarını ve meclis Üyelerini, bu yöntemle belirleyecek. Hangi arkadaşımız aday olursa olsun. Oradan kim çıkarsa, hepimizin ceketimizi ilikleyeceğiz ve ona karşı partili görevimizi yerine getireceğiz. Dolayısıyla bu ön seçimi bu nedenle de başarmalıyız. Atama isteyenlerin avuçlarını ovuşturduğu, ‘Şunlar hele bir birbirine girsin, hele sandıklardan kötü bir sonuç çıksın’ beklentisini çürütmeliyiz” dedi.
CHP 1.BÖLGE MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI FÜSUN SÖKMEZ’İN AÇIKLAMASININ TAM METNİ:
Sayın Başkanım , Sayın Kadın ve Gençlik kolları Başkanlarım ve yöneticilerim Saygıdeğer Aday Adaylarımız , sayın Sivil toplum örgütlerimizin değerli temsilcileri ,Sayın basınımızın değerli temsilcileri HOŞGELDİNİZ.
Cumhuriyet Halk partisinin emek yüzü ,alın teri çok değerli üyelerimiz ,
Sevgili örgütüm ; HOŞGELDİNİZ
Aydınlık Türkiye Yolculuğumun bu en anlamlı ,en onurlu gününde
varlığınız ışığım, söyleminiz desteğim ,yüreğiniz gücüm olacaktır.
Ben Füsun Sökmez sizin her birinizden bir dokunuş ,her birinizden bir damlayım. Her başarımda siz varsınız.Her çalışmamda gizli yol göstericilerimsiniz. Cumhuriyet Halk Partisi benim hayat ağacım. Cumhuriyet Halk Partisi örgütü büyük ailem. Ve 49 yıllık hayatımın her nefesinde Beykoz’umun havası ,attığım her adımın Beykoz’un taşlarında izi var.
Sevgili CHP Beykoz örgütüm ben sizin Harmanınızım Baharda ekininiz ,güzde hasatınızım.
Bizler bir bütünün parçaları, 90 yıllık Türkiye Cumhuriyetinin gün gelip çınarın güçlü gövdesi ,gün gelir yeni filizleri oluruz. Gücümüzü tarihsel köklerimizden alırız.
Ulu önderim Mustafa kemal Atatürk’ün “Bağımsızlık Benim karakterimdir”
Söylemini yüreğimize gömer ;
İsmet İnönü ‘nün “Namuslular da ,en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır”
Söylemini yolumuz yapar;
Eceviti’in Karaoğlan’ın “Ne ezen Ne ezilen İnsanca Hakça Bir Düzen” sözlerinide kendimize yoldaş ederiz.
Hepinizin bildiği gibi Marmara Üniversitesi mezunu ,Ekonomist ve Mali Müşavirlik yapan bir iş kadınıyım. Bağımsız Denetmenlik kariyerimi İstanbul Ticaret üniversitesinde tamamladım.Sivil toplum örgütleri ile toplumsal çalışmaların içinde aktif yer aldım.Tükoder-Ka-Der ve Atatürkçü Düşünce Derneği nde değerli dostlarımla aktif ve etkin çalışmalar gerçekleştirdim.
Her zaman önceliğim bütünleştirmek ,kolleftif çalışmak yaşadığım kentin bütün değerlerini bir araya getirmek oldu.Elbette en çok gençler ve kadınlar ve haksızlıklara uğrayanlar
Siyasi hayatım kısaca özetlersem , 1994 SHP İlçe yöneticiliği , Beykozkadın kolu Başkanlığı ,İstanbul İl Kadın kolu başkanlığı ve İstanbul İl Başkan Yardımcısı,İl Eğitim sekreterliği görevimle gittikçe daha geniş partilimle buluştuğum ve sizlerin seçimiyle aldığım yetkiyi sorumluluk anlayışımla İİstanbul’un 39 ilçesinde çalıştım Tıpkı 1999 seçimlerinde önseçimle beni 1. Sırada onurlandırdığınızdan bu yana asla partililiğimden ve görev bilincimden ödün vermediğim gibi.
Yine bildiğiniz gibi bu görevimde PARTİ OKULU eğitim programımız İstanbul da yüzlerce etapta binlerce üyemizle buluştum.Bunu yaparken yanımda çok değerli Eğitmenlerim,eğitim sekreterlerim ve ilçe başkanlarım ,parti emekçilerimle hep birlikte çalıştık.Tabiri caizse tıpkı Atatürk’ün demir ağlarla ördük söylemi gibi bizde Bilgi Ağlarıyla ördük İstanbul’u
Sevgi Ektik. Bilginin ötesinde “Birleştiren Güç “olduk.
Tüm örgütüme bu eğitim temelini atmamda verdikleri yoğun emek için TEŞEKKÜR ediyorum. Şimdi yine hep birlikte bayrağı teslim ettiğim arkadaşımın yanındayız.
Ayrıca anneyim,eşim,ablayım ve hepimizin ki gibi kıymetli bir ananın babanın evladıyım.Ve büyük ailem sizlerleyim, Cumhuriyet Halk Partiliyim.
Değerli yoldaşlarım;
Ülkemiz 13 yıldır iktidarın elinde gün geçmiyor ki bir eşitsizlik,bir haksızlık,bir şiddet yaşanmasın. Her gün biraz daha karanlık, her gün biraz daha öfke.
Daha dün İktidarın Başkan yardımcılarından biri ”Diktatör Olmak istiyor” diyor
Daha dün merkez bankasına baskı niteliğinde ,ekonomiyi alt üst etme pahasına ”Başka yerlere karşı bağımlılığın mı var “diye çıkışabiliyor
Tek adam iktidarını kurmanın gölgesinde yönetiliyoruz….
Türkiye Cumhuriyeti bir rejim tehdidiyle karşı karşıya.
Oysa Türkiye ‘nin sorunları var, halkın imkansızlıkları diz boyu,
*İşsizlik her geçen gün artıyor.Kayıtlara geçen oranlar buz dağının sadece görünen yüzü ,çalışanın aldığı ücret açlık sınırında yada altında ,iş güvencesi göz ardı ediliyor Her gün ortalama 4 çalışan yaşamını yitiriyor iş cinayetlerinde. Sendikal haklar sınırlı 13 milyon çalışanın bulunduğu ülkemizde sadece 1 milyon sendikalı işçi var.
Emekliye zam sadece sadece 24 TL !!!!!
*Ekonomide yanlış uygulamalar ,gelir dağılımında ki eşitsizlik,vergi politikalarının zenginden az,yoksuldan çok alan sistemi bıçağı kemiğe dayatmıştır.
Ekmek kavgası artık aileleri ,insanları şiddetin kucağına itmekte,
Gün geçmiyor ki gazetelere şiddet haberleri yansımasın ,gün geçmiyor ki bir kadın ölmesin , bir genç vurulmasın,yada uyuşurucunun kucağına düşmesin.
*Kadının toplumun yarısı olduğu ülkemde,Kadın ikincilleştiriliyor.
Kadın namus baskısıyla katlediliyor
Kadın çalışıyor, yükseliyor ancak erkek hemcinsleriyle eşit işe ,eşit ücret alamıyor
Kadın evde ücretsiz işçi, sosyal yardıma muhtaç bırakılıyor ,çalışma hayatından koparılmış ,sigortal hakkı yok.
Kadın bedeni ,kutsallığı analığı , kaç çocuk yapacağı iktidarın politik malzemesi
Kadına şiddet görmezden geliniyor.Beylik laflar boş Koruyan ,kollayan yasalar kadından yana değil.
O yasaları uygulayacak yeni bir tutarlı ,kararlı iktidar lazım
Kadını yok sayan saldırıyı göreceğiz
Daha dün Özgecan’ımızı katlettiler.İsyan ettik ,sesimizi yükselttik.
Oysa daha çok canlar kaybettik görmediğimiz, sadece 2014 te 294 kadın.
Kadına yönelik şiddet ,çocuğa yönelik şiddet insanlığa yapılmıştır.
Devrimin ,direnişin önderleri kadınlar şimdi siyasette yerini almalı
Kadın siyasette yok,ancak yoksa huzur da yok,refah ta ,adalet te yok
*Okullarımızda eğitim artık bir kaos. Bu sene okula başlayan çocuk 4 sene sonra sistemin ne olacağını ,okulunun yarın neye dönüştüreceğini bilmiyor
4+4+4 denilen sistemle her gün Eğitim gericileştiriliyor.Okullar imam hatip yapılıyor,yetmiyor diğerlerine İmam Hatip sınıfları açılıyor. İşte sadece Beykoz da 11 okul 2014 öğrenim yılına velilerin haykırışlarıyla başladı
Sonuç imam hatip sınıflarında 3/5 kişi. Din dersleri zorunluluğu ve ayrımcı yaklaşım inanç özgürlüğüne ket vuruyor.
Laik,Bilimsel ,çağdaş eğitim ilkeleri çiğneniyor
*İktidar eliyle yaşam alanlarımız Kentsel dönüşüm adı altında betonlaştırılıyor.Yeşile kıyım bir yandan sürerken, vatandaşlarımız rantın ağına atılıyor.
İşte Beykoz kimse artık huzurlu değil , tapu var mı? Tapu garanti mi? Yapılan planlar vatandaşa ne getirecek? Yada ne götürecek ? Direneceğiz elbet.
*İfade özgürlüğü, basının özgür kalemi baskılanıyor,yetmiyor partisinin oy oranını düşük açıklayan araştırma firmaları çokta alıştığımız AKP yöntemiyle Maliye’nin denetimine giriyor.Ne tesadüf ki tamda oylarının % 39 larda olduğunu söylediği süreçte “Gezici araştırma” takılıyor denetime.
Tıpkı geçmişte basının ,iş dünyasının mali denetimlerin yaşadıkları zamanlamalar gibi
*Sınırlarımızda Güvenlik sorunu hat safhada, Vatan toprağı teslim ediliyor.Dış politika kıfayetsiz.Oysa ecdadımız vatanın her karış toprağını kanla yıkadı da vermedi.”Ben size ölmeyi emrediyorum”diyen ve gözünü kırpmadan ölen milletiz biz.
*Şimdi de karşımızda bir İç Güvenlik paketi duruyor. Öyle bir paket ki demokratik rejimi ,hukuk devletini ortadan kaldıran baskıcı bir düzenin yasalaşması.Hak ve özgürlükler ,ifade özgürlüğü,kişi güvenliği,yaşam hakkı ortadan kalkıyor.Yargı yetkisi idarenin eline geçirilmek isteniyor.Yargı-,polisin insafında.Her türlü toplantıya ,yürüyüşe katılan terörist sayılabilecek.Yargı kararı olmadan 48 saat telefonlar dinlenebilecek ,gözaltında tutulabilecek , polise tanınan silah kullanma yetkisinin genişletilmesi ile yaşam hakkı büyük bir tehdit altına girecek ,polis devletin ve milletin güvencesi olacakken,vatandaşla karşı karşıya gelebilecek , bütün özgürlükler ortadan kalkacak.,
Daha yasa görüşmelerinde Türkiye büyük Millet Meclisinde vekillerin yaşadığı saldırı geleceğin sinyallerini veriyor. Vekil demokratik hakkını kullanamıyor.
*Türkiye bir rejim sorunuyla karşı karşıya.Anayasal düzen baskı altında Meclis işlevsizleşiyor ve tek adam daha çok yetki istiyor.
Değerli arkadaşlarım ülkemizin sorunlarının saymakla bitmeyeceği bir süreçte Haziran da bir seçime gidiyoruz. 2015 milletimizin solun evrensel değerleriyle buluşmasının zamanıdır.
Cumhuriyet Halk Partisinin kuruluş felsefesiyle ,çağdaş ,laik ,hukukun üstünlüğünün var olduğu ilkelerimizle ,altı okun değerleriyle yönetilmesinin zamanıdır.
Millet korku ağlarıyla sarmalanmış, yoksullukla sosyal yardımlara muhtaç edilmiş, gelir zengine daha çok akmış zengin daha zengin olurken ,fakirin sesi kısılmıştır.
Tamda bu süreçte partim İstanbul da hakim huzurunda Ön seçim kararı almıştır. Demokrasi parti içinde en anlamlı şekilde yaşanacaktır.
Şimdi bu noktada görev örgüt olarak hepimizde. TBMM taşıyacağımız adaylarımızı liyakatları, örgütlü yapıdaki emekleri doğrultusunda değerlendirileceğine inancım tam
Parti bir güven tazelemesi yapacak, EMEK kavramını yüceltecektir.
Değerli yoldaşlarım, partimin kıymetli örgütü sizin içinizden sizin harmanınız kardeşiniz 2015 haziran seçimlerinde partimizin İKTİDAR YOLU nda .1. Bölge Milletvekilliği Aday adaylığı müracaatımı
Önce Yaşadığım yerliyim ;
Beykoz’luyum, İstanbul ‘luyum diyerek yaptım.
Buradan başlattığım toplumsal ve siyasi mücadelemizi
Meclise taşıma Kararlılığındayım.
2013 haziranında Gezi den aldığım ruhu, bu haziranda iktidara taşıyacağım.
AL YAZMAM la YOLA çıktım. Al Yazmanın Sesiyim
Coğrafyamızın ,kültürümüzün mirası , ortak değerimiz yazma
Al Yazma Analarımızın başında ,Kadınlarımızın boynunda
Ata’larımızın omzunda, İşçimizin Alın terinde
Al Yazma , vefa,ağıt,sevda,UMUT
Al yazma Özgürlük ister , Mücadele ister
Al Yazmanın Sesine sahip Çıkılsın İster.
Nerde bir can var ,nerde düğün ,nerde keder sarın yazmanın ucuna uçurun bana .Sizin Mecliste bir KADIN sesiniz olacak sesiniz olacak .
Ananız,ablanız ,kardeşiniz var .Bir nefes yakınınızda
Önümüz BAHAR heybemizde ne kadar Umudumuz varsa İKTİDAR YOLUNDA —- AL YAZMAYA saralım.
FÜSUN SÖKMEZ KİMDİR?
1964 Yılında İstanbul’da doğdum. İlk, Orta öğrenimini Beykoz Paşabahçe, Lise öğrenimini Kadıköy Kız lisesinde tamamladım. Lisans Eğitimini Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden Ekonomist olarak mezun oldum. İş hayatına Mali Müşavir olarak başladım. İş hayatının yoğunluğuna rağmen Sivil Toplum Kuruluşlarında görevler almaya devam ettim.
1994 Yılında Shp’de başlamış olduğum siyasi hayatıma.
1995 CHP ( Cumhuriyet Halk Partisi)’nin Farklı kademelerinde aldığım görevlerle devam ettim. Beykoz üyeliği ile başlayıp; Daha sonra, 1999’da yapılan Ön seçimde Örgütümün bana vermiş olduğu destek ile 1. Sıradan Belediye Meclis Üyesi Adayı oldum,
(2000-2005) Yılları Beykoz Kadın Kolları Başkanlığı,
(2012) Yılında İstanbul İl Kadın Kolları Başkanlığı, İl Başkan Yardımcılığı ve İl Eğitim Sekreterliği görevlerinde bulundum.
Şu an CHP’nin 1. Bölge Milletvekili Aday Adayıyım.
Parti Örgütünden ve içinizden çıkan bir Aday Adayınız olarak bu görevin bana yüklediği sorumlulukların farkında ve bilincindeyim. CHP Kuruluş Felsefesi , Solun Eşitlik, Hakça paylaşım, Adalet ve Tam Bağımsızlıktan Ödün vermeden, Kadının ve Örgütün emeğinin yüceltilmesinde Ön Seçimle Belirlenecek olan Milletvekilliği Adaylığında Aday Adayı oldum.
Örgütün Kendi Adayını Kendisinin Belirleyeceği bir ön seçim yaşayacağız. Bu süreç bizler için çok çok önem arz etmektedir. Belli kişilerin değil; Üyelerin kararıyla Adaylar belirlenmiş olacaktır. Parti Üyelerimiz Örgütün ve Kadının Emeğini yüceltecektir.
Bizlerin en büyük rakibi bizler değiliz, Asıl mücadelemizi İktidarda olup, Halkını ezen, hukuksuzlukları hukuksallaştıran, Yolsuzlukları ortadan kaldıran iktidara karşı vereceğiz. Bu mücadelede de her Parti üyemizin ve örgütümüzün üzerine aşırı sorumluluklarla dolu süreçlerle karşı karşıya kalıyoruz. Dayanışmanın, birlikteliğin sayesinde karşımıza çıkan bu süreçleri bir bir aşarak adım adım iktidara yürüyeceğiz. Bu iktidar yolculuğunu üyelerimizle el ele omuz omuza vereceğiz.
Ülkemiz zor günler geçirmektedir. Bu zor günlerde bizlere düşen görevler daha da artmaktadır.
Yapacağımız Projeler, Planlar ve çalışmalarla CHP’ni İktidarda Kalıcı yapacak olan bizleriz. Yapacağımız her çalışma; Örgütümüz tarafından kabul görmesi, anlaşılır ve uygulanabilir olması çok önemlidir. Bunları asla yok saymamamız gerekmektedir. Çalışmaların her kademesini bu doğrultuda yapmamız gerekmektedir.
Çalışmalarımız; Yerelden Genele , Kimisi ise Genelden Yerele odaklı olmalıdır ki Başarı kaçınılmaz olsun.Başarı için bunu sağlamak zorundayız.
