Ana Sayfa Güncel 12 Şubat 2013 2715 Görüntüleme

2B’NİN ARDINDAN BEYKOZ’U BEKLEYEN ACI GERÇEKLER.

Önceki yazımda 2B konusunda karşılaştığım soruları paylaşacağımı söylemiştim. Günde yaklaşık on ile on beş arasında görüşme yapıyor ve soruları cevaplamaya çalışıyorum. Çoğunlukla sorular rayiç bedellerin ne kadar olduğu ve açıklanıp açıklanmadığı ile ilgili oluyor. Bazı özellikli sorunları olanlar var, onlarla da yüz yüze görüşerek yardımcı olmaya çalışıyorum. Hemen herkes yıllardır mülkiyet konusunda mağdur olduğu için tapularını alabilme umuduna saplanmış durumda. Peki tapular alındıktan sonra ne olacağını veya neler olabileceğini kimse düşünüyor mu? Şöyle bir genel kanı var: tapular alındığında içinde bulunan ev veya evlerin resmiyet kazanacağı veya boş arsaların içerisine ev yapılabileceği gibi. “Böyle mi olacağını düşünüyorsunuz?”diye sorduğumda zihinler çalışıyor ve tapularını aldıkları arazilerinin imarı olmadığını, her ne kadar tapu sahibi olunsa bile evlerinin yıkılabileceğini veya yeni bir ev yapamayacaklarını düşünmeye başlıyorlar.

Peki ne olacak? Böyle gelmiş böyle mi gider?

Ortaklıklar karşılıklı anlaşma ile sonlanır. Ortaklık payına düşen değer karşılıklı anlaşılan bedel üzerinden taraflardan birine verildiğinde ortaklıkta sonlanmış olur. Hatta helalleşilir. Şimdi rayiç bedelleri merak edenler için zihin açıcı bir soru soruyorum? Rayiç bedel ne olursa olsun payınıza düşen miktarı alarak bu ortaklığı sonlandırmaya hazır mısınız? Örneğin rayiç bedelin m2 si 200 TL olan 400 m2 arsa sahibi 80.000 TL arsa bedelinin %50 si olan 40.000 TL ödeyerek tapusunu alacak. Peki, tapu değerinin diğer payı olan 40.000 TL yi alarak terk mi edecek?  Daha çarpıcı bir örnek daha vereyim. Rayiç bedeli 500 TL olan 1.000 m2 arsa sahibi 500.000 TL arsa bedelinin %70’i olan 350.000 TL yi taksitli ödeyerek tapu sahibi olacak diyelim. Peki, imar ve istimlâk etme yetkileri olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arsanın bulunduğu bölgede toplu konut projesi yaparsa arsa sahibinin bu projedeki payının değeri ne olacak? Mantıken ve doğal olarak rayiç bedelin %30’u olan 150.000 TL olacaktır.  Arsasının içinde bir tane evi olan için makul olabilir ya beş tane ev varsa? Hatta arsanın bulunduğu bölgeye sosyal konut değil de lüks konutlar yapılması durumunda hak sahipleri proje içinde yer almak için astronomik bedeller ödemesi gerekebilir. Bu durumda payına düşen 150.000 TL yi nakit alması pek muhtemel olmadığından tahminen Halkalı cenahlarından bir daireye taşınması gerekecektir. Örnek olarak Sulukuledeki dönüşümü gösterebilirim, hak sahipleri yapılan süper lüks projenin içinden pay almalarının mümkün olmadığı gibi alsalar bile öyle bir projenin içinde yaşamaları da mümkün değil. Ne yani İstanbul Boğazı manzaralı, depreme en dayanıklı zemine sahip arazilerimizde sosyal konut mu yapılmasını bekliyordunuz?

Hele hele bir de 16 Mayıs 2012 tarihinde yasalaşan 6306 sayılı afet AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN’dan biraz haberleri olunca herkesi alıyor bir telaş. Özetle riskli bölgelerde bulunan yapıları ruhsatlı olsun olmasın yıkılabileceğini, bunu da canınızı koruyorum diyerek yapılacağını söylüyor.

Yıllarıdır hayalini kurduğumuz tapularımıza 2B kanunu ile yakında kavuşacağız fakat hemen ardında gelen Kentsel Dönüşümün nasıl olacağını bilmiyoruz. Hatta düşünmek bile istemiyoruz. Kentsel Dönüşümün henüz yeni başlayan bölgelerden takip edeceğiz. Esenler ve Sarıyer’de yavaş yavaş durum anlaşılmaya başlandı. Bir sonraki yazımda Kentsel Dönüşüm konusunu yazmaya çalışacağım. Ama şu kadarını söyleyeyim kentsel dönüşüm yalnız bina inşaatı işi değildir.

12 Şubat 2013

Gökhan Taneri VURAL

info@gokhanvural.com

www.gokhanvural.com

Kavacık Mah. Fatih Sultan Mehmet Cad. Tonoğlu Plaza No: 3/4 - +90 532 387 73 79 - BEYKOZ - İSTANBUL

Tema Tasarım | AnatoliaWeb